Sanırım Cenap Şahabeddin’ in sözüydü: “Tıbbiyeden her şey çıkar, arada bir doktor da çıkar.” Tabii değerli dostumuz Yusuf Alper’i çağrıştırdı bu söz. Ege Üniversitesi'nin değerli öğretim üyelerinden Psikiyatrist profesör ve şair Yusuf Alper kendini anlatıyor: “İlk kitabımın yayınlanmasından beri kendimi önce insan, sonra şair sonra da hekim-psikiyatrist olarak tanımlıyorum.”

Onun “Hüzün Bir Duruştur” kitabı okurlarla buluştu. Bu 13’üncü şiir kitabı.

***

Alper 1956 yılında Horasan’da doğdu. Hacettepe Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Halen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde psikiyatrist profesör olarak görev yapıyor. Alper şiir yazmaya 1975 yılında başladı ve şiirleri dergilerde yayınlandı. 11 şiir kitabı var. Çok sayıda ödül aldı. Psikodinamiklerini inceleyen şairin yedi şair incelemesi bulunuyor. Yakında kitap oylumunda olmayan şair inceleme yazılarını topladığı “Türk Şiirinin Psikanalizi” adlı kitabı da okuyucuya ulaşacak.

***

Şimdi son kitabına bakalım. Hüzün Bir Duruştur” alışık olduğumuz Yusuf Alper kitaplarından daha oylumlu. Tam 120 sayfa. Olası ki yıllar önce yazılmış, küçük değişikliklere gereksinim duyan şiirleri de ele almış, estetik açıdan sorunsuz hale getirmiş ve kitabına almış olmalı. Kitap üç bölümden oluşuyor. Şiirler Alper’de bildiğimiz, alışık olduğumuz insan ağırlıklı konuları içeriyor. İnsan ilişkilerindeki sorunlar, insanın insana, egemenlerin ezilenlere yaptıklarını içeriyor. Bütün bir hayatın içinde neler yaşandıysa onlar var. İnsan, aşk, bilinç, bilinçdışı, diyalektik etkileşim, 12 Eylül’ün yaptıkları ve sürdürülmesi, acılar, hüzünler, kanamalar. Genel olarak daha yalın kolay anlaşılır şiirler varsa da zaman zaman çağrışıma yaslanan, anlamı okuyucunun sezgisine, alımlama gücüne bırakan örtük şiirler de var. Bunlar şiir estetiğinin bütün gerekliliklerini yerine getiren nitelikli, iyi şiirler. Lirik, oldukça ekonomik, imgesel bir dille yazılmış. Ben de “Derin insanın şiiri” diyeceğim.

***

Eleştirmen Halil Şahan, Hüzün Bir Duruştur kitabındaki "Beyaza" adlı şiiri anlatıyor; “Çoktan beri hiçbir şiirden bu kadar etkilenmemiştim.Yalnızca içeriği değil, imgelerinin özgünlüğü de olağandışı. Alper'in imgeleri çok özel bir mantık taşıyorlar ve alaca bir derinlik oluşturuyorlar. Daha doğrusu benim de girmeyi göze alamadığım bir derinlik bu ama çekip gidemiyorum da. Sanırım büyülendim. Beyaza şiirinden bir tadımlık vereyim.”

“Tanrın olmak istemezdim

Böyle bir kulla nasıl başa çıkardım

Ne yapsam yakışmazdı

Tanrıyla kul arasında olmazdı

Ne hızırım ne ehl-i beyt Beyaza

Terziyim söküğümü dikemiyorum

Ne ölüyüm ne diriyim Beyaza

Alnımdan öp hemen dirileyim..”

Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.