Ankara'da 17 Şubat 1993'te Diyarbakır'a gitmek üzere hareket eden uçağın Yenimahalle'deki PTT İşleme Merkezinin bahçesine düşmesi sonucu Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, 3 subay, bir astsubay ve bir PTT görevlisinin şehit olduğu olayın üzerinden 28 yıl geçti.

Malatya'da 1933'te dünyaya gelen Bitlis, 1952'de Kara Harp Okulundan teğmen rütbesiyle mezun oldu. 1966'da Kara Harp Akademisini tamamladıktan sonra Almanya'ya dil eğitimine giden Bitlis, 1969'da Silahlı Kuvvetler Akademisini bitirdi.

Kara Harp Akademisinde başöğretmen olarak görev yapan Bitlis, 1978'de tuğgeneral oldu ve Bolu Komando Tugay Komutanlığına getirildi. 1982'de de tümgeneral ve Kıbrıs 28. Tümen Komutanı oldu. 1986'da korgeneral rütbesi alan Bitlis, 1988'de Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığına getirildi.

Bitlis, 1990'da orgeneral rütbesi aldı ve Jandarma Genel Komutanlığına atandı.

Çekiç Güç Kuvvetlerinin Türkiye'den ayrılması gerektiğini, ABD'nin Irak'ın kuzeyinde oluşturmaya çalıştığı Kürt devletinin Türkiye'nin zararına olduğunu söyleyen Bitlis'in uçağı, 17 Şubat 1993'te Ankara Güvercinlik'teki askeri üsten Diyarbakır'a gitmek üzere havalandıktan kısa süre sonra Yenimahalle Posta İşletme Merkezi bahçesine düştü.

Kazada Bitlis ile Binbaşı Yaşar Erian, Yüzbaşı Tuğrul Sezginler, askeri personel Fahir Işık, Emin Öner, Posta İşletme Merkezi güvenlik görevlisi Ruhi Salay şehit oldu.

"Kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verildi

Kazadan 17 yıl sonra, "Ergenekon" davasında yargılanan emekli Albay Arif Doğan'a ait olduğu belirtilen bir ses kaydında, Bitlis'in JİTEM tarafından düzenlenen suikast sonucu öldürüldüğünü söylediğine dair çeşitli iddialar basında yer aldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, iddialar üzerine sonradan vefat eden emekli Albay Arif Doğan'ın da arasında bulunduğu bazı kişilerin "şüpheli" sıfatıyla ifadesini aldı. Savcılık, eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, dönemin Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, eski İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in de arasında bulunduğu çok sayıda kişiyi "tanık" olarak dinledi.

Savcılık, Orgeneral Eşref Bitlis'in 1993'teki ölümüne ilişkin soruşturmada, zaman aşımı süresi dolduğu gerekçesiyle 2016'da "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi.

Kararda, olayda bomba kullanılıp kullanılmadığının tespitinin mümkün olmadığı belirtilerek, "Bu nedenle özellikle medyada speküle edilen sabotaj iddiasına ilişkin herhangi bir somut kanıt ortaya konamamıştır." ifadesi kullanıldı.

Zaman aşımını durduran veya kesen bir işlem bulunmadığı kaydedilen kararda, bu sebeple soruşturmada "20 yıllık asli zaman aşımı süresinin dolduğunun" kabulüyle kovuşturmaya yer olmadığının kararlaştırıldığı aktarıldı.

İtiraz reddedildi

Orgeneral Bitlis'in oğlu Tarık Bitlis, 4 şüpheli hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itirazda bulundu. Bunu değerlendiren Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği, soruşturmanın usul, yasa ve hukuka uygun olduğunu belirterek, itirazın reddine karar verdi.