Ege Üniversitesi Çocuk ve Ergen Alkol Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi (EGEBAM) tarafından kadın konukevinde yapılan araştırma, şiddet mağduru kadınlar ve çocuklarında depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, obsesif kompülsif bozukluk, paranoid düşünce, anksiyete ve kişiler arası ilişkilerde bozukluğun daha sık görüldüğünü ortaya koydu.

EGEBAM tarafından bu yıl içinde yürütülen çalışma çerçevesinde İzmir'deki kadın konukevlerinde kalan şiddet mağduru 32 kadın ve 32 çocuk ile görüşüldü.

Araştırmaya göre, şiddet mağduru kadınların yüzde 31'inin 13-15 yaş aralığında evlendirildiği, konukevinde kalan tüm kadınların yüzde 75'inin ise hamilelik döneminde de şiddet gördüğü tespit edildi.

Kadınların yüzde 78'i konukevine gelene kadar şiddete çocukları için katlandıklarını aktardı. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 31'inde bedensel rahatsızlıklar gözlendi.

Şiddet mağduru kadınlarda ve onların çocuklarında psikiyatrik sorunlara rastlanma sıklığı ise yüzde 60-70 aralığında belirlendi. Anneleri şiddete uğrayan çocuklarda travma sonrası stres bozukluğu başta olmak üzere psikiyatrik sorunlara daha sık rastlandı.

Şiddet gören gruptaki kadınların depresyon puanları da daha yüksek çıktı.

Araştırmaya katılan kadınlarda obsesif kompülsif bozukluk, kişiler arası ilişkilerde bozukluk, depresyon, anksiyete, öfke-düşmanlık, paranoid düşünceler daha çok görüldü.

Annelerinde depresyon olan çocuklarda travmatik stres belirti düzeyinin daha yüksek olduğu, annelerin psikolojik stres puanları ile çocukların yıkıcı davranışları arasında da ilişki olduğu saptandı.


"Çocuklar şiddetten etkileniyor"


EGEBAM Müdürü Prof. Dr. Zeki Yüncü, yaptığı açıklamada, aile içi şiddetin sadece kadını değil, şiddete tanık olan çocukların ruh sağlığını da etkilediğini belirtti.

Aile içi şiddetin yaşandığı bir ortamda çocuk büyütmenin topluma da olumsuz etkileri olduğuna işaret eden Yüncü, şunları kaydetti:

"Çocuğun aile içi şiddetle karşı karşıya kalması birtakım sorunlara neden oluyor. Annesinin şiddete uğramasına tanık olan çocukların psikiyatrik hastalıklar açısından daha fazla etkilendiklerini gördük. Araştırmamızda özellikle travma sonrası stres bozukluğu dikkat çekiyor. Annede depresyon varsa çocukların özellikle obsesif kompülsif bozukluk, paranoid düşünceler, anksiyete, kişiler arası bozukluk gibi sorunlarla daha sık karşı karşıya kaldığını söylemek mümkün. Çocuklar açısından ev içi şiddete tanık olmak önemli bir stres kaynağı. Konukevine sığınan 32 kadın ve 32 çocuğun yüzde 60-70'inde psikiyatrik semptomlar belirledik."

"Şiddet tanığı çocuklar bir gün uygulayıcı hale gelebiliyor"


Yüncü, araştırmaya konu çocuklarda en sık rastlanan sorunun travma sonrası stres bozukluğu, kadınlarda ise majör depresif bozukluk olduğunu vurguladı.

Bazı duygusal ve davranışsal özelliklerin çocuğa yansıdığını belirten Yüncü, aile içi şiddetin mağduru veya tanığı çocukların durumu içselleştirdiğini dile getirdi.

Şiddetle tanışan çocukların bir süre sonra şiddet uygulayan yetişkinler haline gelebileceğinin altını çizen Yüncü, "Çocuk öğrendiğini bir sonraki kuşağa yansıtabiliyor. Şiddet tanığı çocuklar bir gün uygulayıcı hale gelebiliyor. Şiddete maruz kalan anne daha fazla psikiyatrik hastalıkla karşı karşıya kalıyor. Anneyle bağlantılı olarak çocuklar da daha fazla psikiyatrik semptom taşıyor." diye konuştu.