İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Muğla’nın Milas İlçesinde esnafı ziyaret etti, sorunlarını dinledi. Akşener'e, Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Teşkilat Başkanı Koray Aydın, Mali İşler Başkanı Ümit Dikbayır, Yerel Yönetimler Başkanı Metin Ergun, Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Isparta Milletvekili Aylin Cesur, il ve ilçe başkanları eşlik etti.

“Neden destek alamadığımızı kime soracağız bilmiyoruz”

Hediyelik eşya dükkanı işleten bir esnaf durumunu, Akşener'e şöyle anlattı: “Biz açılmadan daha bir şey görmedik. İkincisi ben hiçbir yardım almadım. Burada tek başımayım çalışan yok. Çalışan olsa nasıl geçineceğiz ki? Devlet bizim sektöre fazla bir yardımda bulunmadı. Bazı sektörler destek aldı ancak biz alamadık. Destek alamamamızın nedenini de, kime soracağımızı da bilemiyoruz”

“Çalışanların maaşlarını çıkartamıyoruz”

Giyim mağazası işleten bir esnaf ise kredi borcunun olduğunu ve geçinemediğini söyledi. Esnaf, “Mağazada benimle birlikte 3 kişi çalışıyor. Kredi borcum da var, çalışanların maaşlarını çıkartamıyoruz” dedi.

Gözyaşları içinde gençlerin durumunu anlattı

Genç bir kız ise Akşener’e gözyaşları içinde gençlerin durumunu anlattı. Türk olmaktan gurur duyduğunu fakat şartlar nedeniyle Türkiye’de yaşamak istemediğini belirten genç kız, şöyle konuştu:

Durumu görüyorsunuz, gençlerin halini görüyorsunuz. Akademide kalsak liyakat diye bir şey yok. Atanmayı denesek atanamıyoruz. Ekonomi zaten gitti.

Ekonomiyi konuşmak bile istemiyorum. Ama sizden tek bir ricam doğayı kurtarın. Daha dün Marmaris'te kaç hektarlık yer yandı. Ben bu vatanın, milletin çocuğuyum. Fakat yurt dışından gelip benim yaşımdakiler burada ve ben ona hizmet ediyorum.

Ben bu vatanın evladı değil miyim? Ben bu milletin evladı değil miyim? Ben Türk Halk Bilimi okuyorum. Ben bu millete hizmet etmek istiyorum, önüme taş koyuyorlar. Kaya koyuyorlar önüme, ben ilerleyemiyorum ve benim gibi arkadaşlarım ilerleyemiyor.

Sizden tek ricam, tek isteğim lütfen bu vatanın, milletin evladına sahip çıkın. Bu vatanın, milletin evladı, bu vatanı seviyoruz. Ben Türk olmaktan gurur duyuyorum ama ben Türkiye'de yaşamak istemiyorum.

Ben vatanımda yaşamak istemiyorum ki ben Muğla'nın taşına toprağına hayranım. Muğla'yı boş verin. Türkiye'nin her bir karış toprağına hayranım. Tarihime, milletime, vatanıma aşığım ama ben Türk olmaktan gurur duyup, Türkiye'de yaşamak istemiyorum.

“40 derece sıcağın altında çalışıyoruz 5 kuruş para geçmiyor elimize”

Bir çiftçi ise yaşadığı zorlukları şu sözlerle anlattı: “Biz öldük, biz bittik bizi kurtarın. Biz bu adamlardan öldük, canımıza susadık. Tarlamız öldü, kendimiz de öldük. Bize yardımcı olun biz bittik biz, hayatımız söndü. 40 derece sıcağın altında çalışıyoruz 5 kuruş para geçmiyor elimize. Bizi kurtarın başkanım.”

“Şimdi siz sizi çırak çıkaranları çırak çıkaracaksınız”

Toplanan vatandaşlara seslenen Akşener ise şunları söyledi:

Benim kaderim de sandalye üstünde konuşmak. Yani bir kerecik şöyle asortik bir yerde konfetiler içinde klimaların altında, ikramların eşliğinde konuşsam ya kardeşim.

Bana düşen sandalyenin üstünde konuşmak ama iyi ki o düşüyor bana çünkü ben o zaman sizin aranızdan çıkıp kaybolmuyorum.

Çünkü eğer sandalyelerden inip lüks salonlara geçtiğim dakikadan itibaren hani derler ya civciv çıktığı yumurtanın kabuğunu unuturmuş. O kabuğu unutuyorlar şekil bir Beştepe. Allah bizi sizlerin arasından koparmasın. Allah bizi sizlerin karşısında utandırmasın.

Türkiye'nin tümüne ve bizi yönetenlere anlatmak hatırlatmak için yollara düştüm. Dükkan dükkan gezdim, o dükkanın içine girdiğim zaman tam 20 Ocak 2020'den beri, kapıdan içeri girdiğim dakikadan itibaren iktidar partisine sövmedim, onlar benim anama sövdükleri halde sövmedim. (Vatandaşlar ‘yuh' diye bağırıyor) Hayır hayır yapmayın.

Bunu değiştireceğiz, biz bunu değiştirmek için yollardayız. Sövmedim, yermedim, kendi partimi övmedim, propaganda yapmadım sadece esnafın, çiftçinin, tencere kaynatamayan kadının derdini, işsiz gencin derdini dinledim.

Bize yönelik diyeceksiniz ki, Meral Akşener mi geldi? Meral Akşener. Tayyip Erdoğan mı geldi? Gelemez ama geldi. Diğerleri mi geldi? Diyeceksiniz ki bize yönelik bunlar ne söylüyor? Hangi projeleri, hangi hizmet anlayışları var?

Göreceksiniz, takip edeceksiniz ondan sonra oy vereceksiniz. Oyunuz midenizde olacak oradan alacağız biz oyu. O kadar kolay oy verdiniz ki bugüne kadar, onun üzerinden, bunun üzerinden, oculuk buculuk üzerinden oy verdiniz, sonuç itibariyle de çırak siz çıktınız. Şimdi siz sizi çırak çıkaranları çırak çıkaracaksınız.