Diyaliz merkezleri, artan enflasyon ve kurdaki dalgalanmalar nedeniyle iflasın eşiğine geldi. Birçok kentin ticaret ve sanayi odası, özel diyaliz merkezlerinin sorunlarını görüşerek Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) iletti. Özel diyaliz merkezleri, tek gelirlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) verdiği ücret olduğunu ve bu ücretin de maliyetlerini karşılamadığını açıkladı. Diyaliz merkezlerinin iflas ederek kapanmasıyla binlerce böbrek hastası zor durumda kalabilir.

Ticaret ve sanayi odaları, ülke genelindeki toplam 307 özel diyaliz merkezinin “sektörel iflas" riski ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Odalardan TOBB’a gönderilen yazılarda, “Ülkemizdeki böbrek hastalarının yüzde 60'ından fazlasına özel diyaliz merkezleri hizmet veriyor. Merkezler, hem vatandaştan fark ücreti almadan hem de diyaliz hizmetinden başkaca bir gelir kalemi olmadan faaliyet gösteriyor. Diyaliz merkezleri tek geliri sadece SGK’nin verdiği ücret. Ancak, diyaliz merkezlerinin giderlerinin yaklaşık yüzde 40’ı döviz ve yüzde 60’ı ise enflasyon oranında arttı” ifadelerine yer verildi.

Seans maliyeti arttı

BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre odalar, özel diyaliz merkezlerinin SGK’den aldığı bir seans diyaliz ücretinin 345 TL olduğunu ama buna karşılık şu an dahi faaliyet göstermekte sorun yaşayan diyaliz merkezleri yılbaşından itibaren 520 TL’yi aşmış seans maliyeti ile faaliyetlerini sürdürmesinin imkânsız bir duruma geleceği vurgulandı.

Tek gelir kaynağı SGK olan özel diyaliz merkezlerinin iflas etme ve yurttaşlara hizmet verememe riskinin bulunduğu açıklanan yazıda, önlem alınması için ilgili bakanlıklar ve SGK ile görüşülmesi gerektiği belirtildi.

Ülke genelindeki diyaliz tedavisi görmesi gereken böbrek hastası sayısı yaklaşık 65 bin ve bu hastaların da yüzde 63’ü de diyaliz için özel diyaliz merkezlerine gidiyor. Sayıları 307’yi bulan özel diyaliz merkezlerinde ise yaklaşık 10 bin sağlıkçı çalışıyor.

Diyaliz merkezleri için hizmet sunan ve malzeme üreten şirketlerde de 10 bin kişinin çalıştığı tahmin ediliyor. Ekonomide kötü gidişat nedeniyle binlerce kişiye ekmek kapısı olan ve binlerce hastanın tedavi olmak için gittiği özel diyaliz merkezleri göz göre göre iflasa sürükleniyor.

Böbrek hastaları için diyalizin hayati öneme sahip olduğunu belirten ve hastaların diyalize girmeden yaşayamayacağını vurgulayan Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, “Diyaliz merkezlerinin durumu sağlıktaki çöküşün bir parçası. Ülkede tıbbi malzemeler, ilaçlar, protezler ve ortezler bulunamıyor. Pek çok ameliyat durmuş durumda. Bu nedenle birçok yurttaşın yaşamı tehlikede. Diyaliz merkezlerinde kullanılan malzemeler yurtdışından geliyor ve döviz kuru da bu malzemelerin fiyatlarını etkiliyor haliyle. Bu merkezler zararına çalışamayacağına göre zamanla hasta kabul etmemeye başlayacaktır. Birçok böbrek yetmezliği hastası haftada ortalama 2-3 defa diyaliz tedavisi almak zorunda” dedi.

Hayatlar söz konusu

“On binlerce hastanın hayatı söz konusu. Bu şartlarda faaliyetlerimize devam etmemiz mümkün değil” diyen Bağımsız Diyaliz Merkezleri Derneği (DİYAMER) Başkanı Dr. Bünyamin Altundal ise BirGün’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Diyalizde kullanılan cihazların ve malzemelerin yüzde 90’ı ithal. Tek gelir kaynağı SGK olan özel diyaliz merkezlerinin içinde bulunduğu ekonomik sorunlara bir an evvel çözüm olacak diyaliz birim fiyatlarının artırılması gerekmektedir. Aksi halde geçmiş yıllarda görülen ve Ülke genelinde birçok diyaliz merkezinin iflasıyla sonuçlanan sürecin tekrarlanmasından ve vatandaşa hizmet sunumunda sıkıntıların yaşanacağı bir sürecin yeniden başlamasından endişe etmekteyiz.”