20 Temmuz 2016 tarihinde, Anayasa’nın 120. Maddesi ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’na (Madde 3/1b) dayanarak üç ay süreyle Olağanüstü Hal ilan edilmişti. Karar 21 Temmuz 2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmış ve Meclis tarafından onaylanmıştı. Böylece 21 Temmuz 2016 tarihi itibariyle Olağanüstü Hal yürürlüğe girmişti. Dönemin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından söz konusu OHAL uygulaması ile amacın ülkemizde demokrasiye, hukuk devletine vatandaşlarımızın hak özgürlüklerine yönelik tehdidi ortadan kaldırmak için gereken adımları etkin ve hızlı şekilde atabilmek olduğu ve bunun da kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı olmayacağı belirtilmiştir. Oysa ki sonraki süreçte “Adil Yargılanma Hakkı” da dahil olmak üzere temel hak ve özgürlüklere kısıtlama getiren uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerde azaltma (derogasyon) talebi ile ilgili uluslararası kuruluşlara başvuruda bulunulmuştur.

Bu bağlamda; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 15. Maddesi gereğince yükümlülüklerimizde derogasyon talebi ile Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine ve Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin 4. Maddesi gereğince yükümlülüklerimizde derogasyon talebi ile BM Genel Sekreterliğine 21 Temmuz 2016 tarihinde beyan içeren birer yazı ulaştırılmıştı.

Ancak, her ne kadar TBMM gündeminde halen görüşülmekte olan 1 sıra sayılı torba yasa ile OHAL döneminden hiç te farklı olmayan bir “Sivil  Darbe Hukuku” yürürlüğe sokulmaya çalışılsa da, 2 yıl süren ve 18 Temmuz itibariyle uzatılmayarak kendiliğinden sonlanmış olan ve “şeklen kalkmış” olan OHAL için, yetkili kişi kurum ya da kuruluşlardan Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine ve BM Genel Sekreterliğine OHAL’in sonlandığına dair gönderilmesi gereken yazının ulaştırılması hakkında herhangi bir açıklama yapılmaması dikkat çekti.

CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Dışişleri Bakanlığı’ndan bu konuda bir açıklama yapılmamasından dolayı, yazılı soru önergesi vererek cevap istedi:

Sındır yaptığı açıklamada: “ OHAL 20 Temmuz 2016 tarihinde, Anayasa’nın 120. Maddesi ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’na (Madde 3/1b) dayanarak üç ay süreyle Olağanüstü Hal ilan edildi. Karar 21 Temmuz 2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlandı ve Meclis tarafından onaylanmıştı. O gün Meclis Genel Kurulu’nda Sayın Kurtulmuş, yurttaşlarımızın haklarının kısıtlandığını içeren yazının Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine ve BM Genel Sekreterliğine iletildiğini aktarmıştı. OHAL bitti. Kimseden bir açıklama yok. OHAL ilan edildiğinde haklarımızın kısıtlandığını hızlıca tüm dünyaya duyuranlardan ses yok. Sayın Dışişleri Bakanı’nı görevini yapmaya ve İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Sözleşme’nin 15. Maddesinde yer alan: “3. Aykırı tedbirler alma hakkını kullanan her Yüksek Sözleşmeci Taraf, alınan tedbirler ve bunları gerektiren nedenler hakkında Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne tam bilgi verir. Bu Yüksek Sözleşmeci Taraf, sözü geçen tedbirlerin yürürlükten kalktığı ve Sözleşme hükümlerinin tekrar tamamen geçerli olduğu tarihi de Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne bildirir.” hükmü ile, Birleşmiş Milletler Kişisel Ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 4.maddesinde yer alan: “Sözleşmedeki yükümlülüklerini azaltma yetkisi kullanan Sözleşmeye Taraf bir Devlet yükümlülük azaltılan Sözleşme maddeleri ile yükümlülük azaltmayı gerektiren sebepler hakkında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri aracılığıyla Sözleşmeye Taraf diğer Devletleri derhal bilgilendirir. Yükümlülük azaltmanın sona erme tarihi de aynı yolla başka bir bildirimle iletilir.” hükümlerini yerine getirmeye davet ediyorum.” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır yazılı önergesinde şu soruları sıraladı;

  1. Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine Türkiye Daimi Temsilcisi tarafından İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Sözleşmeden doğan yükümlülükler Sözleşmenin 15. Maddesi uyarınca tedbirlerin yürürlükten kalktığı ve Sözleşme hükümlerinin tekrar tamamen geçerli olduğunu beyan eden yazı ulaştırılmış mıdır?

  2. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine Türkiye Daimi Temsilcisi tarafından,  Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 4. Maddesi uyarınca tedbirlerin yürürlükten kalktığı ve Sözleşme hükümlerinin tekrar tamamen geçerli olduğunu beyan eden yazı ulaştırılmış mıdır?

  3. Ulaştırılmışsa hangi tarihte iletilmiştir? Ulaştırılmamışsa bunun gerekçesi nedir?