Röportaj / Sinan KESKİN

Ailenin beşinci kuşak temsilcisi Efe Beşe, annesi Ayla Yıldız ve kardeşi Melisa Beşe yönetiminde yeniden yapılanan Beşe Helvaları, sektöre yeni lezzetlerle döndü.

Tarihi 1800'lerin başına kadar uzanan, 1885 yılında tescilli markasıyla üretime geçen Beşe Helvaları, 2006 yılında ailevi sebeplerden fabrikasını kapatmak zorunda kalmıştı. Fabrikanın kapalı olduğu süre boyunca da farklı fabrikalarda fason üretim gerçekleştirerek Havra Sokağı'ndaki mağazasında müşterilerine sunan firma, ailenin dördüncü kuşak temsilcisi Reha Beşe'nin eşi Ayla Yıldız yönetiminde çocukları Efe ve Melisa Beşe ile yeniden Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde üretime başladı. Babası Reha Beşe'nin 2015 yılında yaşamını yitirmesinin ardından annesi ve kız kardeşiyle Beşe markasını devralan Efe Beşe, tarihi Osmanlı’ya dayanan ve Türk mutfağının en sevilen lezzetlerinden biri olan helvaya genç bir bakış açısı getirerek büyümeyi hedefliyor. Geleneksel Türk lezzeti helvayı hem yenilikçi hem de köklerine bağlı kalarak helva severlerle bir araya getirmeyi amaçlayan Efe Beşe ile, küllerinden doğan Beşe markasını ve gelecek hedeflerini konuştuk.



Kısaca Efe Beşe'yi tanıyabilir miyiz?
1995 yılında İzmir'de doğdum. Lise eğitimimi İtalyan Lisesi'nde tamamladım. İstanbul Bilgi Üniversitesi Reklamcılık Bölümü'nden mezun oldum. Çocukluğumdan beri hafta sonları ve yaz tatillerinde her bulduğum fırsatta Havra Sokağı'ndaki satış mağazamıza gelip yardım ederdim.

Beşe Helva'nın kuruluş öyküsünü sizden dinleyebilir miyiz?
1800'lü yılların başında Manisa'da büyük büyük dedemiz Hacı Ahmet Efendi helva üretimine başlıyor. Ardından oğlu devam ettiriyor. Sonra onun oğlu Ziya Ahmet Manisalı işi devralıyor. Büyük Manisa yangınından sonra Ziya Ahmet Manisalı Zonguldak, Adana ve Manisa'daki fabrikaları İzmir'e topluyor. 1950'lere kadar bu şekilde devam ediyor. Ziya Ahmet Manisalı vefat edince şirket çocukları Suat, Altan ve Mesude Manisalı'ya kalıyor. Suat Manisalı çok erken yaşta vefat ediyor. Altan ve Mesude arasındaki anlaşmazlık nedeniyle şirketler ayrılıyor. Altan Manisalı kendi adıyla üretime devam ediyor. Mesude Manisalı Ömer Beşe ile evlenince marka Ziya Ahmet Manisalı ve Evlatları Ortağı Ömer Beşe ünvanıyla çalışmaya devam ediyor. Zaman içinde değişimlerle sonunda Ömer Beşe Gıda Sanayi oluyor. 2000'lerin başından itibaren ise Beşe Gıda Sanayi olarak yoluna devam ediyor. 1950'lerde Montrö'de Şair Eşref Bulvarı'nda fabrikayı kuruyorlar. Üretim 1996'ya kadar orada devam ediyor. 1996'da AOSB kurulunca oradaki yeni fabrikaya geçiyorlar. Bu fabrika ile Balkanların en iyi fabrika ödülünü de aldık. Günde 30 ton üretim kapasitemiz vardı. 1991'de EBSO düzenlediği başarılı sanayiciler ödül töreninde dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in elinden Ege Bölgesi'nde Sanayide 100. Yıl ödülünü aldık.

Siz bu işi devam ettirmeye ne zaman karar verdiniz?
Ailevi sebeplerden ötürü 2006 yılında helva üretimimiz durmuştu. Ben yeniden üretim yapabilmek için üniversite döneminde sektörle ilgili araştırmalar yapmaya başladım. Dedem Ömer Beşe'nin yarattığı markayı yeniden canlandırmak için sürekli araştırma yaptım. Bilgi toplayabileceğim her yere gittim. Anadolu'da dolaştım. Eski ustalarımızla görüştüm. Ardından 2017'nin son günlerinde Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde yeni makine yatırımlarıyla fabrikamızı yeniden kurduk. 2018'in ilk günlerinde üretime geçtik.

Genç yaşta böyle bir sorumluluğun altına girmek zor olmadı mı?
Bütün ekibimizi yeniden bir araya getirdik. Dedemin ustalarını buldum getirdim. Hepsi, vefa borcudur deyip bizi kırmadılar ve geldiler. Kemeraltı'ndaki perakende mağazamızı yeniledik. Markaya yeni bir bakış açısı getirmeyi hedefledik. Ailecek fabrikayı açmadan önce şunu düşündük; bizim diğerlerinden farkımız olmalı, bu işe yeni nesil bir bakış açıcı getirmeliyiz, diğerlerinin baktığından farklı yaklaşmalıyız diye düşündük. Helva geleneksel bir tatlı. Unutulmaya yüz tutmuş bir lezzet. Biz bunu yeni nesile nasıl sevdiririz, nasıl yediririz konusuna kafa yorduk. Bunu gerek marka iletişimiyle gerek yeni ürün gamıyla ele aldık ve bu şekilde markayı canlandırmayı hedefledik ve başardık. Şimdi de hedeflerimize ulaşmak için çalışıyoruz.

Yeniden yapılanma sürecinde Beşe'de neler değişti?
Logomuz ve kurumsal kimliğimiz tamamen yenilendi. Marka konumlandırmamız, iletişim stratejimiz tamamen yenilendi. Değişmeyen tek şey lezzetimiz.

Ürün gamında değişimler oldu mu?
Öncelikle sade, kakaolu ve fıstıklı helva çeşitleri tüm insanların bildiği ürünler. Helvacılık bundan ibaret sanılıyordu. Yıllar önce tepsi helva diye bir şey çıkardılar. Klasik helvanın şeklini değiştirdiler. Tepsi helva sektöre biraz canlılık getirmişti ama artık o da can çekişiyor. Biz sektörü yeniden canlandırmak için dünyada ilk defa olan ve patentini aldığımız pasta helva üretimine başladık. Pasta helvalar sektöre yeni bir soluk getirdi. İnsanlara sade, kakaolu, fıstıklı helva yemeyi dayatmıyoruz. Pasta helvada antep fıstıklı, çikolatalı, güllü, damla sakızlı, Türk kahveli, tarçınlı, acı badem-kurabiyeli, fındıklı-karamelli gibi çeşitler üretiyoruz. Bu çeşitlere her geçen gün yeni çeşitler de ekliyoruz. Piyasaya çıkaracağımız bambaşka ürün çeşitlerimiz de var. Helvaya yeni bir bakış açısı getirmek istiyoruz. Helvayı, kalıplaşmış, marketlerde görmeye alışık olduğunuz 200 gr. 500 gr, 1000 gr. paketlerin dışına çıkarmaya çalışıyoruz.

Pasta helvalar ilgi gördü mü?
Aslında pasta helvaları çıkarırken bu kadar ilgi göreceğini tahmin etmiyorduk. İnsanlar çok sevdi. Üretim planımızda pasta helvalarla normal helvalar başabaş gidiyor. Pasta helva çok aranan bir ürün oldu. İzmir genelinde 500 noktada satılıyor. Süt ve süt ürünlerini alerjisi olanlar tercih ediyor. Onlar için içinde süt ve süt ürünü olmayan pasta helvalardan üretiyoruz. Oldukça sağlıklı bir ürün. Tahinin içinde yüksek oranda protein var. Bir kaşık tahin bir insanın bir günlük protein ihtiyacını karşılıyor. Hiçbir katkısı maddesi olmadan doğal bir şekilde üretildiği için besleyici bir ürün. Özellikle çocuklar için.

Piyasaya süreceğiniz yeni ürünler olacak mı?
Amacımız bundan 30 yıl sonrasını görmek. Bundan 30 yıl önce damla sakızlı helva dendiğinde hiçbir usta, şirket sahibi buna yanaşmazdı. Damla sakızlı helva mı olur derdi. Ama şimdi birçok marka da bu tarz ürünler çıkarmaya başladı. Amaç ileriyi görebilmek. Pasta helvalar gerçekten sektöre bir soluk getirdi. Yeni çıkaracağımız ürünler hakkında bilgi veremiyorum şuanda patent aşamasında.



Sektörel sıkıntılarınız nelerdir?
Çoğu sektörlerde olduğu gibi sıkıntımız döviz. Bunun da sebebi Türkiye'de tarım elimizden gidiyor. Tarımda verimsizlik var. 1990'lı yıllarda ithal susam dendiğinde herkes gülerdi. Şuan yerli susam çok az miktarda üretiliyor. Çiftçi farklı ürünlere yöneldi. Susamda ithalata bağımlı olduk. Helvanın temel hammadesi susamda dışa bağımlıyız.

Siz kendi susamınızı üretmek için girişimde bulunacak mısınız?
Dedemin böyle bir projesi vardı. Biz de bunu hayata geçirmek istiyoruz. Kendi susamımız kendimiz yetiştirmek istiyoruz. Ülkemize katma değer sağlamak, susamda dışa bağımlılığı azaltmak istiyoruz. Yerli üretimi teşvik edecek bir girişimde bulunacağız. Bu projemizi 2019'da değerlendirmeye alacağız.

Havra Sokağı'ndaki satış mağazanızın dışında ürünleriniz nerelerde satılıyor?
Şarküteri ve mandralarda bulunuyor. 2 yıllık stratejimizde marketler bulunmuyor. Biz marketlerle çalışmayı düşünmüyoruz. Marketlerde bir gelecek görmüyoruz. Yıllarca çalıştık, marketlere giren ilk firmayız. Marketlerle uğraşmak can sıkmaya başladı. Yıllarca ticaret sanayicinin parasıyla döndü. Artık sanayici gözünü açmaya başladı. Malı veriyorsunuz parayı tahsil edemiyorsunuz. 5-6 ay bekliyorsunuz. Ben susamı dövizle alıyorum 6 ay ödeme bekliyorum. Ödeme geldiğinde döviz kuru Allah Kerim. Bir karlılığı yok. Önümüzdeki iki yıl marketlere girmeyi düşünmüyoruz.

Satış mağazası sayınızı artırmayı düşünüyor musunuz? Franchise verecek misiniz?
Kesinlikle franchise vermeyi düşünüyoruz. Hazırlıklarımız sürüyor. Yıl sonu itibariyle hazırlıklarımızı tamamlamış oluruz. Mağaza tasarımları vs. Aynı zamanda kendimiz de Çiğli'de bir mağaza açacağız. Önceliğimiz Ege Bölgesi olacak. Ardında Marmara ve Akdeniz bölgelerinde franchise vereceğiz. Ama 2020'ye kadar ağırlığımız Ege Bölgesi olacak. 12 yıllık bir boşluğumuz var bunu kapatmak için çok çalışmalıyız.

Helva ustalık ister


Helvanın kalitesi ustalık derecesiyle ilgilidir. Bu kaliteyi makinelerle yakalayamazsınız. Helvanın yoğrulması, hammaddesinin kalitesi önemlidir. Hammadde satın alımlarını bizzat kendim yapıyorum. Tahini aynı yerden almamıza rağmen her alımda laboratuvarda analize göndeririz. Fıstığı kendim alırım. İşimize saygı duyuyoruz ve gereken özeni fazlasıyla gösteriyoruz. Tek amacımız insanlar gerçek helva yiyebilsin. Çünkü dedem Ömer Beşe bu markayı bu şekilde kurdu. Bu marka bize emanet. Markayı aynı kaliteyle devam ettirmemiz lazım.