İzmir'de düzenlenen panelde, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri ve Türkiye'de sol partilerin yapısı değerlendirildi. Panelde konuşma yapan DSP'li Ayşe Hazal Beytaş, "Sol ve ilerici güçler kendilerini gözden geçirmeli ve seçim sonrası sürecin ayrıştırıcı değil birleştirici unsurları olarak hareket etmelidirler" dedi.

Alsancak Türkan Saylan Kültür ve Sanat Merkezi'nde, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri ve Türkiye'de sol partilerin yapısının değerlendirildiği panel düzenlendi. Etkinlikte, Olcay Nalbant, Atatürkçü Eğitim Vakfı Başkanı Dr. Ahmet Metin, Dr. Yurdaer Kılıç ve Dr. İsmail Okçay panelist olarak yer aldı. Panelin açılış konuşmasını yapan, daha önce DSP Genel Başkanlığı için aday olduğunu açıklayan Ayşe Hazal Beytaş, "Ülke olarak en gerilimli seçimi bir türlü arkada bırakamıyoruz. Herkese eşit uzaklıkta olması gereken devlet, bir partinin aygıtı haline getirilmiş durumda. Yüksek Seçim Kurulu İstanbul için hangi kararı alırsa alsın, AKP'nin inişi artık önüne geçilemez bir süreçtir. Bu önemli bir başarıdır, ancak daha önce örnekleri görüldüğü gibi geçmişten gerekli dersin çıkarılamadığı bir durumda, kazanılan ne varsa kaybediliyor. O yüzden, ülkemizin girmiş olduğu bu yeni süreci yönetmeye öncelikli aday olan sol ve ilerici güçler kendilerini gözden geçirmeli ve bu sürecin ayrıştırıcı değil birleştirici unsurları olarak hareket etmelidirler" dedi.

'Solun hatalı yaklaşımları var'

31 Mart seçimlerinde sol partilerle ilgili problemli bir durumun da meydana geldiğini ifade eden Beytaş, "Ecevit'in kurucusu olduğu DSP'nin bugünkü yöneticileri, milyonlarca insanın duygu ve inançlarını hiçe sayarak hem siyasi ahlaka hem de siyasi gerçeklere sığmayan işler yapmıştır. Demokratik sol ilkelerinden sapmış olan bu kişiler hem DSP'ye hem de bu partiye bugüne kadar oy vermiş milyonlarca insana karşı suç işlemiştir. Ancak solun hatalı yaklaşımları sadece DSP'yle sınırlı değildir. Dar grupçuluk, egoizm ve grup çıkarlarının neden olduğu solun parçalı bu yapısı seçimde kısmen aşılmış gibi dursa da hala önümüzde en önemli sorunumuz olarak duruyor. Anlayışla dayanışalım, bir olalım birlikte olalım ve kendi kaderimizi kendi ellerimize alalım" diye konuştu.

'Çoban ateşlerini bir araya getirmeliyiz'

Panelde konuşma yapan Dr. Ahmet Metin, "Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu sizler de yakından takip ediyorsunuz. 31 Mart'ta yeni bir seçim geçirdik. Özellikle İstanbul'da, daha önce Türkiye'de görülmemiş bir olay yaşandı. 1938'den itibaren Türkiye'de sol hareketlerin neden başarılı olamadığını bu panelde irdelemeye çalışacağız. Anadolu'nun birçok yerinde, küçük gruplar halinde de olsa insanlar bir arayış içinde. Cumhuriyetin kuruluş felsefesine uygun bir ayar olmadığı sürece bu arayış devam edecek. CHP'nin en büyük sıkıntısı, ruhunu ve ideolojisini kaybetmesi olmuştur. Bunu tekrar sağlamak aydınların göreviyse, bunu başarmamız lazım. Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki çoban ateşlerini de bir araya getirebilme gibi bir çaba göstermemiz lazım. Aydın insan, toplum onu anlamadığında kenara çekilip küsmez" dedi.