Sanayici, LİYAKAT Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berkay Eskinazi: Tek yabancı dil, bir bilgisayar programı dönemi bitti. İşveren de, çalışan da daha fazlasını, çok daha fazlasını istiyor. 

Yücel ÖZİÇER / RÖPORTAJ - Liseyi bitirdiği yıl sanayi sektöründe işe başlayan, aynı dönemde eczacılık fakültesini kazanan Berkay Eskinazi zaman içinde tercih yapması gerektiğinde kendisini çok daha farklı ufuklara götüreceğine inandığı için sanayicilikte karar kılmış. 2010 yılında Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği’ni (LİYAKAT) kuran Eskinazi, hayatının her döneminde kararlılıkla mücadele ettiğinin altını çizerken, hırslı ve çalışkan oluşuna vurgu yapıyor.
- Eczacılık mezunusunuz. Bu bilinçli bir seçim miydi? Şartların gereği mi?
Eczacılık seçimim bütünü ile bilinçli bir seçimdir. Eczacılığı seçmemin naif bir hikayesi var aslında... İlkokul yıllarımda okul yolumun üzerinde bir eczane vardı. Her sabah erkenden tertemiz kıyafetlerle eczanesini açan eczacı hanımı hayranlıkla izlerdim. Onun gibi olmak isterdim. Kendime daha ta o yaşlardan hedefimi koymuştum bile. Hep bu yönde çalıştım, hem de gece gündüz demeden çalıştım. Belki klişe gelecek ama hayatım tamamıyla mücadele dolu geçti. Her zaman hırslı ve çalışkan birisi oldum. Her yaş döneminde kendime hedeflediğim bir şeylerim mutlaka olurdu. O hedeflere ulaşmak adına da amansız bir mücadele verirdim. Bunlara en güzel örneklerden biri Eczacılık Fakültesi’ni kazanmam ve okurken de ikinci öğretimi seçmemdir. Gece okula gider, gündüzleri çalışırdım. Okulumu başarı ile bitirip, kendi eczanemi açtığım o ilk gün içimdeki mutluluğu ve onuru anlatamam. Kendimle gurur duymuştum.
- Sanayici kimliğinizi ne zaman, nasıl kazandınız?
Lise öğrenimimi bitirdiğim yıl sanayi sektöründe işe başladım. Aynı anda da Eczacılık Fakültesi’ni kazanmıştım. Hem okulumu hem de çalışma hayatımı bir arada yürüttüm. Kendi masraflarımı kendim çıkarır, aileme yük olmazdım. Bir yandan Eczacılık Fakültesi’nin ağır müfredat dersleri ile boğuşurken diğer yandan da emin adımlarla sanayi sektöründeki iş yaşamımda ayakta kalmaya çalışırdım. Çalışma hayatımda en alt basamaktan başlayıp, sabırla, istekle, inançla kademe atlaya atlaya ilerlemek ve sektörü en ince noktasına kadar öğrenmiş olmak, bir tercih yapma zamanım geldiğinde, beni çok daha farklı ufuklara götüreceğine, değiştirip geliştireceğine inandığım sanayi sektöründe karar kılmama sebep olmuştu.
- İş hayatında kadın olmanın zorluklarını yaşadığınız durumlar oldu mu?
Hayat, inişlerle çıkışlarla dolu uzun bir yolculuk. Elbette ki oldu. Ancak yaşadığım tüm bu zorluklar bana her şeyden önce sabrı öğretti, zorluklar karşısında yılmamayı öğretti. Kararlarımda ısrarcı olmamı ve kararlarımın ne olursa olsun arkasında durmam gerektiğini öğrendim. Hayat hiçbir zaman kimsenin karşısında mükemmel olarak çıkmıyor. Zaman zaman stresler, zorluklar ve içinden çıkamadığımız bazı karmaşık durumlar yaşayabiliyoruz. Ayakta kalmaya mecbur olduğumuzu, her şeye rağmen bu hayatı sevmek zorunda olduğumuzu, şükredeceğimiz daha nice güzellikler içinde bulunduğumuzu, her an kendi kulağımıza fısıldamalıyız. Bilgiyi paylaşmayı önemsemeli, yardımsever olmalı, günümüz koşullarına hızlıca ayak uydurabilmeli, değişimi reddetmemeliyiz.
- Berkay Eskinazi’yi bize nasıl anlatırsınız? Başarılı kimliğinizi sizce hangi özelliklerinize borçlusunuz?
Azmime, sabrıma, önsezilerimin güçlülüğüne, konulara objektif yaklaşımlarıma, çalışkanlığıma ve programlı çalışmama borçluyum.
- ‘İdolümdür’ dediğiniz eşinizden neler öğrendiniz?
Değerli eşim Moiz Eskinazi çok başarılı, çalışkan, idealist ve alanında uzman bir sanayici. Elbette ki sanayi sektörüne girişimden tutun, sektörle ilgili çalışmalar yaptığım günlerde kendisinden büyük ölçüde feyz aldığım doğrudur. Ayrıca evliliğimizin içerisinde de eşimle çok güzel bir iletişim içindeyiz.Eşimin varlığı ve evliliğim benim hayattaki en büyük şansım.
- LİYAKAT’ı hangi amaçla, neyi hedefleyerek kurdunuz?
2010 yılında benim gibi düşünen bir grup arkadaşımla beraber, gençlerin ve kadınların hayatında farkındalık yaratmak, girişimcileri desteklemek, girişimciliğe öncü olabilmek ve yaşadığımız şehre, ülkeye ve dünyaya artı değer katmak amacıyla kurulduk. Misyonumuzu “Gençlerin ve kadınların girişimci potansiyellerini performansa çevirecek projeler üretmek, inovatif fikirleri hayata geçirmek” ve vizyonumuzu da “Sosyal bir girişimci olarak toplumsal gelişme adına vizyoner bir sivil toplum kuruluşu olmak” şeklinde belirledik. İstedik ki gençlere ve kadınlara katma değer sağlayalım. Onları geliştirelim, değiştirelim içlerindeki girişimci potansiyeli ortaya çıkaralım. Öyle de oldu.
- Tecrübelerinize dayanarak gençlere öğütleriniz neler olur?
Doğruyu söylemek gerekirse işleri çok zor. Artık her şey parmakların ucunda. Dünyanın dört bir yanını aynı anda takip edebiliyorsunuz. İstediğiniz her ürüne, her hizmete anında ulaşabiliyorsunuz. Bir yandan her şeyin aynılaştığı dünyamızda sadece farklı olanlar kazanıyor. Tek yabancı dil, bir bilgisayar programı dönemi bitti. İşveren de, çalışan da artık daha fazlasını çok daha fazlasını istiyor. Bir yanda yeteneklerine uygun iş arayan ama bulduğu işte uzun süre kalmakta zorlanan gençler, diğer yanda işe uygun en üstün performansı sergileyecek, en üstün benzersiz yeteneklere sahip çalışanları arayan işverenler. X, Y, Z ve devamı gelen kuşakların çatışması. Bu pencereden baktığınızda ne yazık ki gençlerin işi zor. Ama onlar çok akıllılar, çok yaratıcılar, çok farklı açılardan çok başka noktalara bakabiliyorlar. Çok çalışmaları, ayı anda pek çok şeyi yapmaları ama en önemlisi kendileri olmaları, farklı olmaları gerekiyor. Kendisi olan birey, ne istediğini, neyi ne kadar ne için yapabileceğini ortaya koyan ve çok çalışan genç mutlaka istediği başarıyı elde edecektir. Tabii en önemli konu kariyer başarısının insan başarısı olmak, mutlu olmak, hayat içinde başarılı olmak ile karıştırılmaması gerektiğidir.



- Günümüzde çalışan kadının toplumdaki yeri nedir? Sizce güçlü kadın kimdir?
Artık ekonomi, siyaset, eğitim, sağlık, hukuk, sanat vb. birçok alanda kadınlarımız kendilerine bir yer bulmuş durumdalar. Çok başarılı kadın girişimcilik örneklerine artık sıklıkla rastlıyoruz. Özellikle kadınlar çalışma hayatında çok daha aktif bir yere sahipler artık. Kadına karşı şiddetin ve ayrımcılığın yoğunlukla hissedildiği şu günlerde örnek teşkil edecek bazı kadınlar çıkıp, erkek egemen toplumların suratına adeta yumruk gibi öylesine darbeler indiriyor ki balyoz etkisi yaratıyorlar. Yıllardır 'erkek işi' olarak bilinen ya da o yönde toplumsal algı oluşturulan mesleklerdeki başarılarıyla dahi kadınlar artık, 'biz de buradayız' diyorlar. Kadınların önündeki her türlü engelle ve önyargıyla mücadele edecek altyapıya sahip olduklarına inanıyorum. Yeter ki inançlarından vazgeçmesinler. Devletin kurum ve kuruluşlarınca kendilerine sağlanan gerek ekonomik, gerek hukuk, gerekse de eğitim alanındaki olanaklarını araştırıp bulabilen, öğrenen, gelişen, pes etmeyen kadın güçlü kadındır.
- LİYAKAT Derneği Başkanı Berkay Eskinazi olarak hayata geçirmeyi istediğiniz hayalleriniz var mı?
Tabii ki ilk etapta bütün projelerimizin sürdürülebilir olmasını sağlamaya devam etmek. Dernek olarak bundan bir sonraki amacımız İzmir dışında faaliyetlerimizi sürdürmek ve bir gün diğer illerde de LİYAKAT Derneği şubelerinin olması. Gençler ve çocuklar bizim umudumuz, yarınlarımız. Onlara toplumsal olarak ve ekonomik olarak mutlu olabilecekleri fırsatlar yaratmalıyız. Farkında olmadan fark yaratamazsınız. Toplumun farklı kesimleri ile iç içeyiz.
- Kendinize ayırabildiğiniz zamanlar var mı? Mutfakla aranız nasıl? Ocak başına geçer misiniz? Özel bir beslenme programı uygular mısınız?
Senelerdir aktif bir şekilde çalışma hayatında olduğumdan dolayı evde ve mutfakta geçirdiğim zamanlarım sayılı. Ancak özellikle hafta sonları herhangi bir seyahatim ya da programım yoksa mutfakta vakit geçirmeyi çok severim. Son 5 yıldır, bana özel ve profesyonellerce hazırlanmış bir beslenme programı uyguluyorum. Ona, her ne koşulda olursa olsun bağlı kalmaya özen gösteriyorum. Ayrıca hemen her gün düzenli olarak spor yapıyorum, bu düzenimin beni çalışma hayatımda çok daha verimli kıldığına inanıyorum
- Sizi ne, ya da neler dinlendirir? Nasıl yorgunluk atarsınız?
Müzik, beni dinlendirebilen, bana zamanı unutturan sayılı şeyler arasında. Bir İzmirli olarak elbette ki bir de deniz. Her ikisi de bana sonsuz huzuru çağrıştırıyor. Çok keyif alıyorum.
- Berkay Eskinazi hem iş hem cemiyet hayatında her zaman çok şık ve zariftir. Alışveriş ile aranız nasıl? Gardırobunuza büyük paralar harcar mısınız?
Bir iş kadını olarak önce kendime olan öz saygımdan, sonra da çevreme karşı olan sorumluluğumdan ötürü giyimime çok özen gösterdiğim doğrudur. Alışveriş yapmayı severim. Müsriflikten hoşlanmam ancak gerektiği ölçüde gardırobum için harcama yapmaktan da kaçınmam.
- İzmir sizin için ne ifade ediyor?
Hem sanatsal, hem kültürel, hem tarihi, hem de coğrafi zenginlikleri İzmir’i vazgeçilmez kılıyor. Dünyanın en büyük 3. heykeli Buca Mevlana heykeli, İncil’de sözü edilen 7 kutsal kilisenin 3 tanesinin İzmir’de bulunması, yine Dünya’ nın 7 harikasından biri olarak gösterilen Artemis Tapınağı’nın Selçuk’ta olması bu çeşitliliği açıklar nitelikte bence. İzmir bu manada Anadolu ve Ege’nin zengin tarihlerinin bir harmanı, bir hoşgörü şehridir. Ben İzmir’in tarih kokan bu yanını çok seviyorum.