Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

101 yıl önce İstanbul’dan başlayan bir yolculuk 100. yılına giren TBMM’nin başlangıcını oluşturur. Bu yolculuğun kahramanı Atatürk’tür. Umudumuz ve geleceğimiz olan sevgili çocuklar, TBMM’nin açılışının anlamı şudur: Hakimiyet milletin olmuştur. Yani Anayasa’daki ifadesiyle hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.

TBMM tüm dünyanın mazlumlarına sahip çıkan Meclis’tir. Ama bugün sorunlarımız var. Sorunlarımızın kaynağı TBMM’yi etkisizleştiren darbeciler ve onların oluşturduğu darbe hukukudur. Sorunlarımızı sağduyulu çözmemiz gerekiyor. Hedefimiz cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak olmalı. Tüm toplumsal ve siyasal alanların katılımıyla kuvvetler birliği ilkesine dayalı yeni bir anayasa yapalım.

Kılıçdaroğlu, sözlerine son verirken 16 madde sıraladı:

  1. Tüm toplumsal siyasal ve kültürel kesimlerin katılımıyla yeni bir anayasa yapmalıyız.

  2. Yeni anayasanın omurgasını yeni ve güçlü bir demokratik bir parlamenter sistem oluşturmalıdır.

  3. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve hukuk devleti ilkesinin yargı kurumunun bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalıdır.

  4. TBMM’de milli iradenin en geniş haliyle temsil edilmesini sağlayacak yeni bir seçim sistemi yaşama geçirilmelidir. Yeni bir siyasi ahlak yasasına ihtiyaç vardır.

  5. Yürütme tüm icraatıyla mutlak denetime ve hesap verebilirliğe açık olmalıdır. Sayıştay tüm kamu kurum ve kuruluşları denetlemelidir.

  6. Yerel yönetimler rant ilişkilerini düzenleyici kurumlar olmaktan çıkarılmalıdır.

  7. Kamu istihdamında liyakate dayalı bir personel politikasına geçilmelidir.

  8. Özellikle eğitim, sağlık ve güvenlikte sıfır istihdam açığı hedeflenmelidir.

  9. Vatandaşlarımıza asgari bir gelir güvencesi sağlanmalı aile yardımları sigortası kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır.

  10. Ücretliler üzerindeki vergi yükü makul seviyeye çekilmelidir.

  11. Her üç kişiden biri kayıt dışıdır. Kayıt dışı istihdamla mücadele edilmelidir. En etkin yol sendikalaşmadır

  12. Türkiye yeni bir planlama anlayışı içerisinde katma değeri yüksek ürün üretme hedefine kilitlenmelidir.

  13. Sağlık hizmetlerine ön koşulsuz erişim bir haktır ve ücretsiz olmalıdır.

  14. Tarım temel stratejik sektörlerden biri, olarak ele alınmalıdır. Gıdaya sağlıklı erişim hakkı konusunda yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

  15. Eğitim, en temel parçamız olarak yeniden ve paydaşlarıyla birlikte yeniden planlanmalıdır. Üniversitelerde her türlü düşünce özgürce paylaşılmalı, her türlü bilimsel çalışma özgürce yürütülmelidir.

  16. Bunları birlikte yaptığımızda siyaset kısır bir çekişme halinden çıkıp çözüm üreten bir hale dönüşecektir.