ÖZEL/ Didar DEMİRCİ Urla Yarımadası'nda yetiştirilen, 2017 yılında coğrafi işaret alan sakız enginarı, ekonomiye yenik düşüyor. Tarımsal girdi fiyatlarının artması, vatandaşın alım gücünün düşmesi gibi sebeplerden üretici sakızdan vazgeçip, hibrite yöneliyor. Üreticinin hibrit enginara yönelmesinin sebebi ise dayanıklılığı yüksek, birim alandan daha fazla ürün elde etmesi. Bu da coğrafi işaretli Urla’nın sakız enginarını tehlikeye atıyor. Sakız enginarı ile hibrit enginar arasındaki farkı her tüketicinin anlamadığını, bu nedenle tüketicilerin daha ucuz olan hibrit enginara yöneldiğini belirten Urla Kadın Girişim Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Sibel Uyar, “Üretici daha fazla ürün almak için, tüketici de daha ucuza satın aldığı için hibrite yöneliyor” dedi.

FESTİVALDE BİLE SATILIYOR

Hibrit enginarın, sakız enginarı festivallerinde dahi tezgahlarda görüldüğünü belirten Uyar, “Üretici sakız enginarını pahalıya satıyor. Biz yıllardır kooperatifimizde sakız enginarını satarız. Bize derler ki sizinki pahalı. Zaten sakız enginarı ile hibrit enginarın tadı farklıdır. Sakız enginarı daha lezzetlidir. Hayatı boyunca hep hibrit yemiş birine sakızı anlatmak biraz zordur. Hibrit enginar özellikle fiyatının sakıza göre az olmasından kaynaklı, sakız enginarı üreticisine sıkıntı çıkarıyor. Hibrit festival alanına bile sokulur. Gerçekten sakız enginarını hakkaniyet çerçevesinde üretmek isteyen üretiyor” sözlerini kaydetti. İzmir Ticaret Borsası ve İlçe Tarım Müdürlüğü’nün bu konuda ilgili denetimi yaptığını ancak hibrit enginar üreticisini ekmekten vazgeçirecek yetkiye sahip olmadığını belirten Uyar, “Tarım girdileri çok arttı. Üretici ne yapsın? Kafa bazında satılır enginar, 10 tane mi satmak mantıklı 25 tane mi satmak mantıklı? İşine geleni satıyor” dedi.

ÜRETİCİ SAYISI AZALIYOR

Sakız enginarı konusunda başta tüketicinin bilinçlenmesi gerektiğinin altını çizen Uyar, kooperatiflerin yerel ürünlere katkısına dikkat çekti. Uyar, “Neden biz kooperatif ürünleri çok değerli ve kıymetli diyoruz, çünkü biz burada kar amacı gütmüyoruz. Biz hem tarımı hem de köylüyü, üreteni korumakla mükellefiz” mesajını verdi.  Bölgede sakız enginarı üreticisinde azalma olduğunu vurgulayan Uyar, “İstatistiksel rakam veremem ancak şöyle bir eğilim var; satılan ürünü üretmek üzerine. O zaman da tarımın girdi maliyetlerini düşürmek lazım. Bu bütüncül bir yaklaşımla çözülebilir. Bu şekilde giderse zaten kendi kendine yetemeyen bir ülke durumundayız. Bu nedenle bizim artık katma değeri yüksek ürünler üretmemiz zorunlu. O yüzden kooperatiflere ihtiyacımız var” mesajını verdi.

Sakızı koruyan kar edemiyor

Hibrit enginarın birim alandan daha fazla ürün vermesi nedeniyle sakız enginarına göre daha uygun fiyata satıldığını belirten sakız enginarı üreticisi Yücel Şengezer, şöyle konuştu: “Hibrit enginar bize ekonomik açıdan zarar veriyor. Hem kalitesiz hem de lezzetsiz bir ürün. Ama ekonomik koşulların zor olması insanları onlara yöneltiyor. Sağlığına dikkat eden insanlar bunları almak istemiyor ama genelde satıyorlar.”

Hibrit üretimi devam ederse doğal olarak sakız enginarının yok olacağını iddia eden Şengezer, bu noktada arıların devreye girdiğini söyledi. Şengezer, “Enginar çiçek açtığı zaman arılar dölleme yapıyor. Bir arı 5 bin metrekare yere ulaşabiliyor. Yani o alandaki enginarları tozlaştırabiliyor. Bu bizim için risk. Enginarın geleceği için risk tabi. Doğanın kendi ekosistemi var ve bu ekosistemde yarın öbür gün sakız enginarı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya çıkacak” sözlerini kaydetti.

Bir arada ekiyorlar

Sakız enginarının coğrafi işaretli bir ürün olduğuna vurgu yaprak konuşmalarını sürdüren Şengezer, sözlerine şöyle devam etti: “Coğrafi işaret Urla’nın geleceği için çok büyük önem taşıyor. Ancak kar hırsı nedeniyle buna dikkat edilmiyor. İnternette hibrit enginarı sanki sakız enginarıymış gibi satışa sunuyorlar. Bununla ilgili hiçbir denetim yok. Festivallerde bile bunu önleyemiyorlar. Başta devletin ilgilenmesi lazım. Hibrit ile sakız enginarını bir arada ekiyorlar. Kendi ayağına sıkıyorlar. Karışık yapıyorlar. İstanbul’dan gelen birkaç kişi var. Onlar alıştırdı, onlar bulaştırdı bu insanlara.”