CHP Emek Büroları tarafından, Kamuda çalışan taşeron işçilere KHK ile geçici kadro verilmesiyle ilgili olarak, 81 İlde eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirildi

İzmir'de CHP İzmir Emek Büroları temsilcisi ve CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı İsmet Basmacı'nın gerçekleştirdiği açıklamada Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile yapılan taşeron düzenlemesine de tepki gösterildi. Açıklamada, “Milyonların yıllardır umutla beklediği, taşeron işçilere kadro konusu bir KHK ile çıkarılmıştır. OHAL döneminde çıkarılan KHK’lar, sadece OHAL süresi içinde geçerlidir. Ancak taşeron işçilerle ilgili konu süreklidir. OHAL sona erdiğinde, taşeron işçilere verilecek kadro Anayasal olarak hükümsüz kalacaktır. Yani AKP, işçilere bir müjde vermemiş, bu düzenlemeyi KHK ile yaparak büyük bir kazık atmıştır. Bu düzenlemenin tüm uyarılarımıza rağmen KHK ile yapılması, işçilerin hak aramasının önüne geçmek içindir. Çünkü Anayasa Mahkemesi garabet bir kararla, KHK’ları incelemeyeceğini ilan etmiştir. Eğer bu düzenleme Meclis’te yapılsaydı, kadro alamayan ya da haksızlığa uğrayan emekçiler mahkemeler yoluyla haklarını arayabileceklerdi. AKP bir oldu bitti ile milyonların umudu ile oynamıştır. Bu düzenleme yapılırken, ne işçiler, ne konfederasyonlar, ne sendikalar, ne de taşeron işçi dernekleri dinlenmemiştir. CHP olarak bizim ve sendikaların ortak talebi ayrımsız şartsız kadro verilmesiydi. Ancak bu talep karşılanmadığı gibi, işçiler arasında ayrım yapılmıştır.

52 KURUM KAPSAM DIŞI

Bazı kurumlardaki taşeron işçilere kadro hakkı verilirken bazılarına verilmemiştir. 26 özel bütçeli kuruluş ve 26 Kamu İktisadi Teşebbüsü dışarıda bırakılmıştır. Bu ayrımın mantıklı hiçbir izahı yoktur. Kadroya alınacak işçilere sınav ve güvenlik soruşturması yapılacaktır. AKP döneminde sınav demenin, torpil demek olduğu, mülakatlarda listelerin AKP İl Başkanlıklarında hazırlandığı herkesin malumudur. Ankara’da dayısı olmayanlar, mezhebine göre, memleketine göre, siyasi görüşüne göre bu sınavlarda eleneceklerdir. Kadroya geçmek için başvuran işçilerden, hak kazandığı alacaklardan feragat etmesi istenecektir. Örneğin geçmişe yönelik 10 yıllık alacağını mahkeme yoluyla kazanan bir işçiye ya vazgeçersin ya da sana kadro yok denecektir. İşçiler alındıkları kurumdaki toplu sözleşmeden yararlanamayacaklar. Aynı işi yapanlar arasında ücret ve hak farkları olacak. Yerel yönetimlerde çalışan yüz binlerce taşeron işçisi kadro kapsamı dışında bırakılmıştır. Yalnızca bir şirketten başka bir şirkete geçeceklerdir. Bu ayrım, ne ahlakidir ne de vicdanidir.”