Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ersoy Sümerkan: Büyükşehir Belediyesi’ne çiçek satmaya başladıktan sonra diğer belediyeler de çiçek almak için sıraya girdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tarımı geliştirmek için 10 yıl önce başlattığı "Yerelde Kalkınma Modeli" meyve vermeye başladı. İzmir tarımındaki büyüme rakamları, ülke ortalamasının çok üzerine çıktı. Türkiye'de tarımsal istihdam oranı düşerken İzmir'de yükseldi. Desteklenen tarımsal kooperatiflerin üye ve personel sayıları ile cirolarında patlama yaşandı. Sonuçta İzmir'de "köyden kente göç" durduruldu; kırsal nüfusun artış oranı, kent merkezindeki nüfus artışını geçti. 10 yıl önce İzmir nüfusunun yüzde 29,14'ü kırsalda yaşıyorken, 2016 yılında bu oran yüzde 30,70'e yükseldi.
Yerelde Kalkınma Modeli projesi kapsamında ilk destek 2007 yılında Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kooperatifi’ne verildi. Bu kooperatif ile yapılan sözleşmenin ardından Bayındırlı seracıların ürettiği milyonlarca rengarenk çiçek İzmir’in caddelerini, meydanlarını, parklarını süslemeye başladı. Bu anlaşma bölgede 4-5 bin kişilik istihdam yarattı. Bayındır Türkiye’nin en önemli çiçek üretim merkezi haline geldi.

Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatif Yönetim Kurulu Başkanı Ersoy Sümerkan yaşanan bu değişimi Gazete 9 Eylül’e anlattı.

[caption id="attachment_97395" align="alignnone" width="656"]bayindir-cicek İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği destekle Türkiye’nin en büyük çiçek üretim kooperatifi haline geldik.[/caption]

TEK PERSONEL VARDI


Bize bu kooperatifin kurulma aşamasını anlatabilir misiniz?

Bayındırlı’yım. Emekli öğretmenim. Arazim vardı ama başlangıçta kooperatifçilikle hiç ilgim yoktu. Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 2000 yılında kuruldu. Ben 91’inci üyesiydim. 2004 yılında kooperatifin başkanlığına getirildim. Ben başkan olduğumda hiçbir şeyimiz yoktu. Küçücük bir barakadaydık. Bir tek elemanımız vardı. Türkiye’de çiçekle ilgili çok geniş bir pazar vardı ama bizim kooperatif de yalnızca kağıt üzerindeydi işlevi yoktu. İlk işimiz elemanımızı seralara gönderebileceğimiz bir motosiklet almak oldu. O dönemde seralarda üretilen çiçekler çeşitli illerden gelen müşterilere satılıyordu.

Büyükşehir Belediyesi ile sözleşme yaptıktan sonra neler değişti?

Kooperatif olarak ilk büyük anlaşmamızı İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yaptık. Başkan Kocaoğlu bizden maliyet hesabı çıkarmamızı istedi. Sonra anlaştık ve 2007 yılında ilk kez kooperatif olarak alım garantili bir sözleşme yaptık. Üretici henüz böyle bir üretim yöntemine hazır değildi. Ekip olarak çalıştık, ortaya çıkan bütün problemleri çözdük. O döneme kadar Sivas’tan, Yozgat’tan, Tokat’tan müşterilerimiz vardı. Çiçek alıp götürürlerdi. Son bizden fide alıp kendileri seralarda çiçek üretmeyi öğrendiler. Dış pazarımız daralmaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yaptığımız çiçek satış anlaşması bu yüzden bölge çiçekçisi için çok önemliydi ve bizim ufkumuzu da açtı.

bayindir-kocaoglu

ÇOK HIZLI BÜYÜDÜK


Bu anlaşmanın kooperatifinizdeki etkisi nasıl oldu?

Bu anlaşmanın ardından kooperatifimiz hızla büyüdü. Kooperatif olarak seralarımızda fide üretmeye başladık. Torfunu, violünü, saksısını, fidesini biz sağladık. Üreticinin serasına kadar götürdük. Onlar yalnızca çiçeklerin büyümesini bekliyordu. Çiçeklerin kasalara yüklenmesini bile kooperatif olarak biz üstlendik. Mevsimlik çiçekler, yer örtücü bitkiler, çalı türleri ve fidan üretimimiz hızla gelişti. Ardından Büyükşehir Belediyesi’ne sattığımız çiçeklerin İzmir’deki dikimini de biz üstlendik. İzmir’in her yeşil alanını öğrendik. Artık hangi bölgeye, hangi meydana hangi bitkinin dikilmesi gerektiğini de biliyoruz. Ekipmanlarımız var, ekiplerimiz var, alanı da biz hazırlıyoruz. Bu yöntem İzmir Büyükşehir Belediyesi için de büyük kolaylık oldu.

Kooperatifinizin 2018 yılındaki görünümü nasıl?

Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin 2018 yılı itibariyle 350’si aktif 400 ortağı var. 130’u yoğun üretim yapıyor. Branşlaşmayı geliştirdik. Şimdi her firma kendisinden talep ettiğimiz farklı bir ürünü yetiştiriyor. 200 firmadan mal alıyoruz. 34 çalışanımız var. 17 bin metrekarelik üretim alanımız, 4 bin metrekarelik seralarımız var. Yalnızca firmalar ve üreticiler değil tedarikçiler ve işçiler de kazanıyor. Tedarikçilerle birlikte çiçek üretimi 4-5 bin kişiyi istihdam alanı yaratıyor. Artık kooperatif olarak Türkiye’nin en iyisiyiz. Burada çiçek üretiminde her şey otomatik. Makine parkımız mükemmel. Lojistik destek veren araçlarımız, kamyonlarımız var. İzmir’de dikimleri yapan dikim ekibimiz var. Dikim yapılacak alanın büyüklüğüne göre İzmir’e bazen 80 kişilik ekip bile gönderebiliyoruz. Dikim yapan köylü kadınlarımız da evinin ekonomisine katkı sağlıyor. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi ile çalışmaya başladıktan sonra diğer belediyeler de kooperatifimizle alım sözleşmesi yapmak üzere sıraya girdi. Artık Türkiye’nin her köşesindeki belediyelere çiçek gönderiyoruz. Aziz Başkan, kooperatifimizle ilk alım sözleşmesini yaparak bize birçok belediyenin kapısını açtı. Bu yüzden Bayındır’daki çiçekçilik sektörüne İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkısı çok büyüktür. En önemlisi yapılacak çok iş olduğu için Bayındır yöresinden İzmir’e göç azaldı. Bence bu anlaşmanın en önemli katkılarından biri de göçün önlenmesidir.

bayindir

SIKLAMEN PAZARI


İleriye yönelik projeleriniz var mı?

Bir Hollanda firmasıyla anlaştık. Uzmanlar Bayındır’a geldi. Çok değerli bir çiçek olan sıklamen üretimi için 5 yıl sürecek bir proje kapsamında çalışmalara başladık. 568 metrekarelik Ar-Ge serası kurduk. 150 farklı rengi olarak sıklamen çiçeklerinden 8-10 ayrı rengin üretilmesi için ıslah çalışması yapıyoruz. Deneme çalışmalarının ikinci yılındayız. Üçüncü yıl üretim aşamasına geçeceğiz. Proje iyi gidiyor, başarılı olursa Hollanda sıklamen fidelerini bizden alacak. Türkiye genelinde de bir sıklamen pazarı oluşturmak istiyoruz. Aynı nergis gibi sıklamenin de büyük bir pazarı olacağına inanıyoruz.

Kooperatif olarak sorun yaşıyor musunuz, engeller var mı?

Aralık ayında Maliye Bakanlığı’ndan bir tebligat geldi. Kooperatif olarak seralarımızda fide üretiyoruz bildiğiniz gibi. Çoğu zaman da seralarımızda ürün kalıyor ve biz bu fazla ürünü satarak değerlendiriyoruz. Aralık ayında bir tebligat geldi. Kooperatif olarak siz satış yapamazsınız. Satış yapmak istiyorsanız iktisadı teşekkül kurmanız gerekiyor denildi. Bu satışların hesabının ayrı tutulması istendi. Tarımsal satış kooperatiflerinin yöneticileri şimdi kara kara düşünüyor. Ürettiğimiz her fidanın, her çiçeğin bir maliyeti var ama istisadi teşekkül kurduğumuzda bu maliyeti gösterme şansımız yok. Sadece satış olduğu için daha fazla da vergi ödeyeceğiz. Şimdiye kadar bu sorunu çözemedik. Oysa fazla fide ve çiçeklerin satışından elde edilen gelir yalnızca kooperatifin güçlenmesini sağlıyor. Bunda kötü olan ne var anlayabilmiş değiliz. Bu sorun yalnızca bizim için değil, süt üreten, peynir üreten kooperatifler için de geçerli.