Sanat dünyası ‘pandemi’den büyük bir zayiatla çıkacak, belli oldu. Merkezi hükümet bu alanda ciddi bir politika izlemezken, yerel yönetimlerin çoğunluğunda, bütün bir yıl sanatsız geçirildi (İstisnalara az sonra değineceğim). Zaman kaybetmeden duruma uyum sağlayan ve çevrim içi etkinliklerle izleyiciyi sanatsız bırakmayan kesim ise, özel sektör oldu. İKSV, Zorlu PSM, Moda Sahnesi, Borusan, İş Sanat gibi kuruluşlar -kimi ücretli, kimi ücretsiz- çevrim içi etkinliklerle, bir yandan izleyicilerine yeni programlar sunarken, sanatçılara da bir gelir kaynağı (elbette, sınırlı bir kesimin yararlanabildiği bir kaynak) yaratmış oldular. İzmir ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin pandemiden zarar gören tiyatrocu ve müzisyenlere sağladığı maddi destekler önemliydi. Ama, başka yerel yönetimler onları izlemedi ne yazık ki…

Sanatçılar, öncelikle yerel yönetimlerin katkısını beklediler doğal olarak. Ama, çoğu kez sağır bir duvarla karşılaştılar. Sanat etkinliklerine zaten sıcak bakmayan AKP’li, MHP’li ve kayyum yönetimindeki yerel yönetimlerin suskun kalması doğaldı. CHP’li belediyelerin bir kısmının, pandemiyi gerekçe göstererek, sanat sayfasını kapatıvermeleri ise üzücüydü. Pek çok kentimiz suskun kalırken, sanatçı dostu ilçeler, Antalya Muratpaşa ve Bursa Nilüfer’in sanal ortamdaki gösteri ve söyleşi videoları, Eskişehir Şehir Tiyatrosu’nun bazı oyunları, İstanbul Büyükşehir’e bağlı İstanbul Şehir Tiyatroları’nın ‘Salondan Yayın’ programları ve Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun çevrim içi ortama taşıdığı konserler bu dönemden geriye kalacak olumlu izler oldu. İstanbul’da birkaç ilçenin sesi duyuluyor yalnızca: Sarıyer Belediyesi sanal ortamdaki “TiyatrOda” Şenliği’ ve Ulusal Fotoğraf Yarışması, Ataşehir Belediyesi “Ataşehir Kültür” portalındaki sanat seminerleri, Kadıköy Belediyesi kurduğu pandemi orkestrası, Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’ndeki konserler ve Süreyya Operası Ulusal Beste Yarışması’ ile öne çıkıyor. Küçükçekmece Belediyesi de sanat alanında bir atılım içinde. “Evde kalıyoruz, Sanattan Uzak Kalmıyoruz” sloganı altında…

Bunları niye yazıyorum? Yerel yöneticilerimizi kışkırtmak, heyecanlandırmak için elbette… Çünkü, İzmir’in ilçelerinde durum hiç parlak değil; Çeşme’den Narlıdere’ye, Bayraklı’dan Selçuk’a yaprak kımıldamıyor… Buca Belediyesi’nin destek verdiği İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali, Konak Belediyesi’nin İzmir Gazeteciler Cemiyeti ile birlikte düzenlediği Eflatun Nuri Karikatür Yarışması, Karşıyaka Belediyesi’nin Haluk Işık’ın moderatörlüğünde düzenlediği “Karşıyaka’da Yaşam” söyleşileri ve Çiğli Belediyesi'nin Fakir Baykurt Roman Yarışması dışında… Büyükşehirde ise, Kültür Sanat Daire Başkanı Kadir Efe Oruç ve ekibi sanata hak ettiği değeri vermek için ciddi bir çaba içinde. Büyükşehir iştiraklerinden İZELMAN’ın tiyatro, edebiyat alanlarındaki yarışmalarının ardından önümüzdeki günlerde düzenleyeceği Robotix Vex, 23 Nisan enstrümantal müzik, 19 Mayıs dans yarışmaları ve İzmir Sinema Ofisi’nin ‘İki Oda Bir Kısa’ Kısa Film Yarışması gençleri sanatla buluşturmak adına önemli adımlar. Aralık ayında İzmir Mizah Festivali’nin dördüncüsünü uluslararası boyuta taşıyan Belediye, ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uluslararası Karikatür Yarışması’, ardından ‘Engelsiz İzmir Uluslararası Karikatür Yarışması’ ve Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin yeni yöneticisi Emel Akçay Özer’in oluşturduğu 45 kişilik orkestra ile gerçekleştirdiği ‘Dijital Oda’ konserleri ile diğer yerel yönetimlere örnek oluşturuyor. Sırada, İzmir Şehir Tiyatroları’nın kuruluşu var… Özel sektörün ise hiç sesi çıkmıyor. Yazımın başında İstanbul’da özel sektörün yaptıklarına değinmem boşuna değil. Tabi, üstlerine alınırlarsa…