MÜSİAD ile Tarım ve Orman Bakanlığı, kırsal kalkınmayı amaçlayan ‘Akıllı Tarım Kent Projesi'ni hayata geçiriyor. İlk aşamada 3 bin kişinin dahil olacağı projede yer alan üreticilere müstakil evler ile içerisinde okul, hastane, lokanta, sinema, tiyatro, alışveriş merkezi, cami, meydan ve parklar olan dev yaşam alanları sunulacak. 

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği MÜSİAD ile Tarım ve Orman Bakanlığı, kırsal kalkınma projesi olan ‘Akıllı Tarım Kent Projesi'ni hayata geçiriyor. Proje kapsamında toplam 40 bin dekar alanda konumlandırılacak olan akıllı tarım kentler, içinde bulunduracağı mekanlarla tarımda ivme kazandıracak hamleleri gerçekleştirmeyi hedefliyor. Söz konusu proje, T.C Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve MÜSİAD Genel Başkan Abdurrahman Kaan ve MÜSİAD Kırsal Kalkınma Komitesi Başkanı Abdullah Eriş’in katıldığı bir basın toplantısında tanıtıldı. 

On yıllar boyunca artarak süren kente göçün sonucu olarak ‘kış aylarından köyler tamamen boşaldı’  

MÜSİAD Kırsal Kalkınma Komitesi Başkanı Abdullah Eriş, köylerden kente on yıllar boyunca artarak süren göç ve bunun sonuçlarını “Tarımda makineleşmenin artması ve süregelen kentleşme süreci, kırsal kesim nüfus kaybını hızlandırdı. Özellikle 1950’lerde başlayan göç, 1980’lerde serbest piyasa ekonomisine geçilmesiyle daha da hız kazandı. İlk zamanlar kazandıkları birikimleri köyüne götüren, ev yapan, traktör alan ve yaz döneminde çiftçilik yapan gurbetçiler, bir dönem köy ve kasaba ekonomisini canlandırmaya sebep olsa da zaman içinde vasıflı işgücü tamamen köylerden ayrıldı. Köy nüfusu yaşlandı. Özellikle 2000’lerden sonra köylerdeki yaşlıların çocukları tarafından büyük şehirlere götürülmesi, bir çok bölgedeki köylerin kış aylarında tamamen boşalmasına sebep oldu” diye anlattı.  

‘Tarımsal üretim değerine sahip 5 ülkeden biri olmak Türkiye’nin 2023 hedefi’ 

Eriş “Tarımdaki verim açığının giderilememesi nedeniyle sürdürülebilir yeterli gelir sağlanamaması ve kırsaldaki iş ve yaşam şartlarının yeterince cazip olmaması tarım ve kırsal alandan uzaklaşmanın en önemli nedenlerinden oldu. Bugün Türkiye’de 21 milyona yakın kırsal kesim nüfusunun olduğunu görüyoruz. Türkiye, 2.5 ila 3 milyon arasında tarımsal işletmenin yanı sıra 5 ila 5.5 milyon arasında değişen tarımsal istihdama ve beldeler dahil 36 binden fazla köy yerleşimine sahip. Türkiye’nin 2023 hedefi tarımsal üretim değerine sahip ilk 5 ülkeden biri olmak” dedi.  

‘Şehirdeki nüfus baskını azaltmak ve kırsal yerleşim şartlarını iyileştirmek gerek’ 

Eriş “Ekonominin canlanması, doğal kaynaklar ve çevrenin korunması, şehirdeki nüfus baskının azalması ve kırsal alandaki kalkınma politikalarının daha etkin olması için kırsalda yaşayan nüfusun artması şart. Kırsalda yaşam ve iş şartlarını iyileştirmek bu noktada çok önemli. 11. Kalkınma Programı’nda da bu hedeflere yer verilmiş durumda. Özellikle tarım ve tarım dışı faaliyetlerin çeşitlendirilmesi, aile çiftçiliğinin geliştirilmesi, kırsal desteklerin çevreci ve verimli bir tarımsal üretim için yeniden programlanması, kırsal yerleşimlerin sosyal ve fiziki alt yapılar ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi bu hedeflerden bazıları” diye devam etti.  

‘İlk aşamada 3 bin kişiye kırsalda şehir hayatı sunulacak’  

MÜSİAD olarak ‘Akıllı Tarım Kentler’ projesini söz konusu hedefler doğrultusunda ortaya koyduklarını aktaran Eriş “Bir ülkenin tarım gücünü üretim gücü belirler. Ancak Türkiye’de kırsal hayatta konfor yok. Bu konforu da işin içine koymamız lazım ki şehirden kırsala göç olsun. Almanya, ABD, Hollanda gibi ülkelerde tarımla uğraşanların belli sosyal hayat standardına sahiptir, elektrik suyu daha ucuza tüketir. Bizim bunları Türkiye’de sağlamamız gerekir. İşte biz de bu bu projeyle kırsal alanda yaşam kalitesi yüksek ve sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmayı amaçlıyoruz. Hedefimiz modern, yaşanabilir, akıllı tarım kentler ve teknoloji alt yapılı tarım işletmeleri oluşturmak, gençlere ve kadınlara istihdam sağlamak ve bilgi, yenilik üretmektir. Bu projenin ilk aşamasında toplamda 3 bin kişiye kırsalda şehir hayatı sunulacak” ifadelerini kullandı.  

‘Türkiye, gıda sektöründe Kovid-19 krizi sonrası ortaya çıkacak fırsat ortamını iyi değerlendirmeli’  

MÜSİAD Genel Başkan Abdurrahman Kaan ise, yerel ve bölgesel kalkınmanın önemine işaret ederek “Bu tespit önemli ancak harekete geçmemiz de gerekiyor. Ülkenin hem sanayici ve iş insanları hem de çalışan nüfusun yüzünü kırsala dönmesi gerekiyor” dedi. Kovid-19 salgının dünya genelinde ekonomik sorunları beraberinde getirdiğini hatırlatan Kaan “Kriz sonrası dönemde ortaya çıkacağına inandığımız fırsat ortamı, birçok sektör için büyük avantaj potansiyeli barındırıyor. Bu sektörler arasında gıda sektörü ön plana çıkıyor. Nitekim, yaşanan gelişmeler küresel ölçekte tarımsal üretimin verimli olmasının beklendiği 2020 yılında virüs salgınına dönük tedbirler nedeniyle bazı ülkelerde gıda sektörüne yönelik ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini göstermektedir. Gıda ürünlerine dönük yaşanabilecek küresel tedarik sorununda ülkemizin avantajlı bir konuma sahip olacağını ifade edebiliriz. Bu yapılırsa, sürdürülebilir güç elde edilir” değerlendirmesinde bulundu.  

‘Projede yer alan üreticilerin içinde okul, hastane ve sosyal alanların bulunduğu yaşam alanı olacak’  

Kaan, ‘Akıllı Tarım Kentler’ projesinin, tarım, hayvancılık ve endüstriyel tarım alanları başta olmak üzere kırsal kalkınmayı sağlayacak geniş çaplı bir dönüşümü de beraberinde getireceğini ifade etti. Kaan “Bu proje, kırsal yaşamı şehir standartlarında yeniden yapılandırmayı hedefliyor. Yüksek refahlı yaşamı esas alan modelde, ana üretici ve üretimde çalışacak kişilerin aileleriyle birlikte yaşayabilecekleri müstakil evlerin yanı sıra tüm ihtiyaçlarının karşılanacağı dev bir yaşam alanı inşa edilecek. Bu yaşam ortamında eğitim kurumları, sağlık kuruluşları, tarım meslek yüksek okulları, kafe, lokanta, sinema, tiyatro, kent meydanı, küçük bir alışveriş merkezi, el sanatları merkezi ve cami yer alacak” diye anlattı.  

Bakan Pakdemirli: Yaşadığımız süreç, tarıma daha sıkı sarılmamız gerektiğini anlattı  

Toplantıda konuşma yapan Bakan Pakdemirli, pandemi nedeniyle tarım sektöründe yerli ve milli üretimin öneminin daha da arttığına işaret ederek "Bu süreçte, pek çok ülkede raflar boş kalırken, temel ihtiyaçlar karşılanamazken, ülkemizde tarım ve gıda sektöründe hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadık. Yaşadığımız tecrübe, bize, tarım sektöründeki projelerimize çok daha sıkı sarılmamızın gereğini gösterdi” ifadelerini kullandı.  

‘Tarımda teknolojik alt yapıları güçlendirmeli, dünya ile rekabet edecek seviyeye ulaşmalıyız’ 

Pakdemirli “MÜSİAD'ın bu yeni projesinde de iş birliğimizi aynı şekilde devam ettirecek, kırsaldaki dinamizmi hep birlikte daha çok enerjiye çevireceğiz. MÜSİAD'ın projesindeki ‘akıllı’ kelimesi bilgiye, teknolojiye ve inovasyona işaret ettiği için çok önemli. Bilgi ve teknolojinin en büyük avantaj olduğu günümüzde, tarımda teknoloji kullanımını ve dijital erişimi artırmak zorundayız. Tarım işletmelerimizin teknolojik altyapısını güçlendirmeli, dünya ülkeleriyle rekabet edebilecek seviyeye ulaştırmalıyız” diye konuştu. 

‘Tarımda dijitalleşme dönemi’ 

Pakdemirli, 3. Tarım Orman Şurası'nda önemli konulardan birisinin de "tarımda dijitalleşme" olduğuna dikkati çekerek, bu kapsamda yeni projeler başlattıklarını aktardı. Pakdemirli, uygulamaya alınan Dijital Tarım Pazarı'nın 5,5 ayda üye sayısının 62 bine, toplam cirosunun da 120 milyon liraya ulaştığını kaydetti. 

Akıllı küpe uygulamasını da yakın zamanda başlatacaklarını bildiren Pakdemirli, büyükbaş hayvanların kulaklarına takılacak bu küpe sayesinde tüm aktivitelerin anlık takip edileceğini ifade etti. Pakdemirli, “Türkiye'nin ilk elektrikli traktörünün de seri üretime hazır hale geldi” bilgisini paylaştı.