Karşıyaka Belediyesi Konservatuarı piyano eğitmeni ve arkadaşlarının girişimiyle lösemi hastası çocuklara destek için “Müziğin Umuda Dokunuşu” projesi Mart ayında gerçeğe dönüşecek.

Röportaj / Engin YAVUZ


Nilüfer Güzel başarılı bir piyano eğitmeni. Dört yıldan bu yana Karşıyaka Belediye Konservatuarı’nda küçücük öğrencilerine piyanoyu öğretiyor. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın da desteğiyle ileride başarılı bir müzik insanı olabilmeleri için çocuklarımızı müzikle kaynaştırıyor. Yakında lösemi hastası çocuklar için önemli bir projeye imza atacaklar. Gazete 9 Eylül okurlarına Nilüfer Güzel’i tanıtmak istedik.


Bize kendinizden söz eder misiniz? Ailenizde ya da aile büyükleriniz arasında müziğe meraklı ya da müzikle uğraşan kişiler var mıydı?


 

Ankara doğumluyum. Hem ailemde hem de akrabalarım arasında müzikle ilgilenen çok kişi var. Her evde enstrüman çalan biri mutlaka vardı. Babam bütün müzik aletlerini kullanabilirdi. Çocukluğumdan itibaren müzikli bir ortamın içinde büyüdüm diyebilirim. Evimizde müziğin tınıları hiçbir zaman eksik olmadı. Ama benim müzik serüvenim ancak ortaokulda okurken başladı. Beni solfeje ve şarkı söylemeye müzik öğretmenim yönlendirdi. Hem enstrümanlarla hem de şarkılarla iç içe oldum. Ama bir gün önemli bir yol ayrımına geldim. Liseden sonra nereye gidecektim? Üniversiteye mi yoksa konservatuara mı? Aslında psikoloji de okumak istiyordum. Özellikle pedagoji alanına, çocukları çok sevdiğim için ilgi duyuyordum. Lisede müzik öğretmenim konservatuarı tercih etmem için beni çok yönlendirdi. Ailemle konuştum, ailem çok desteklemedi beni, müzikle ilgilenmeme taraftar değillerdi, devlet güvencesi altında çalışmamı, öğretmen olmamı istiyorlardı. İlk sınavda İzmir dışında bir üniversiteyi kazandım, göndermediler beni. Sonra konservatuara hazırlanmaya başladım. Piyano dersleri almaya başladım. Aylin Odabaşı ve piyano ustası Nuri Mahmut’tan piyano dersleri aldım. Benim için çok emek harcadılar, unutamam. Bir öğrenci gibi tüm derslerine katıldım. Bu çabanın karşılığında konservatuar öğrencisi oldum.

Karşıyaka Belediyesi Konservatuarı bünyesinde çalışmalarınızdan söz eder misiniz?


2001 yılında Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı’ndan mezun oldum. Bir süre özel okullarda müzik öğretmenliği yaparak sürdürdüm iş hayatımı. Bu süreçte yabancı hocalarla çalışma fırsatım da oldu ve piyano eğitimimi sürdürdüm. Yetiştirdiğim öğrencilerimden bir kısmı il ve ilçe dereceleri, ülke genelinde mansiyon ödülleri kazandılar. Bundan dört yıl önce yolum Karşıyaka Belediyesi ile kesişti ve o tarihten bu yana Karşıyaka Belediye Konservatuarı’nda piyano eğitimi veriyorum.


HER ÇOCUĞA FARKLI


Bu eğitimde nasıl bir yol izliyorsunuz?


Karşıyaka Belediye Konservatuarı’nda profesyonel eğitmenler tarafından verilen kursun amacı, doğru piyano eğitimi vermenin yanısıra öğrencinin işitme duygusunu, ritm duygusunu güçlendirmektir. Piyano çalım teknikleri (gamlar, arpejler, akorlar ve eserler) ile beraber temel müzik teorisi konusunda bilgilenme fırsatı sunuyoruz. Batı müziğinin ana enstrümanlarından piyanoyu öğrenirken evrensel müziğin seçkin örnekleriyle buluşan kursiyerler, müzik kültürlerini geliştirmek konusunda da kurslarımızdan faydalanıyorlar. Piyano eğitimini birebir ders şeklinde haftada yarım saatlik dilimler halinde veriyoruz. Piyano eğitimi çocukları çok olumlu etkiliyor. Piyano çalmak bir koordinasyon meselesi. Çocuk ergenlik çağına geldiğinde, küçükken otomatik olarak öğrenilen şeylerin öğretilmesi de zorlaşıyor. Piyanoya başlanması için en ideal yaş bence 5-7 arası. Tabii ki 3-4 yaşlarındayken evlerinde piyano olup da bu müzik aletiyle erken tanışan çocuklar da olabilir. Bunlarda o yaşlarda üstün bir yetenek görülürse, bir şeyler öğretilmeye başlayabilir. Çocuklara piyano öğretmenin çeşitli metotları var. Yıllarca ders vermiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki, her çocuğa aynı metodu uygulamak imkansız. Piyano eğitiminde bu yüzden her çocuğa farklı yaklaşmalı. Karşıyaka Belediyesi Konservatuarı’nda verdiğimiz eğitimler ile öğrencilerimizin nitelikli müziği anlama, sevme, ezgisel ve armonik yapısını takip edebilme konusunda iyi bir dinleyici olmalarını sağlıyoruz. Öğrencilere hayatları
boyunca sahip olabilecekleri değerli bir hobi kazandırıyoruz. Ayrıca öğrencilerimizin genç yaşlardan itibaren aldıkları bu ciddi eğitimle üniversite düzeyinde profesyonel müzik eğitimine rahatlıkla geçmelerini sağlamayı hedefliyoruz.


Piyano öğrenmek zor mu, ne dersiniz?


Piyanoda da tekniğin başlangıçta doğru oturması çok önemlidir. Doğru bir çalma tekniği ileride karmaşıklaşacak eserlerde kolaylık sağlar. Yanlış oturmuş bir teknikle üst seviye birçok eseri çalmak neredeyse imkânsızlaşır. Bu sebeple öğretmenin alanında uzmanlaşmış olması çok önemlidir. Aynı zamanda düzgün oturmuş bir teknik, her enstrümanda olduğu gibi piyanoda da gelecekte karşılaşılabilecek fiziksel rahatsızlıkları engeller. Piyano eğitimi almak isteyen herkeste ilk başta bazı endişeler, kaygılar olacaktır. Piyano öğrenmek diğer enstrümanları öğrenmekten daha uzun sürebilir. Sağ ve sol beynin aynı anda çalışması ve parmakların kollar ile senkronize halinde olması gerekir. Düzenli uygulamalar ve çalışmalar sayesinde piyano öğrenmek emin olun ki hiç zor değil. Eğer günlük yarım saatinizi ayırıp basit melodiler üzerine düzenli olarak çalışırsanız, öğrenme isteği ve tutkusunu üzerinizde her çalışmada taşırsanız başarabilirsiniz demektir.

ÇOCUKLARI ZORLAMAYIN


Çocukların piyano eğitimine ilgisi nasıl?


Her eğitimde olduğu gibi piyano eğitimine verilen tepki de çocuktan çocuğa büyük farklılıklar gösteriyor. Kimileri sabırlı ve çalışkan olurken, kimi çocuk da çok kabiliyetli olduğu halde çabuk sıkılabiliyor. Bu konuda aileler özellikle küçük yaşlardaki çocukları gereksiz yere hırpalayıp zorlamasınlar. Her çocuk mükemmel piyano çalacak diye bir şey yok. Zaten müzik eğitimi alması için çocuğun ille de çok yetenekli olması gerekmiyor. Ama bir virtüöz olmasalar bile piyano çalan çocukların ileriki yaşamlarında pek çok alanda daha başarılı olacakları, algılama ve öğrenme kapasitelerinin artacağı, koordinasyon kurma yeteneklerinin ve yaratıcılıklarının gelişeceği gerçeği de göz ardı edilmemeli.


Eğitimde size özel bir eğitim uygulamanız var mı?


Piyano dersi verirken standart bir metodum yok. Her öğrenciye göre farklı yöntemler geliştiriyorum. Çocuğun sıkıldığını anladığım an onun seviyesine iniyorum. Onu özgür bırakıp, istediği gibi davranmaya, kalbine dokunmaya çalışıyorum. Öğrencilerimle adeta tuşlarla oyun oynayıp tuşları konuşturuyoruz. Öğrenciler çalıştıkça, yaptıkları işte ilerledik.

Piyano sanatında ülkemiz başarılı mı, değerlendirir misiniz?


Aslında ülkemizde çok çok yetenekli öğrenciler var. Yarışmalarda ülkemizi temsil ediyorlar. Yabancı ülkelerdeki insanlar, Türkiye’de böyle bir eğitim olduğuna şaşırıyorlar. Çok kaliteli hocalarımız var. Klâsik müzik eğitimimizin çok üst düzeyde olduğunu söyleyebilirim. Tabii ki inanılmaz güzel işler yapan dünya çapında piyanistlerimiz de var. Hepsini ayrı ayrı örnek alıyorum Şu ara tabii ki Gülsin Onay ile çok gurur duyuyoruz.
Sevgili ünlü piyanist Fazıl Say orijinal şeyler yapıyor. Müzik çok sessiz ama en derin mesajdır. Evrenseldir. Klasik müzik dünyasında adımızı daha sesli duyuracağımıza inanıyorum. Örneğin genç piyanistlerimizden Can Çakmur İskoçya Unesco Uluslararası Piyano Yarışması’nda birincilik ödülü aldı. Bu çok önemli bir başarı, hem ülkemiz için, hem de 19 yaşında bir genç müzisyen için. Gerçekten de piyanoda çok ümit veren müthiş bir nesil geliyor, genç ve yetenekli piyanistler yetişiyor. Örneğin Kaan Turan da 11-13 yaş kategorisinde birincilik elde etti.


HER ŞEY ÇOCUKLAR İÇİN


Hazırladığınız yeni projeler var mı?


Karşıyaka  Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, çocuklarımızın sanatla iç içe büyümeleri için bize çok destek oluyor. Çocuklarımızı sanatla buluşturmak için bütün olanaklarını kullanıyor. Biz de kendisinin bu desteğinden cesaret alarak yeni projeler geliştiriyoruz. Bunlardan biri de Mart ayında bir sosyal sorumluluk projesi olarak gerçekleştireceğimiz “Müziğin Umuda Dokunuşu” projesi. Lösemi hastası çocuklarımızın daha iyi koşullarda tedavi olmalarını sağlayabilmek amacıyla İzmir’de çok değerli eğitimciler, akademisyenler ve müzisyenler bir araya gelerek farkındalık yaratmak istiyoruz. Bu Karşıyaka Belediyesi, İzmir İş Dünyası Derneği,Tüm Yerel Sen sendikaları,Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Kanserle Dans Derneği’nin işbirliği ile bir piyano konseri gerçekleştireceğiz. Konserden elde edilecek gelir çocuklarımızın tedavileri, eğitimleri ve sosyal ihtiyaçları için kullanılacak.

Kendiniz ve gelecek için neler söylemek istersiniz?


Her gün yeni şeyler öğreniyorum, festivallere, yarışmalara gidiyorum, izliyorum, öğrencilerimi götürüyorum. Mesleğine aşık biriyim. Farklı şehirler geziyorum Türk ve yabancı müzisyenlerle tanışıyorum. Keşfetmeyi seviyorum ve Karşıyaka Belediyesi Kültür Müdürü Nail Çetin bu çabamda bana büyük destek veriyor. Barış dolu bir dünya hayal ediyorum. Belki de bu yüzden çocukları müziğe yönlendirmeye çalışıyorum, herkes insanlığın ortak dili müzik ile uğraşmalı. Böylece genç nesillerin çok daha faydalı, barışsever insanlar olmalarına bir katkımız olur diye düşünüyorum.