İYİ Parti'de kritik kurultay başladı. 2013 yılında kaldırılan "Andımız"ın okunmasıyla başlayan kurultaya Genel Başkan Meral Akşener tezahüratlarla salona girdi.


Genel Başkan Meral Akşener'in güven tazelemesinin beklendiği kurultayda, GİK ve MDK'de köklü değişiklikler olacağı ifade ediliyor.


Kurultayın başlamasıyla beraber İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Twitter'dan da açıklamalarda bulundu:

Değerli arkadaşlarım, kardeşlerim;

İYİ Parti, sesi kısılan, sözü kesilen, iftiraya uğrayanların partisidir. İYİ Parti, memleketi avucuna alan ehliyetsizliğe, terbiyesizliğe, yozlaşmaya karşı kalbiyle buğzedip Allah'a sığınanların partisidir. Biz, 16 yılın ezdiği, sindirdiği, kul köle etmek için uğraştığı milyonların sesiyiz. Omzumuzdaki vebal büyüktür. Hakkı yenenin, kanı dökülenin, canı alınanın temsilcisiyiz. Attığımız her adımda, gözü yaşlı anayı, hayalleri çalınmış genci, ekmeğiyle oynanmış babayı hatırlayacağız.

Veda niyetine “Ben sizi çok sevdim be!” demiştim. Bu sözümü alıp, elimi ayağımı bağlayan bir hamleye çevirdiniz: “Biz de seni çok sevdik be!” dediniz. Kararınıza teslim oldum. Görev, töre gereğidir. Töre konuştu. Han sustu. İradenize boyun eğdim. “GEL” dediniz, geldim… Bilinsin isterim ki; Aklımızı karartacak hırslarımız yok bizim. Kariyer planlamasıyla, siyaset yapmıyoruz.
“Kazanmak için gerekirse papaz cüppesi giyerim” diyenlerden de değiliz. Dik dururuz, düz yürürüz, hak söyleriz. Zira biliriz ki, bir doğrunun imanı, bin eğriyi düzeltir!

Birileri kendi hayal dünyalarında, bizi imtihan ediyormuş. Kimin saray muhafızlığına kadrolu yazıldığını biliyoruz. Bugün kasıla kasıla oturdukları "saray yancılığı koltuğunda" dün Apo'nun, Fetö'nün oturduğunu da biliyoruz! Anlaşılıyor ki, Tayyip Bey'in gönlündeki sistem, komünist idarelerin politbüro sistemidir. OHAL, olağan hal oldu. Valiler, Ak Parti il başkanı olarak görevlendirildi. Galiba, "Milletin Adamı"nın içine, bir FÜHRER kaçtı.

Millete sürekli dört parmağını sallayan Tayyip Bey, artık beşinci parmağını da açmıştır: Dili, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet derken, ruhu TEK ADAM, TEK ADAM diyor. Biz, Cihadın en üstünü, zalim idareciye karşı hakkı söylemektir" buyuran, Hazreti Peygamberin yolundayız. Muhalefet ölçümüz, ne pahasına olursa olsun, hakkı söylemektir. Kullanışlı müttefikinle ülkeyi içine sürüklediğin hale bir bak."Tek adamlığı verirseniz Türkiye uçacak" dedin. Millet verdi. Döviz, faiz, enflasyon uçtu. Borç, işsizlik, cari açık uçtu. "24 Haziran'da seçilirsem her şeyi düzelteceğim" dedin. Seçildin, beter hale getirdin.

O kadar hukuksuz, güvensiz bir ortam oluşturdun ki, ekonominin canlanması imkânsız. Kendi kendine kurduğun ekonomi teorileri, memleketi batırmak üzere. “Ben ekonomistim” diyorsun. Sen ekonomist değilsin, Muhterem. Sen “ekonomik boy bir Muhterissin!

Bugün, "bize oyun oynuyorlar" diye suçladıkları batılı ülkelerden, yıllar boyunca alınan borçlar üretime, ihracata değil, ithalat ağırlıklı tüketime, inşaata harcandı. Ne acıdır ki, "100 günlük eylem planı" diyerek, şaşaa ile anlattıkları paketin içinden de, beton çıktı. İktidara ve liderine hatırlatmak istiyorum; Aynı kafayla, 5753 günde bozduğunu, 100 günde tamir edemezsin!
Üretmez, sadece tüketirsen, sonunda da tükenirsin.”