Sadece huzur olsun huzur!

Abone Ol

"Her şey kötüye gidiyor, bu cehalet, bu yükselen kötülük bizi boğacak, rejim elden gidecek" korkum ve ümitsizliğim yerini birden pembe bulutlara bıraktı.
Bu ülke gündeminde delirmemek için beynim galiba istemi kapattı.
Bu ülkenin biraz daha çekilecek çilesi var ama sonrası düzlük gibi hissediyorum. Daha doğrusu hissetmek için kendimi çok zorluyorum.
Ülke bataklığa saplansın, karanlığa gömülsün, her evden yas çığlıkları duyulsun ama yeter ki neşe, huzur, mutluluk olmasın diyen kötü ruhlu primatlara inat, yarın akşam kendimi iyi hissetmek için elimden geleni yapacağım mesela.
Altı üstü bir çam ağacı ve iki tane süs görünce imanı kaçacak zanneden, Noel ve yılbaşını karıştıran primatlara inat...
Siz de öyle yapın.
En azından bir geceliğine uzaklaşalım şu koskocaman bir matem evi haline getirilen ülke gündeminden.
Sonra yine bol bol üzecekler zaten.

* * *

Ama beklentiyi de çok yüksek tutmayın derim.
"Hayatımın en eğlenceli gecesiydi" dediğiniz zamanların hiçbiri, 31 Aralık akşamına rast gelmemiştir çünkü.
Eğlenmek için en çok çaba harcanan akşam olmasına rağmen gece genelde fiyasko olur.
"İlle de eğleneceğiz" beklentisi, "coştukça coşmalıyız, çok ama çok gülmek zorundayız!" kasması geceyi hayal kırıklığına dönüştürmeye yetiyor.
O yüzden yarın akşamla ilgili öyle uzun boylu hayaller kurmayın.
Ama bunun yanında da kendinize özen göstermeyi ihmal etmeyin.
Acayip süslenin mesela. Kendinizi en güzel, en yakışıklı hissedeceğiniz hale bürünün.
Biz içimizde kendimizi nasıl hissediyorsak, dışarıya yansıyan görüntümüz de odur, unutmayın.

* * *

Kokoşluğun dibine vurun... Kırmızı oje, jartiyer, takma kirpik, takma saç, kırmızı ruj... Allah ne verdiyse...
O gece yüzünüzün ortasına kırmızı palyaço burnu bile taksanız kimsenin umru olmaz zaten. Aman rüküş olur muyum, komik durur muyum, demeyin.
"O jartiyeri, ojeyi kime göstereceğim, hayatımda kimse yok ki!" de demeyin sakın.
Ya da, "takıp takıştırsam ne olur, benim sığırtmaç hiçbirini fark etmez, bön bön bakar, hiçbir şey söylemeden kafasını çevirir", demeye yeltenebilirsiniz, yapmayın.
Çünkü bu gece siz, kendiniz için süsleneceksiniz. Herkese, her şeye, bütün 'söylemeyenlere' inat gece boyunca: "Oh iyi ki varım, iyi ki ben benim hayatımdayım, yaşasın ben, en birinci ben!" gibi cümleler kurun.
Kendini sevmeyeni kimse sevmez, bunu da unutmayın.
İçinizdeki peri kızını/prensi canlandırın.
Siz kendinizi güzel, güçlü, enerjik hissederseniz, zaten ister istemez güzel vakit geçireceksiniz, emin olun.
Bu arada alkol konusunda sınırınız şu olsun: Baktınız içinizden mekândaki herkesi sarılıp öpmek geliyor veya en can düşmanınızı arayıp duygusal bir kutlama yapmak geçiyor, anlayın ki sınırdasınız. Hemen soda limona geçin, üzerine acı kahvenizi içip temiz havada şöyle bir yürüyün, gidin temiz temiz yatın uyuyun.
Uykuya dalmadan önce de bu yıl başınıza en çok neyin gelmesini istiyorsanız onu geçirin. Dileyin. İsteyin. Dua edin.
Haydi iyi seneler olsun. Hem içimiz, hem ülkemiz huzur dolsun.