İzmir'de adı Büyükşehir Belediye Başkan adayları arasında geçen CHP Milletvekili Kamil Okyay Sındır, kentteki sivil dinamiklerin, derneklerin, sivil toplum örgütlerinin belediye başkan adaylarının belirlenmesi noktasında talepkar olması gerektiğini söyledi. Sındır, İzmir'de Büyükşehir'i CHP'nin tartışmasız olarak kazanacağını savunurken, kendilerinin yanlış bir şey yapmadıkları sürece 30 ilçede de CHP'li belediye başkanlarının seçimi kazanacağını öne sürdü.

İzmir'de adı Büyükşehir Belediye Başkan adayları arasında geçen CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, açıklamalarda bulundu. Büyükşehir'e aday olacak kişilere, o kentte yaşayan insanların karar vermesi gerektiğini söyleyen Sındır, vatandaşların kendi yerel yöneticilerini belirleme hakkına sahip olması gerektiğini belirtti. Seçmenlerin, kendilerine sunulan adaylara oy verdiğini ama önemli olanın, vatandaşın seçecekleri adayları kendilerinin belirlemesi olduğunu ifade eden Sındır, "Aday adaylarının veya aday olacak kişilerin öne çıkması, ortaya çıkması 'Ben varım' demesi önemli. Bu sadece halka kendini tanıtma, ifade etme benimsetme çabası için önemli ama esas olan kentin sivil dinamikleri, örgütlü yapıları, bunların düşünceleri. Bunların vizyonları ile uyuşan adayların olması gerekiyor. Vatandaşların bu konuda talepte bulunması gerekiyor. Hangi parti olursa olsun, 'kenti yönetecek kişilerde şu özellikleri istiyoruz' diyebilmeliler" dedi.

'BENİM ADAY OLMAM İÇİN CİDDİ BİR TALEP VAR'


Sındır, kendisinin görev isteyip istememesinin önemli olmadığını, kendi isteğinden önce 'İzmir'in bana ihtiyacı var mı, yok mu' sorusunun sorulması gerektiğini ifade eden Kamil Okyay Sındır, "Ben buna bakarım, onu analiz ederim. Şu anda benim üzerimde, bana karşı ciddi bir talep olduğunu söyleyebilirim. Buna kayıtsız değilim ve halkın böyle bir talebi varsa, bunun gereğini yapmak gibi bir sorumluluk içerisindeyim. Bunun mücadelesini veriyorum. Büyükşehir çok önemli bir görev. Zaten biz kentte katılımcı bir yönetim anlayışının egemen olmasını, ortak aklın egemen olmasını istiyorsak, bu dediğim yöntem en doğru olacak. Ben kentin sivil dinamiklerine seslenmek istiyorum; hangi profilde, hangi nitelikte, hangi vizyonda birisini görmek istiyorsanız, onu söyleyin. Ve gerekiyorsa isim de açıklayın" diye konuştu. Bunun yapılmaması halinde, yarın seçmenin önüne konulan adayların seçilmesinin ardından, kimsenin 'Kenti yönetemiyor, bizimle uyuşmuyor' deme hakkına sahip olmayacağını savunan Sındır, seçmenin adayları belirleme iradesini ortaya koyması gerektiğini söyledi.

'İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARINI BELİRLEMEK İSTEMEM'


Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun hayata geçirdiği 'İzmir Modeli'nin önemine dikkat çeken Kamil Okyay Sındır, bu modelin devamlılığının sağlanmasının gereğine değinerek, şunları söyledi: "Bu modelin devamlılığını sağlayacak, kaldığı yerden kenti çok daha yukarıya taşıyacak, vatandaşın çok daha memnun olacağı, yaşam kalitesinin çok daha üst düzeye çıkarılacak bir çaba gerekiyor. Aziz Kocaoğlu'nun kenti getirdiği noktadan alıp, ona şükran ve minnet duygusunu da ifade ederek ve onun yaptıklarına saygı duyarak, İzmir'i daha da büyütme gayreti içerisinde olmak gerekiyor. İlçelerle koordineli şekilde, halkın ihtiyaçlarını belirleyecek, katılımcı bir yönetim anlayışı olmalı. İzmir'de kent kimliğinin oluşturulması noktasında ciddi bir yol kat edildi. Bunun devamlılığı sağlanmalı."

Sındır, "Aday gösterildiğiniz takdirde ilçe belediye başkanlarını kendiniz mi belirmek istersiniz" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Her ilçenin kendine özgü değerleri, özellikleri ve o ilçede yaşayan halkın örgütlü sivil dinamikleri var. Onlar kimi arzu ediyorsa onun gelmesi esastır. Ama aday gösterilip seçilen kent yöneticilerinin de kendi aralarında sağlıklı bir koordinasyonun olması da esastır. Bunu sağlayabilmek önemli. Ben kimin ilçeyi yöneteceğine karar vereceksem, neden sandığa gidiyoruz. 'Ben karar vereyim ve atamasını yapayım.' Bu doğru bir şey değil."

'KOCAOĞLU İLE ARAMIZDA KIRGINLIK YOK'


CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, "Aziz Kocaoğlu ile aranızda bir kırgınlık mı var" sorusunu da yanıtladı. Sındır, "Aramızda bugüne kadar ne kavga ne de kırıcı tarzda bir söylem olmadı. Benim açımdan sorun yok. Kocaoğlu şu anda Büyükşehir Belediye Başkanımız. Çok emekler verdi. Benden yaşça büyük. Ben şu anda onun Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu yaştayım. Bir araya geldiğimizde gayet samimi sohbetlerimiz oldu. Belediye başkanlığım döneminde belli konularda aynı fikirde olmadık ama bu karşılıklı çatışma, rakip olma anlamını taşımaz. Böyle bir şey asla söz konusu olmadı" diye konuştu.

'YANLIŞ YAPMADIĞIMIZ SÜRECE 30 İLÇEYİ ALIRIZ'


31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İzmir'de kendilerinin yanlış bir şey yapmadıkları müddetçe, 30 ilçeyi kazanmalarının önünde engel bulunmadığını dile getiren Sındır, Büyükşehir Belediyesi'ni kuşkusuz kazanacaklarını, bunu tartışma gereği bir duymadıklarını söyledi. AK Parti'nin İzmir'de seçimi alamayacağını bildiğini ileri süren Sındır, rakiplerinin sadece oyunu arttırma derdinde olduğunu savundu. Sındır, AK Parti ve MHP'nin İzmir'de ittifak içerisinde olmalarının da sonuç vermeyeceğini söyleyerek, "İzmir'de siyasi parti üyelikleri başka bir şey. MHP'liyim diyen birisi, parti teşkilatının verdiği karara uyacaktır, uymayabilir de. Onu bilemem. Ama partiye üye olan seçmenin de aynı doğrultuda oy vermesini beklemek, İzmir'de çok gerçekçi bir beklenti değil. İYİ Parti'nin İzmir'de CHP'nin oylarını alacağını da düşünmüyorum. İzmir'deki siyasi tercihlerin, yerel seçimlerde CHP'nin lehine olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Sınır, Türkiye'nin önündeki en temel meselenin, yoksulluk ve açlık sorunu olduğunu, bu durumun da yerel seçimlerde seçmenin tercihini etkileyeceğini savundu.