Sizi bilmem ama benim televizyonla aram pek iyi değildir. Bir iki program dışında televizyon başında fazla zaman geçirmem.
Yazın tatilde, internet gelgitler içindeyken ve yakarcıklar kafasını dışarıya uzatanı şişlerken, ailece 3-4 gün süreyle televizyonun insafına kaldık. Adam gibi çeken tek kanal Tv8 olduğu için, tesadüfen Masterchef Türkiye diye bir programa denk geldik.
Farklı kültür ve mutfakların yer aldığı yemek programlarına bayılırım. Dünyaca ünlü şef Gordon Ramsey’nin sunduğu orijinal Masterchef’i de çok sevdiğim için, programın Türkiye versiyonunu da izlemeye başladım. Maalesef bizimkisi “az yemek çok kavga” anlayışı ile ilerliyordu ama bulaşmıştık bir kere.
Hani bazen bir şeyin yapılmaması gerektiğini bilir ama yaparız ya? Mesela hamburger ve patates kızartmasının sağlıksız olduğunu biliriz ama yine de kendimizi arada bir yemekten alıkoyamayız; işte Masterchef Türkiye de benim için böyleydi. İzlerken, gizliden gizliye eğleniyorum, bitince bir ağırlık çöküyor.

***

Yarışmayı izlerken, en sevmediğim karakter, Murat Özdemir adlı ‘30 yıllık aşçıyım’ diye geçinen bir yarışmacıydı. Tuhaf hareketler, diğer yarışmacılara sözlü ve fiziksel saldırılar… Öyle saçma sapan hareketleri vardı ki, nasıl olup da diskalifiye edilmediğine hayret ediyordum. Üstelik sosyal medyada bu adamı seven, hayranı olan bir dolu insan olduğunu dehşet içinde farketmiş; “Allah akıl fikir versin” demiştim.
Sonunda Murat Özdemir, yaptığı aşırılıklar sonucu programdan diskalifiye edildi. Ama o noktaya gelene kadar da program “rating” uğruna bu adamı iyi kullandı. Aslında daha ikinci, bilemedin üçüncü haftada gönderilmesi gereken bu yarışmacı haftalarca ekranlarda deyim yerindeyse “şov” yaptı. Şov yapmasına izin verildi!

***

Hafta başında bu sorunlu şahıs, korkunç bir sosyal medya paylaşımı ile gündeme geldi. Papağanının boğazını sıkıp, hayvancağızı nefessiz bıraktığı ve acıdan inlettiği anları videoya çekip Instagram hesabında paylaştı.
Ve sonra kıyamet koptu.
Türkiye’nin dört bir yanından tepki yağmuru başladı. Hayvanseverler, duyarlı vatandaşlar, ünlüler herkes yapılanı kınadı, yapanın ise en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli bile bizzat suç duyurusunda bulundu.
Papağanın ilk veteriner muayenesinin videosunu izlerken içim parçalandı. Hayvancağız insan denilen ‘canavar’dan ölesiye korkmuş. Kafesine yaklaşıldığı anda canhıraş bir çığlık atıyor. Muayenede sol bacağının diz ekleminde çıkık ve başında yumuşak doku zedelenmesi olduğu tespit edildi. Ve zavallı papağanın narin bedeni işkenceye dayanamadı ve dün sabah hayvancağız öldü. Tabii bu olayda aslında gözlerden kaçan bir detay da; Afrika gri papağanının (Jako) normalde ticareti yasak, egzotik hayvanlar kategorisinde olması ama denetimsizlik nedeniyle bu hassas ve nadir hayvanların ülkemizde kolayca satın alınabilmesi!

***

Murat Özdemir denilen hasta ruhlu kişi, 21 gün akıl sağlığı için hastanede kalacak. Daha sonra neler olacak, hayvana yapılan işkenceye, “son derece yetersiz” mevcut yasalar çerçevesinde ne kadar ceza verilebilecek, hep beraber bekleyip, göreceğiz.
Son sözüm de Tv8’e ve Acun Ilıcalı’ya;
Olayın ardından yapılan araştırmada Murat Özdemir’in uyuşturucu kullanmak, mala zarar vermek ve aile içi şiddet gibi birçok suçtan sabıkası olduğu ortaya çıktı. Bu programa yarışmacı seçerken, o yarışmacıları milyonların önüne çıkartmadan, onları meşhur etmeden önce, ‘kimdir, neyin nesidir’ diye hiç araştırmadınız mı? Böyle bir adamı meşhur ettiğiniz için biraz olsun özeleştiri yaptınız mı? Merak ediyorum.