Karaburun eski Belediye Başkanı Serdar Yasa: İlçemize sudan para kazanarak yatırım yapılmamalıydı. Sudan o kadar para kazansam ben ilçemi altınla kaplatırdım.

Röportaj / Engin YAVUZ

YASA04
Yeniden bir misyon üstlenmek söz konusu olursa görevden kaçmam. Karaburun halkı isterse yeniden aday olurum.


Serdar Yasa, İzmir’in en küçük ve en sakin ilçesi 3 bin nüfuslu Karaburun’un 10 yıl boyunca belediye başkanlığını yaptı. Hep imkansızlıklarla boğuştu, belediyenin olmayan bütçesiyle ilçesini geliştirsin diye uğraştı. Ama Karaburun hem Ankara hem de İzmir için yıllarca uzak bir kıyı kasabası olarak kaldı.
Serdar Yasa, belediye başkanlığını sürdürdüğü 10 yıl içinde, hedeflerini gerçekleştirsin diye uğraştı. Karaburun Yarımadası Özel Çevre Koruma Taslak Planı taslağı O’nun döneminde geliştirildi. İlçeye yolcu yanaşma iskelesi ve yat limanı yapılması için çok uğraştı. Ütopya toplantıları, Karaburun Bilim Kongresi, Börklüce Şiir Günleri, Hıdrellez Şenliği, Kırkım Festivali, Karaburun Şenliği hep Yasa’nın öncülüğünde gerçekleştirildi. Sarpıncık yakınlarındaki eski Rum Köyü Sazak’ın restore edilerek turizme kazandırılması için en akılcı proje Yasa’nın döneminde hazırlandı. İlçenin kanalizasyon sistemi tamamlandı, elektrik hatları yer altına alındı, ilçenin arıtma sistemi tamamlandı. İzmir-Karaburun yolunu 303 virajdan kurtarıp 54 kilometreye düşürecek yeni yol projesi Yasa’nın döneminde başladı…
Restorasyon projeleri, içme suyu ve tarımsal su sorununu çözecek Salman, Bozköy ve Karareis barajlarının bir an önce yapılması için Ankara’nın kapısını yıllarca aşındırdı. Fokların yaşam alanı olan Karaburun çevresinin balık çiftlikleri tarafından tahrip edilmesini ve yeni taş ocaklarının açılmasını önlemek için verilen mücadelede hep ön saflarda yer aldı.
2014 yerel seçimlerinde halkın dediği oldu ve Serdar Yasa, başkanlık koltuğuna veda etti.
Üç yıl sonra Gazete 9 Eylül olarak kendisini Torbalı Yazıbaşı’nda, yıllar önceki gibi yine özel sektörde, genel müdürlüğünü yaptığı ambalaj fabrikasında ziyaret ettik, çayını içtik, sorularımızı sorduk.

YASA09

GENEL MÜDÜR OLDU

Burası Alupet Ambalaj Sanayi… Deltapak’a ait… Burada küçük bardakla su pazarlayan su firmaları için bardak üstü folyo üretimi yapıyoruz. 12 mikron kalınlığında polyester film ile 12 mikron kalınlığında alüminyum folyo birlikte işlemden geçirilerek müşterinin istediği ölçüde bardak üstü olarak üretiliyor. Avrupa Birliği standartlarında malzeme kullanarak ve Ab standartlarında üretim yaparak, müşterinin istediği ölçüde malzemeyi üretiyoruz. Türkiye’de bardak üstü malzemesi üretimi yılda yaklaşık 2500 ton. Şimdilik 30 çalışanımız ile ayda yaklaşık 50 ton üretim yapıyoruz. Talebe yetişebilmek için 2018 yılından itibaren çift vardiya üretim sistemine geçeceğiz.Çoğunlukla Ortadoğu ülkelerine ihracat yapıyoruz ve aylık 50 tonluk üretimimizin 30 tonu yurtdışına gidiyor. Yakın zamanda yıllık 500-600 tonluk üretim hedefliyoruz. Ben de sektördeki 20 yıllık deneyimimi şimdi bu tesislerde, üretimin gelişmesi için değerlendiriyorum.

KRİZ ÇOK ETKİLEDİ

Ülke ekonomisinde yaşanan dengesizlikler, doların ve euronun yükselişi, bazıları bunun aksini söyleseler bile bütün sektörleri olumsuz etkiliyor. Tesislerimizde üretim için kullandığımız malzeme yurtdışından ithal ediliyor. Bir doları 3.50 lira olarak hesaplayarak sözleşme imzalıyorsun, dolar 3.90’ı geçince ödemeni Türk Lirası olarak yaptığın için maliyetin aynı oranda artıyor. Ama sen satış sözleşmelerini daha önceden dolar üzerinden yaptığın için satış fiyatını değiştiremiyorsun. Türk lirası Dolar ve Euro karşısında değer kaybettikçe aradaki fark bizim maliyetlerimize ekleniyor. Her sektör bu sorunu kendine göre bulduğu çözümlerle atlatmaya çalışıyoruz ama genel olarak sektör çok olumsuz etkilendi ekonomik gelişmelerden…

YASA14

HALKIMIZ İSTERSE

2004 yılında göreve geldim ve iki dönem başkanlık yaptım. Siyaset analitik verilerle yapılmıyor, öyle olsaydı şimdi çok farklı bir yerde olurdum. Ama siyasette kopma ve küsme olmaz. Zaten bana göre de iki dönemden fazla başkanlık olmamalı. Görev için mutlaka yeni bir aday çıkmalı. İnsan koltuğa oturduğu gibi koltuktan kalkmasını da bilmeli. Eleştirileri anlamalı, dikkate almalı. Ben Karaburun ile bağımı hala devam ettiriyorum. Orada evim var. Her hafta sonu Karaburun’dayım. Toprakla, zeytincilikle uğraşıyorum. 2019 seçimleri öncesinde de mutlaka kamuoyu yoklamaları yapılacak. Yeniden bir misyon üstlenmek söz konusu olursa görevden kaçmam. Karaburun halkı isterse yeniden aday olurum.

PROJELERİM HAZIR

10 yıllık görev süresince projelerini hazırlattığım ancak mali olanaksızlıklar ve bürokrasi yüzünden gerçeğe dönüştüremediğim birçok proje hala gündemimde duruyor. Bu projeler ile ilgili dosyalarım hazır. Eğer yeniden göreve gelirsem yeraltı otoparkı ve ilçe merkezi için hazırlattığım çarşı projelerini hemen başlatacağım. Başkanlık koltuğuna yeniden oturursam Karaburun’daki eski yapılaşmanın olduğu gibi kalması ve ilçe silüetinin değişmemesi için mücadele edeceğim. İlçemizde 4 kattan fazla yüksekliğe izin verilmiyor. Yeni yolun açılmasıyla konuta ve arsaya talep arttı ama başkan olursam çok katlı yapılaşmalara kesinlikle izin vermeyeceğim. İlçemiz korunarak gelişmeli…

YASA07

Karaburun’un en büyük sorunu İZSU ile yaşadıkları. Halkın bana kadar ulaşan tepkileri var. Benim başkanlığım süresince ilçemizde bir metreküp suyun bedeli 2.20 liraydı. İZSU geldikten sonra metreküp fiyatı yanılmıyorsam 3.75 liraya yükseldi. Eğer tüketimde 10 metrekübü aşıyorsanız 12 liraya kadar yükseliyor. Halkımız bu kadar yüksek su faturaları ödemeye alışık değildi. Zaten suyumuz yetiyordu ilçeye. Üstelik aynı faturaları tarla sahipleri de ödüyor. İlçemize sudan para kazanarak yatırım yapılmamalıydı. O kadar su gelirim olsa ben Karaburun’u altınla kaplatırdım. Karaburun’da yaşayan insanların gelir düzeyini Çeşme’de ya da İzmir’de yaşayan insanların geliriyle bir tutamazsınız. İlçede birçok evde foseptik var, İZSU foseptiği olandan da atık su bedeli alıyor. Altyapı çalışmalarında devlet desteği şart. Sosyal demokrat bir belediye çok daha sosyal düşünmeli. Vatandaşını mağdur etmemeli. Özetle Karaburun’da su fiyatları çok yüksek ve halkımız bu durumdan hiç memnun değil.