Röportaj/ Kardelen BUĞDAY

Ürkmez Kadın Tiyatrosu, Seferihisar Belediyesi'ne bağlı olarak 8 yıl önce kurulan bir tiyatro topluluğu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde kurulan ekip, birçok başarılı çalışmaya imza attı. Ürkmez Kadın Tiyatrosu, 2019'da Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri’nde ‘Yılın En Başarılı Anadolu Tiyatrosu’ seçildi. Tiyatroya gönül veren kadınlar başarılı işler yapmaya devam ediyor.

Ürkmez Kadın Tiyatrosu ekibi ile Tarihi Havagazı Fabrikası'nda kurulan Kadın Emeği Sergi ve Satış Pazarı'nda bir araya geldik. Yüzlerce standın arasında ekibi bulmam başta kolay olmadı. Ancak yerleşkede kurulan pazar sayesinde bunu çok dert etmedim. Tarihi Havagazı Fabrikası'ndaki organizasyonda festival havası hakimdi. İlçe belediyeleri, kooperatifler, dernekler, muhtarlıklar, sivil toplum kuruluşları, sanat toplulukları ürettiklerini sergiliyordu. Ev yapımı yiyecekler, el emeği ürünler, üretilen meyve ve sebzeler envaiçeşidiyle yerleşkede toplanmıştı. Sadece stantlar değil, çeşitli atölyelerin yapılması için büyük çadırlar da kurulmuştu. Yaklaşık iki yıldır salgın, ekonomik kriz, deprem ve son olarak bir savaşa tanık olan bizlerin görmeyi özlediği bir şey vardı; insanlar mutluydu ve gülümsüyordu...

Alanda ekibi ararken birçok siyasi isim, dernek başkanı ve temsilcileri ile karşılaştım. Bir zaman sonra duyduğum ses Ürkmezli ekibe yaklaştığımın işaretiydi: "Yaşasın tiyatro, kadınlar sahnede!"

Turuncu fularlı Anahtar Kadın Tiyatro Topluluğu ve mor elbiseli Ürkmez Kadın Tiyatrosu hep bir ağızdan bunu söylüyordu. Ana sahnenin bulunduğu yerdeki manzara, 'zıt renklerin mükemmel uyumu'ydu. Ürkmez Kadın Tiyatrosu, 'Sanata Dokunan Ellerde Kir Barınmaz' pankartıyla standını kurmuştu. Masada ekipçe hazırlanmış takvim, rozet ve broşürlerin yanı sıra kadınların kendi evinde hazırladığı yiyecekler de vardı. Ekip, tiyatronun yönetmeni Vedat Murat Güzel ile birlikte standa gelenlerle sohbet ediyor, broşürlerinden dağıtıyor, alanda müzisyenlerin söylediği şarkılarla dans ediyordu. Stantta önce, ekibin kurulduğu günden beri üyesi olan Müjgan Hasdemir ile karşılaşıp selamlaştım. Ardından diğer kadınlar ve Vedat Murat Güzel geldi. Alandaki organizasyon hakkında kısa bir sohbetin ardından, Vedat Murat Güzel ile Ürkmez Kadın Tiyatrosu'nun kuruluşunu ve çalışmalarını konuşmaya başladık.

DÜĞÜN SALONUNDAN TİYATROYA

Vedat Murat Güzel, Ürkmez Kadın Tiyatrosu'nun temelinin, Seferihisar'da düzenlenen kurslara dayandığını anlattı. Her kesimden ve her yaştan insanın katıldığı kurslarda katılımcıların çoğunun kadın olduğunu belirtti. Tiyatronun kurulmasında en büyük desteği Tunç Soyer ve Neptün Soyer'in verdiğini söyledi.

"Nerdeyse yüzde 95'i kadın. Böyle olunca burada bir kadın tiyatrosu kuralım dedik. Tunç Başkan destek verdi, Neptün Hanım çok destek verdi. Orada çalışmalar yaptık. Amacımız artistik bir durum yaratmak ya da sanatçı yetiştirmek değildi. Onların hayatlarına dokunmak, farkındalıklarını artırmak, haklarını öğretmek... Özgüvenlerini kazandırmak, yere sağlam basmalarını ve kendilerini iyi ifade eden bireyler olmalarını sağlamaktı. O yüzden oyun odaklı çalışmadık. Bu çalışmalar 1.5-2 yıl sürünce tabii ki tiyatral anlamda da bir içerik kazanmaya başladı. O zaman oyun çalışmaları da yapmaya başladık. Sonra bu çalışmalar her geçen yıl arttı, üstüne bir şeyler koydular. Çünkü çok sevdiler."

Ürkmez Kadın Tiyatrosu'nun ilk günden bu yana içtenlikle çalışmalar yaptığını, atıl düğün salonunun tiyatro salonuna çevrildiğini ekledi.

"Değerli şeyler süreklilik arz edince beşinci yıllarında tiyatral anlamda karşılık buldular ve Yılın En Başarılı Anadolu Tiyatrosu Ödülü'nü, Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülü'nü aldılar. Bu da tiyatro diye başlanmamış yolculukta üstüne bir şey koyduğunuzda, kendiliğinden o tiyatronun gelebileceğini gösterdi. Çünkü hep şey derler, 'Tiyatroda sert disiplinler var, tiyatronun kendi doğruları var. Bunları yapmazsan tiyatro olmaz…' Biz bunu kırdık amatör tiyatro topluluğu olarak. Tabii ki profesyonel oyuncu olmadılar ama yüreğimizle, samimiyetimizle sahnede tiyatral değerin karşılığını bulabilecek bir şey çıkardık. Nasıl çıkardık? Tamamen kişisel gelişimle, samimiyet, içtenlikle çıkardık. Tiyatronun sert disipliniyle, olmazsa olmazlarıyla yapmadık. Bu çok önemli bence. Demek ki böyle de sonuca ulaşılıyormuş, bunu görmek bana ayrı keyif verdi. Onlara ayrı bir inanç verdi. Orada bir düğün salonu vardı, o düğün salonunun tiyatro salonuna çevrilmesinde Neptün Hanım çok destek verdi, bizim bir tiyatro salonumuz var. Bu çok değerli... "

SAHNEDE GENÇLEŞİYORUM

Ürkmez Kadın Tiyatrosu'nun kurulduğu günden beri üyesi olan Müjgan Hasdemir ile konuşmaya başladık. 82 yaşındaki Hasdemir, 8 yıldır ekipte. "3 çocuğum, 6 torunum var. Çocuklarımı okuttum, üniversite bitirdiler. Torunlar da büyüyünce boşlukta kaldım, tiyatroya başladım" dedi. Ekibe katılmasını ise şöyle anlattı:

"Türk sanat müziği kursuna gidiyordum, hocamız oraya geldi. Dedi ki, ‘Tiyatro kuruyoruz, isteyen var mı?’ Hemen ben önde, o şekilde başladım bugüne kadar devam ettim."

Evdekiler nasıl karşıladı diye sorduğumda şöyle devam etti: "Valla kötü bir şey olmadı hepsi kabul etti. Çocuklarım, torunlarım, eşim... Şimdi eşim rahatsız bakıma ihtiyacı var ona bakıyorum aynı zamanda tiyatroya geliyorum. Çok mutluyum sahnede, gençleşiyorum."

Müjgan Hasdemir'in daha önce hiç tiyatro çalışması olmamış. "Ara sıra sinemeya giderdim ama tiyatroya pek gitmiş değilim. Ev hanımıyım ben, sinema biraz biliyorduk ama tiyatro pek bilmezdik" dedi. Hasdemir, torunlarının gurur kaynağı. Avrupa turnesinde yer almış, 11 şehir gezmişler, "Bizim için harikaydı, ilk defa o zaman Avrupa'ya gittim" dedi. Müjgan Hasdemir, tiyatro ile çok mutlu olduğunu her defasında söyledi. "Kadınlara ne tavsiye edersiniz?" diye sorduğumda şöyle cevap verdi:

"Valla diyorum ki gelsinler… Her kadın yapabilir. Biz güçlü kadınlarız. Hepsini bekliyoruz. Evde oturup günlere gitmesinler, boş… Gelsinler, aramızda çok mutlu olacaklar ve inanın gençleşecekler…"

Ürkmez Kadın Tiyatrosu üyeleriyle konuşurken stantları ziyaret eden birçok kişi oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Neptün Soyer standın önünden geçerken daha farklı bir karşılanma yaşandı. Seferihisar'da kurulan bağ hiç kopmamış daha fazla güçlenmiş.

HEPİMİZ GÜÇLÜYÜZ

Müjgan Hasdemir ile birlikte tiyatroda kuruluştan bu yana yer alan Nihal Açıkel ile konuşmaya devam ettik. "Biz aslında amatör bir tiyatro topluluğuz ama tam bir profesyonel gibi çalışıyoruz. Bu gördüğünüz takvimler, rozetler, broşürler, her şey bizim el emeğimiz" dedi. Ürkmez Kadın Tiyatrosu, Açıkel'in hayatında önemli bir yer kaplıyor. Hayatını neredeyse tiyatroya göre programlıyor. Tiyatronun yanında arıcılıkla da uğraşan Açıkel, kadınların mutlaka bir şeyler üretmesi gerektiğini söyledi.

"Herkes gücünün farkına varsın. Hepimiz gerçekten güçlüyüz, kadın güçlü bir varlık. Her kadının yapabileceği bir şey var. Biz de evde oturduk zamanında, hep burada değildik. Bir şeylerin farkına varalım.. Üretim olur, hani 'Ben çıkamam çocuklarımı bırakamam' mı diyor birisi tamam evde bir şey üretsin, mutlaka ucundan kıyısından birileri bulur, birileri görür. Biz güçlüyüz. Biz bunun farkına vardık, bütün kadınlar farkına varsın…"

Nuray Şanlısoy, 6 yıldır Ürkmez Kadın Tiyatrosu'nda yer alıyor. Seferihisar'a taşınmadan önce Denizli'de yaşamış, hayatında erken yaşta pek çok zorlukla karşılaşmış. Ancak her şeye rağmen ideallerini gerçekleştirmeyi başarmış. Seferihisar'daki hayatında tiyatronun yanı sıra birçok ekipte, sivil toplum kuruluşunda yer almış. AKUT bunlara örnek.

"Sıfırdan bir hayat kurdum. Ürkmez, Seferihisar bana çok güzel kapılar açtı" dedi. 2011 yılında Van Depremi'nde, depremzedelere yardım etmiş. Sosyal sorumluluk projelerinde yer almış. Kadınlara şu mesejı verdi:

"Vazgeçmesinler hayatlarından, yapabileceklerinin en iyisi yapmaya çalışsınlar, 'Elalem ne der'i bıraksınlar ben 'Elalem ne der'i bıraktıktan sonra ben oldum…"

Nigar Hercan da 6 yıldır ekipte yer alıyor. "Tiyatro hayatımda çok şey değiştirdi" dedi. Şöyle devam etti: "6 sene önce İzmir'de Yeşilyurt'ta oturuyordum, evimi sattım, Ürkmez'e yerleştim ve burada bir tiyatro olduğunu duydum. Tiyatroya gittim, gidiş o gidiş yani… Tiyatro hayatımda çok şeyi değiştirdi. Her şeyden önce kendime özgüvenim geldi. İki oyunda oynadım, forum tiyatrolarda oynadık, festivallere geliyoruz, iyi ki tiyatro var, iyi ki buradayım diyorum. Altmışımdan sonra hayat tekrar başladı. Tiyatro sayesinde… "

TOPLUMU İYİLEŞTİRİYOR

Kadının Emeği Sergi ve Satış Pazarı'nda Neptün Soyer ile de bir araya geldik. Bize Vedat Murat Güzel de eşlik etti. Konuşmada tarım, üretim ve sanat en önemli noktalar oldu. Alanda düzenlenen etkinlikten konu açıldı. Etkinliğin ilk gününde insanların mutlu hali herkesin ortak görüşüydü. Neptün Soyer şunları söyledi:

"Her şeye rağmen gülümsemeye, umuda ve bir arada olmaya dikkat etmemiz lazım. Dediğiniz gibi gülüyoruz, birbirimize selam veriyoruz. Hatır soruyoruz. 'Nasılsın, iyi misin?' Sorusu bile insana iyi geliyor."

Tarım, üretim ve sanat üzerinden konuşmaya devam ettik. Toprakta bir ürün yetiştirme ile sanat alanında üretim yapmanın benzer aşamalardan geçtiği konuşuldu. Konular birbiri ardına konuşulurken köy tiyatrolarına ve sanata geldi sıra yeniden. Başkan Tunç Soyer'in üniversite yıllarında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda oyuncu ve yönetmen asistanı olarak görev aldığını İzmir'de pek çok insan biliyor. Ancak üniversite döneminde tiyatro ile ilgilenen sadece Tunç Soyer değil, Neptün Soyer de önemli çalışmalarda bulunmuş. Üniversite yıllarında konservatuvara gitmek isteyen Soyer, Fen Fakültesi'nde eğitimine devam etmiş ancak tiyatro çalışmalarından hiç kopmamış. Üniversitede tiyatro topluluğunun kurucuları arasında yer almış. Seferihisar'da Ürkmez Kadın Tiyatrosu birlikte aynı sahneye de çıkmış.

Soyer, "Sanatın bilhassa tiyatronun birçok atölye çalışması gibi insanlara iyi geldiğini, toplumu iyileştirdiğini düşünüyoruz. Kendini ifade etme ya da başka bir karakteri oynarken empati kurmayı öğrenmek gibi mesela… Bunlar çok önemli 7 yaşınızda da 77 yaşında da... Hangi cinsten olursanız olun… O yüzden çok destek veriyoruz" dedi.

Konuşmada Vedat Murat Güzel, "İzmir'de 32 yıldır tiyatro yapıyorum, birçok kişiyle çalıştım ama Tunç Başkan ile bakış açımız aynıydı, bu benim için bulunmaz bir nimetti" dedi. Güzel, tiyatro çalışmalarının her aşamasında büyük destek gördüklerini söyledi.

Neptün Soyer ise çalışmaların başarıya ulaşmasını şöyle özetledi:

"Bunu içselleştiren, bunu bir iş gibi değil de hayatın her alanında yapan bir insanla karşılaştığınızda daha çok başarı geliyor, güzellik geliyor daha da çoğalıyor, daha çok insanla buluşturuyorsunuz ve o insanlar da sizin enerjinizi paylaşıyor."

Günün ilerleyen kısmı, çadırlardaki atölye çalışmaları ile devam etti. Havagazı Fabrikası'nda atölye çalışmaları için kurulan çadırlar renklerle isimlendirilmişti. Vedat Murat Güzel'in Anahtar Kadın Tiyatro Topluluğu ve Ürkmez Kadın Tiyatrosu ile atölye çalışması "Sarı Atölye"de yapıldı. Çalışmada Genç İzmir ekibinden iki genç kadın da yer aldı. Tiyatro her yaştan, her kesimden insanı bir araya getirmişti. Çadırdaki kadınlar genç-yaşlı vs. tüm sıfatlardan ayrılmış ve sadece "bir" olmuşlardı. Dans eden, koşturan, gülümseyen kadınlar, denir ya; "çocuklar gibi şen"di. Kadınların atölye çalışmasını izlerken uzun zaman sonra bir şey düşünmeden sadece gülümsediğimi fark ettim. Bu, bir arada olmanın ve sanatın iyileştirdiğinin kanıtıydı. Birlikte fotoğraf çektirdikten sonra toparlanmaya başladım. Onlar da çalışmalarının ilk yarısını bitirmek üzereydiler. Eşyam hazır, kapıya yönelmişken, pazarda kendilerini bulmamı sağlayan aynı tezahüratı yaptılar. Bu tezahürat, aslında yıllar önce onların da kendilerini bulmalarını sağlamıştı:

"Yaşasın tiyatro, kadınlar sahnede!"