Müzik terapi, bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılamada müziği ve müzik aktivitelerini kullanan uzmanlık dalıdır. Müzik terapi yöntemi diğer tedavi şekillerinden oldukça farklı. Çünkü ilacı müzik.

Eski tıbba baktığımız zaman psikolojik rahatsızlıklar başta olmak üzere, göz hastalıkları, spazmlar, kas ve eklem rahatsızlıkları, yorgunluk, huzursuzluk gibi hastalıkların yanı sıra fiziksel hastalıkların çoğunda müzik terapinin kullanıldığına dair bilgiler var. Günümüzde de müzik terapinin kullanım alanı oldukça geniş. Nöroloji, kardiyoloji, onkoloji, psikiyatri gibi klinik alanlarda ve özel gereksinimli bireylerin tedavisinde tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılmakta. Ayrıca müzik terapi, alkol ve madde bağımlılığının tedavisinde de önemli bir yere sahip. Yapılan bilimsel araştırmalarda klasik Türk müziği ile klasik batı müziğinin hastalıklar üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır.

Bergama'da bulunan Asklepion ise dünyada müzikle terapinin uygulandığı ilk merkezdir. Antik çağın en önemli sağlık merkezlerinden olan Asklepion aynı zamanda dönemin ünlü hekimlerinin yetiştiği bir tıp okulu ve dünyanın ilk psikiyatri hastanesi olarak da tarihe geçmiştir. Asklepion'da bulunan tüneller yüzlerce yıl önce su sesi kullanılarak terapi yapılan ilk merkez olma özelliği de taşımaktadır.



Müzik terapi ülkemizde geleneksel alternatif tıp yöntemlerinden biri olarak resmiyet kazanmış olsa da henüz yeterince uygulayıcı bulunmamakta. Müzik terapi uygulaması yapılabilmesi için tıp eğitimi almış bir hekim ve müzik eğitimi almış bir müzisyenin ekip olarak çalışması gerekiyor. Türkiye genelinde müzik terapi yapmaya yetkili 30 ekibin bulunduğu düşünülürse henüz yolun çok başında olduğumuz söylenebilir.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi Geleneksel Tamamlayıcı Tıp Eğitim Merkezi (GETAT) bünyesinde müzik terapisti eğitimleri veren Müzik Terapi Tıp Dersleri Eğitmeni Dr. Ayla Aksoy Güneri ve Müzik Terapi Eğitmeni Cem Güneri ülkemizde bu tedavi yönetiminin yaygınlaşması için uzun yıllardır emek veriyorlar. Güneri çifti, 8 aylık bir eğitim ile müzik terapisti yetiştiren program kapsamında geçtiğimiz günlerde Asklepion'da bir eğitim kampı gerçekleştirdilker. Dr. Ayla Aksoy Güneri ile kampın detaylarını ve müzik terapinin uygulama alanlarını konuştuk.

Müzik terapi denildiğinde birçok insanın aklına klasik Türk müziği geliyor. Bu doğru olmadığını biliyoruz. Müzik terapi nedir, siz nasıl bir eğitim veriyorsunuz?
Sadece Türk Sanat Müziği'nden ve makamlardan bahsetmek müzik terapiye haksızlık olur. Şifahanelerde yüzlerce yıldır su sesi terapi için kullanılıyor. Doğa sesi, kuş sesi hatta insan sesi bile yüz yıllardır müzik terapi için kullanılıyor. Bizim topraklarımız, üzerinden birçok medeniyetin geçtiği topraklar olduğu için her türlü müziği ve sesi barındırıyor. O yüzden bütün bunların ilgili uzmanlar tarafından bire bir aktarılması gerekiyor. Batı müziği de buna dahil. Aklınıza gelebilecek bütün müzik türünün müzik terapide kullanılması üzerine eğitimler veriyoruz.

Müzik terapi eğitimini kimler alabiliyor?
Müzik terapi eğitimini doktorlar ve müzisyenler alıyor. Sağlık Bakanlığı'nın çıkardığı son yönetmelikte bu böyle uygun görüldü. Bir müzik eğitimcisinin veya müzisyenin müzik bilgisiyle bir hekimin müzik bilgisi arasında dağlar kadar fark var. Aynı şekilde hekimin tababet bilgisiyle diğerinin uyuşması mümkün değil. Bu ikisinin kombinasyonunu bir araya getirerek daha bilimsel, verilerin daha kolay elde edilebileceği bir yola başvurularak böyle bir eğitim sistemi geliştirildi. Eğitimin özü tıp doktorlarına ve sağlık meslek mensuplarına temel müzik bilgisi veriliyor. 8 aylık bir eğitim programımız var. Sonrasında müzik grubu mensuplarına da temel sağlık bilgisi dersleri veriliyor. Çünkü uygulama aşamasında bu arkadaşlarımız da hastayla ve hastalıka temas etmeye başlıyorlar. Her iki taraf da bu eğitimi aldıktan sonra ekip olarak birlikte çalışarak müzikle terapi yapabiliyorlar.



Müzik terapi hangi hastalıklarda işe yarıyor?
Aslında her alanda işe yarar ama. Temel olarak çocukluk çağı hastalıkarında, hiperaktivitede, dikkat eksikliğinde, otizmde, engellilerde, ileri yaş dönemine baktığımızda birçok hastalıkta, alzheimerda, demansta, madde bağımlılığında, kanser hastalarında çalışmalar yapıyoruz. Eğitim sürecinde hastane uygulamalarımız oluyor. İlgili kliniklere giriyoruz, hekimlerinden hastaya ilişkin bilgiler alındıktan sonra onlara uygun bir müzik terapi yönetemi ve içeriği planlanıyor. Sonra arkdaşlarımız uygulama yapıyorlar.

Çocuklarla yaptığınız müzik terapinin sürecinden söz eder misiniz?
Ortama müzik verilip çocuklar kendi haline bırakılıyor. Nasıl tepki verdikleri gözlemleniyor. Süreç ortamdaki çocukların sayısına ve klinik bulgularına göre değişiyor. Bir süre sonra nasıl adapte olduklarını tespit ediyoruz. Hangi müziklere olumlu tepki veridiklerini gözlemliyoruz. Bunu güven sağlamak amacıyla kullanıyoruz. Hangi şarkıya tepki veriyor ve eşlik ediyorsa o şarkıyla birlikte içeri giriyoruz. Bunlar anlık ve değişken gözlemler. Çocuklar çabuk uyum sağlıyorlar. Müzik eğitimcimiz yönlendirme yapıyor. Onların çalabilecekleri ritm aletlerini dağıtıyoruz. Sonra kullanmak isteyen kullanıyor. Yaklaşık bir ay sonra sonuçları almaya başlıyoruz. Duruma göre birebir çalışmalara geçiyoruz. Eğer çocuğun müzik kabiliyeti yüksekse özel müzik dersleri de verilebiliyor. Uzun soluklu ve sabır gerektiren bir süreç. Ama bu çocukların dikkat toplamalarında bilişsel yeteneklerinde çok ciddi fayda sağlıyor.

Aileler size nasıl ulaşıyor?
Aileler bizi sosyal mecralardan buluyorlar. Zaten bu çocukların aileleri birbirleriyle iletişim halindeler. Kulaktan kulağa duyuyorlar.



Türkiye'de kaç kişi müzik terapi yapmaya yetkili?
Türkiye'de toplan 30 müzik terapist var. Bu Türkiye için çok az bir sayı. Bu hizmetin verilebileceği çok fazla yer var. Bu süreçte hem terapistler hem de eğitmenler yetiştirmek durumundayız. İki koldan ilerliyoruz. Bunun yaygınlaşabilmesi için müzik terapistlerinin artması gerekiyor. Şuan çok sınırlı sayıda var. Önce onlar bir eğitim sürecinden geçecekler ki çeşitli şehirlere gidip uygulamalara başladıklarında bu iş yaygınlaşacak.

Bu kampı düzenlemek için neden Bergama'yı tercih ettiniz?
Asklepion sadece Türkiye'de değil yeryüzünde müzik terapi yapılan ilk yer olması nedeniyle tercih edildi. Bir de bilgi paylaşımının daha yüksek olması nedeniyle kamp şeklinde bir eğitim planladık. Çünkü eğitimlerde her zaman herkese ulaşmak çok kolay olmuyor. Herkes zaman ayıramıyor. Ama böyle 2-3 günlük bir kamp olduğunda çok daha kolay bir araya gelebiliyorlar. Verdiğimiz eğitimlerde müzik terapiye giriş dersi Asklepion'la başlıyor. Ekip arkadaşlarımız bunun ruhunu hissetmek istedi. Çünkü geçmişi bilmeden geleceğe adım atabilmek çok mümkün değil. Kampa eğitim süreci devam eden birçok arkadaşımız katıldı. Amacımız ilerleyen süreçte bu halkayı genişlete genişlete birçok insana ulaşabilmek. Hem bilgi gücünü artırabilmek, paylaşabilmek hem de ileri aşamada bunu halkla bütünleşik hale getirmek.

Asklepion'un içinde müzik terapi çalışması yapamamışsınız sanırım.
Evet. Bergama Müze Müdürü Nilgün Ustura anlamsız bir şekilde bize izin vermedi. Yapmak isediğimiz şey o dönemki kıyafetler ve çalgılarla içeride 10-15 dakika terapi çalışması yapmaktı. Düğünlere, konserlere bile verilen izin bize verilmedi. Araya giren insanlar da oldu ama müze müdürünün inadını kıramadık. Müdürün tavrını kimse anlayamadı. Belediye yetkilileri de duruma çok üzüldü. Ama biz içeride beden perkisyonuyla bu çalışmamızı gerçekleştirdik. Bu engelleme bizde farklı bir düşünce de doğurdu. İleride bütün müzik terapistlerle bir konser düşünüyoruz.

askolopolies

Müzik Terapi nedir?
"Müzik terapi" sözcüğü, "müzik' ile 'terapi" sözcüğünden oluşmaktadır. "Terapi" sözcüğü, hastaların bakımı ve tedavisi için gerekli önlem ve çareleri öğreten tıbbın bir dalı olup, Yunanlılar'ın sözcüklerinden kaynaklanmış ve benimsenmiştir.Müzik terapi, insandaki iletişim kanallarını açmak, tedavi etkilerini sağlamak, psiko-profilaktik (ruh koruyucu) etkiler ve gerek kişinin kendisinde, gerekse bulunduğu toplumda rehabilitasyonu sağlayabilmek için hareket, ses ve müziği kullanarak, ses-insan bütünlüğünü ve müziği araştıran daldır.