Didar DEMİRCİ Kadınların çoğu regl döneminde oluşan ağrılardan ve aşırı kanama nedeniyle şikayetçi. Toplumun büyük bir kesimi tarafından bu sürecin normaliymiş gibi gösterilen şikayetlerin sonucunda ise ağrı kesici haplar ve sıcak su torbaları gibi basit yöntemlerle geçiştirilmeye çalışılıyor. Ancak bu durumun sonunda şikayetleri artan kadınların hayatı olumsuz etkileniyor. Özellikle bu süreçlerin normal olmadığının altını çizen Endometriozis ve Adenomyozis Derneği Başkanı Prof. Dr. Ümit İnceboz, kadınları çikolata kisti ya da tıbbi adıyla “Endometriozis” olarak bilinen hastalığa karşı uyardı.

Tam olarak neden kaynaklandığı bilinmeyen bir hastalık olduğunu ancak hastalığın ilerleme riskini ilaçlarla durdurabildiklerini belirten Prof. Dr. İnceboz, “Rahim içini örten ve her ay adet kanaması ile atılan zara “Endometrium” denir. Bu zarın olması gereken yer dışında yer almasına ise “Endometriozis” çikolata kisti hastalığı denir. Eğer bu zar yumurtalıklarda yer alırsa. Kapalı bir baloncuk (kist) halinde olabilir ve her ay içe kanama ile büyür. İçindeki kanlı sıvı da bekledikçe erimiş çikolata rengi ve kıvamını alır. İşte bu nedenle de çikolata kisti ismi ortaya çıkmıştır” dedi.

HER 10 KADINDAN BİRİNDE GÖRÜLÜYOR

Endometriozis’in, yaklaşık her 10 kadından birinde görüldüğünü açıklayan İnceboz, “Özellikle ağrı kesicilere cevap vermeyen kasık ağrıları olan genç kızlarda yüzde 75, çocuk sahibi olmada problem yaşayanlarda yaklaşık yüzde 40 görüldüğü ortaya konmuştur. Kısacası oldukça sık görülmektedir” dedi. Dünyaca tanınan ünlü isimlerden Marilyn Monroe, Emma Roberts, Whoopi Goldberg, Halsey, Amy Schumer gibi ünlülerde de bu hastalığın olduğunu belirten İnceboz, “Marilyn Monroe, ağrıları nedeniyle güçlü ağrı kesicilere bağımlı hale gelmesi bu nedenden” sözlerini kaydetti. Hastalığı olma risklerini sıralayan İnceboz, “Birinci derece akrabalarda örneğin anne veya ablalarında bu hastalık olanlarda risk 7-8 kat artmaktadır. Bunun dışında özellikle çok erken adet görmeye başlayan, kanamaları çok fazla olan, uzun süren veya sık adet gören kişilerde de çikolata kisti hastalığının daha fazla bulunduğu gösterilmiştir. Doğumsal olarak rahim yolu/rahim ağzı/vajen /kızlık zarı şeklinde adet kanının akış yolundaki doğuştan tıkanıklığı olan kişilerde endometriozis daha fazla görülmektedir. Bunların dışında ince-uzun yapıda olanlarda, daha geç anne olanlarda, daha geç menopoza girenlerde daha sık görüldüğü bildirilmektedir” diye konuştu.

EVLENİNCE GEÇMEZ

Hastalığın varlığını gösteren en önemli işaretlerden birinin regl ağrıları olduğunu belirten İnceboz, “Çok farklı ağrılar olabilir, ör. Adet sancısı, devamlı kasık ağrıları, idrar yaparken ağrı (dizüri), büyük tuvaletini yaparken ağrı (dizkezi), cinsel ilişkide ağrı (disparöni). Bizim mottomuz bu nedenle “adet sancısı adetten değildir” oldu. Ağrı o denli yaşamı etkileyebilir ki, okuldan, işten, günlük işlerden kişiyi alıkoyabilir hatta artık yaşamak istemeyecek kadar yaşantısı etkilenebilir. İşin kötü tarafı bu ağrılar özellikle genç kızlarda, “A! olabilir benim de öyle idi”, “Evlenince geçer”, “Çocuk yapınca geçer” şeklinde geçiştirilmektedir. Hatta “psikolojik” olarak nitelendirilebilmektedir” dedi. Hastalığın bir diğer belirtilerini ise İnceboz, özetle aşırı kanama, kahve renkli lekelenmeler, çocuk sahibi olmakta zorluk ve tüm bunların yanı sıra; halsizlik, baş ağrıları, hazımsızlık, gaz problemleri gibi özgün olmayan şikayetler olarak sıraladı. Hastalığın tanısının erken konmasının önemli olduğunu da aktaran İnceboz, “Yakınmalar önemli ip uçlarıdır, bunları göz ardı etmemek çok önemlidir. Bu durumda hekime başvurmak, muayene ve/veya görüntüleme yöntemleri (ör. Ultrason, MR vb.) ile tanı konmaya çalışılır. Kesin tanı laparoskopi denilen kapalı ameliyat ile bu anormal odakların görülmesi olsa da her zaman tanı için bu yöntem gerekli değildir” dedi.

TEŞHİS 10 YIL SONRA KONDU

Endometriozis nedeniyle geleceğinin planladığından çok farklı bir noktada olduğunu aktaran Aylin İleri (43), yaşadıklarına ilişkin bilgi verdi. Regl ağrısı ve aşırı kanama nedeniyle 16 yaşında hastanelik olan ve doktordan “Her genç kızın başına gelir ayaklarını üşütme” tavsiyesi aldığını söyleyen İleri, hastalığın sebebini 10 yıl sonra öğrendiğini söyledi. Endometriozis hastası olduğunu ise 2011 yılında öğrenen İleri, geçirdiği onca ameliyat ve tüp bebek denemelerinin sonuçsuz kalmasının yanı sıra; hastalıktan oluşan şikayetleri nedeniyle iş hayatından da uzaklaşmış. Tüm bu sürecin kendisini ruhen ve bedenen kötü etkilediğini aktaran İleri, 31 yaşındayken ilaçlarla menopoz olduktan sonra hastalığın hafiflediğini söyledi. İleri, “39 yaşından sonra tamamen menopoza girdim ama ruhumda ve bedenimde izleri kaldı” dedi. Öte yandan İleri, bu hastalıkla ilgili farkındalık oluşturmak için Endometriozis ve Adenomyozis Derneği’nde gönüllü olarak çalıştığını söyledi.