Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu,  CHP’den ayrılarak parti kuracağı konuşulan Muharrem İnce’yle ilgili olarak Deniz Baykal’la yaptığı görüşmeyi köşesinde yazdı. Deniz Baykal, Muharrem İnce’nin partiden ayrılmasını engellemek için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na gideceğini açıkladı.

Baykal’ın sorulara verdiği yanıtlardan bir kısmı şöyle:

Muharrem İnce’nin parti kurma açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kendimi bu tartışmanın seyircisi olarak görmüyorum. Bizler iktidar olma sürecindeki mücadelenin birer parçasıyız. Muhalefetin en güvenilir en toparlayıcı partisi CHP’dir. CHP’nin içinden bir kişinin dahi ayrılmasını maç seyreder gibi yapamam. İnce’nin ayrılmasına da parti kurmasına da göz yumamayız. Genel Başkan, Genel Merkez yönetimi, milletvekillerimiz, örgütümüz ve seçmenimiz de seyirci olmamalı. CHP demek adalet, hak ve hukuk demektir. Bu ilkeler etrafında birleşenler olmalı, ayrılanlar olmamalıyız. Toplum iktidar uygulamaları altında büyük sıkıntı içindeyken, kendi içimizdeki arkadaşlarımızla kucaklaşmak zorundayız. Muharrem İnce’nin ayrılmasına izin vermemeliyiz. Ayrılması kabul edilemez. Cumhuriyete inanan, demokrasiyi savunan CHP’liler bu ayrılığı hazmedemez. Bunun için de elimizden geleni yapmalıyız.

Elinizden ne gelir? Ne yapmak istersiniz?

Baykal: Kurultay sonrası genel başkanımızı kutlamak için ziyaret yapacağım. Bu vesile ile de Muharrem İnce konusundaki düşüncelerimi anlatacağım. Sayın Kılıçdaroğlu’na, “İnce’yi çağırın baş başa görüşün. İktidar yolundaki kararlılığımızı anlatın. Ayrılmanın yanlış olduğunu ifade edin. Muharrem sevgi ve saygıyı hak eden gerçek bir CHP’lidir. Ayrılması vahim bir hata olur. Şu andan sonra kim haklı, kim haksız önemli değil” diyerek düşüncelerimi arz edeceğim.

İnce için mesajınız olacak mı?

Baykal: Muharrem CHP’de siyasi mücadelesi ile de demokrasiye inancı ile de CHP’ye bağlılığı ile de israf edemeyeceğimiz bir siyasetçidir. İnanıyorum ki, İnce’de sağduyusu, CHP sevgisi ve demokrasiye bağlılığı ile bu yanlıştan dönmek için yol açar. Bu faciayı önlemek zorundayız. Bundan sadece CHP değil Türkiye’de kazançlı çıkar. Çünkü kırılmaya tahammül edilemeyecek bir siyasi tablo içindeyiz. Elbette sessiz kalıp seyredecek değiliz.