İzmir Milletvekili Av. Kılıç, konuyu Meclis gündemine de taşıyarak, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle hazırladığı soru önergesini TBMM Başkanlığı’na sundu.

CHP Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, Ali Yaşar’ın; “Ali Kaşif Yaşar @kaşif_yaşar” ismiyle kullandığı twitter hesabından 1 Aralık 2018 tarihinde, “professor@professorsal” sosyal medya hesabının yaptığı, “Ergenekon Kumpası çöktü. Peki sırf Alevi bir subay olduğu için en küçük suçu ve günahı olmayan ben, hukuksuzluklara isyan ve karanlığa ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum…” tweet hakkında, “Bunun hesabını, o dönem o alçak kumpas davalarının savcısıyım, hâkimiyim diyenler verecek. FETÖ ile beraber kol kola girip ülkeyi soyup soğana çevirenler, ülkedeki kamu liyakat ve ehliyet sistemini çökertenler verecek. Bir ülke düşünün ayaklar baş, başlar ayak olmuş.” şeklinde paylaşımda bulunduğunu anımsattı.

CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, bunun üzerine Yaşar hakkında Cumhurbaşkanına hakaretten adli ve idari soruşturma açıldığını belirtti.  İzmir 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Amirliği’nin, 22 Temmuz 2019 tarihinde Ali Yaşar’a yazdığı yazı ile savunmasını istediğini belirten Av. Sevda Erdan Kılıç, Ali Yaşar’ın ise savunmasında, “yaptığı paylaşımla herhangi bir kişiyi veya kurumu kastetmediğini, yazdıklarının tamamen düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu” belirttiğini kaydetti. CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, ancak buna rağmen, 28 Şubat 2020 tarihinde; infaz koruma memuru Ali Yaşar’ın paylaşımının Cumhurbaşkanına hakaret suçunu oluşturduğu, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” şeklinde değerlendirilebileceği sonucuna varıldığından, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesinin (E) fıkrasının (g) bendi uyarınca “devlet memurluğundan çıkarma” cezası ile cezalandırılması gerektiğine karar verildiğini bildirdi.

CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun da 12 Mart 2020’de Ali Yaşar’ın son savunmasının alınmasına karar verdiğini ve 5 Kasım 2020 tarihinde de Yaşar’ı devlet memurluğundan çıkardığını kaydetti.

“Adliyeye göre suç unsuru yok ama idareye göre var”

Savcılığın adli soruşturmada, “kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde karar vermesine rağmen; Yüksek Disiplin Kurulu’nun idari soruşturmada, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunun işlendiği gerekçesiyle “devlet memurluğundan çıkarma” cezası vermesini bakanlığın nasıl açıklayacağını merak ettiğini kaydeden Av. Kılıç, “Adliyeye göre suç unsuru yok ama idareye göre var. Türkiye’nin yargıda, hukukta, adalette tutarsız ve tuhaf bir ülke olduğunu hep söylüyoruz ama bu son tuhaflık bütün yaşanan adaletsizliklerin üzerine tuz biber oldu gerçekten.” ifadesini kullandı.

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, “Aslında infaz koruma memurunun işten atılmasıyla; AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon davası için ‘Ben bu davanın savcısıyım’ ifadesini kullanmadığını belirttiği halde, Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, bu cümlenin Erdoğan tarafından söylendiğini onaylayan bir karara imza atmış oldu. Cumhurbaşkanı ‘demedim’ diyor o zaman niye Ali Yaşar’ı memurluktan atıyorsun? O zaman siz Adalet Bakanlığı olarak AKP Genel Başkanı’nın bu sözüne inanmamış oluyorsunuz, onunla çelişiyorsunuz.” dedi.

“FETÖ’cü diyenleri işten atıyorsunuz”

İnfaz koruma memuru Ali Yaşar’ın, “FETÖ ile beraber kol kola girip ülkeyi soyup soğana çevirenler, ülkedeki kamu liyakat ve ehliyet sistemini çökertenler verecek” dediği gerekçesiyle memuriyetten ihraç edilmesine rağmen, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun, “FETÖ ile irtibat ve iltisakları bulunduğu” gerekçesiyle ihraç ettiği 13 hakim ve savcıdan 9’unu 15 Temmuz darbe girişiminin ardından mesleğe tekrar başlattığına işaret eden Av. Sevda Erdan Kılıç, “Gerçekten pes diyorum; 4 yıldır FETÖ ile mücadele ediyorum derken, FETÖ’cü hakim ve savcıları tekrar göreve başlatıyorsunuz ama bir memuru, Cumhurbaşkanına FETÖ’cü dedi diye işten atıyorsunuz. Bu ne yaman çelişkidir” ifadesini kullandı.

CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan 63 bin 41 vatandaş hakkında dava açıldığını, açılan bu davalarda 9 bin 554 kişinin mahkum olduğunu ifade ederek, “Bu soruşturma ve dava furyasına milletvekili arkadaşlarımdan da katılanlar oldu. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şikayeti üzerine, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan 68 Cumhuriyet Halk Partili milletvekili arkadaşım hakkında da soruşturma açıldı ve fezleke düzenlendi. Ama siz yargı sopasını milletin tepesinde ne kadar sallarsanız sallayın; bizler ve bu halk gerçekleri, doğruları bedeli ne olursa olsun, sonuna kadar söylemeye devam edeceğiz.” dedi.