24 Haziran seçimlerinde siyaset hayatına güçlü bir giriş yapan İYİ Parti, ikinci seçim sınavı için sahalara iniyor. Parti Sözcüsü Kavuncu, İYİ Parti'nin 17 Eylül itibariyle yerel seçim çalışmalarına başlayacağını duyurdu. Kavuncu, ameliyat geçiren Meral Akşener'in sağlık durumu hakkında da bilgi verdi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mehmet Saltuk Buğra Kavuncu, partisinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalar yaptı.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mehmet Saltuk Buğra Kavuncu, partisinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Kavuncu, Genel Başkan Meral Akşener'in geçirdiği küçük çaplı ameliyat sebebiyle Divan'a katılmadığını belirterek, Akşener'in yarın taburcu olacağını söyledi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mehmet Saltuk Buğra Kavuncu, ekonomiye ilişkin "Ekonomiyi, dış mihrakların oyuncağı haline getiren kırılgan yapısından bir an önce kurtarmak, iktidarın görevidir. Milletimiz acil bir çözüm beklerken, tüm sorumluluğu ehliyeti tartışılır hale gelmiş bir ABD Başkanının sözleri üzerine atmak, Türkiye'nin geleceği adına hepimizi endişelendirmektedir. 16 yıldır ülkeyi tek başına yönetip ondan sonra Trump'ın iki sözü ile ekonominin altüst olduğunu söylemek, Türkiye'nin gücünü ve onurunu ayaklar altına alan bir tutumdur. Türkiye'nin ikbali, bir ABD Başkanının iki dudağı arasına sıkışacak kadar küçük değildir" dedi.

"17 EYLÜL İTİBARİYLE SAHALARA İNİLECEK"


Kavuncu, Partisinin yerel seçimler için 17 Eylül itibariyle sahalara ineceğini duyurdu.

(İTTİFAK) "BAHÇELİ'NİN BEYANLARI KENDİSİNİ BAĞLAR"


Kavuncu, ittifak tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine, "İttifak gündemimizde yok. Sayın Bahçeli'nin beyanları kendisini bağlar" dedi.

"GİDENLERDEN ÇOK GELENLERİ DAHA FAZLA KONUŞACAĞIZ"


İYİ Parti'deki milletvekili istifalarına ilişkin bir soru üzerine Kavuncu, "Gidenlerden çok gelenleri daha fazla konuşacağız. Önümüzde yerel seçimler var çok ciddi bir şekilde hazırlanıyoruz" dedi.


AF TARTIŞMALARI


Af tartışmalarına ilişkin, "Kanun tasarısı önümüze geldiğinde inceleriz. Kamuoyu vicdanı ne diyor sonrasında görüşümüzü açıklarız. Kanun tasarısını görmeden bir şey söylememiz mümkün değil" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN İKBALİ, BİR ABD BAŞKANININ İKİ DUDAĞI ARASINA SIKIŞACAK KADAR KÜÇÜK DEĞİLDİR"


Kavuncu, ekonomiye ilişkin, "İhracat bedeline ilişkin dün resmi gazetede yayınlanan tebliğ, açıkça kambiyo rejimi açısından bir kısıt olduğu anlamına gelmektedir. Hükümet güven arttırıcı tedbirler yerine, güven zayıflatıcı adımlarla mevcut durumu daha da sıkıntılı hale sokmaktadır. Bildiğiniz gibi dün Ağustos ayı ÜFE ve TÜFE rakamları açıklandı. Çok net görülüyor ki, yıllarca 'Enflasyon canavarını biz yendik' diye övünenler yanlış ekonomi politikaları yüzünden filmi adeta 15 yıl geriye sarmış durumdalar. Meğerse enflasyon canavarını öldürmemiş, derin bir uykuya yatırılmış bugün o uykudan yavaş yavaş uyandığını görmekteyiz. En temel ihtiyaçlardan olan elektriğe ve doğalgaza 2 ay üst üste yaklaşık yüzde 18'er oranlarda zam yapıldı. Alım gücü azalan vatandaş, bu şartlar altında kara kara, kış mevsimini nasıl geçireceğini düşünmeye başlamıştır. Halkın gündeminde, yaklaşan yerel seçimlerde kimlerin aday olacağından çok, dolar kurunun ne olacağı, eriyen geliriyle geçimini nasıl sağlayacağı, çoluğunun çocuğunun eğitim giderlerini nasıl karşılayacağı, mutfağındaki ateşi nasıl söndüreceği bulunmaktadır. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefiyle yola çıkan AKP hükümeti, bugün geldiğimiz noktada Türkiye'yi dünyanın en büyük 20 ekonomisinin dışına itmiştir. Tüm dünyaca kabul görmüş iktisat teorilerinin dışındaki uygulamalar, kurlardaki bozulmaların tedrici kararlarla düzeltilmeye çalışılması ve geçmişte yapılmış birçok benzeri hata, ekonomiyi son derece kırılgan hale getirdi. Nezlenin de tedavisi vardır, zatürrenin de tedavisi vardır. Ancak zatürre olmuş bir hastayı nezle tedavisiyle iyileştirmeye çalıştırmak hastalığın daha da ilerlemesine sebep olur. Sorunun kaynağında, elbette dış mihraklar vardır ve olacaktır. Ancak ekonomiyi, dış mihrakların oyuncağı haline getiren kırılgan yapısından bir an önce kurtarmak, iktidarın görevidir. Milletimiz acil bir çözüm beklerken, tüm sorumluluğu ehliyeti tartışılır hale gelmiş bir ABD Başkanının sözleri üzerine atmak, Türkiye'nin geleceği adına hepimizi endişelendirmektedir. 16 yıldır ülkeyi tek başına yönetip ondan sonra Trump'ın iki sözü ile ekonominin altüst olduğunu söylemek, Türkiye'nin gücünü ve onurunu ayaklar altına alan bir tutumdur. Türkiye'nin ikbali, bir ABD Başkanının iki dudağı arasına sıkışacak kadar küçük değildir. Türkiye'nin ikbali, bir ABD Başkanının iki dudağı arasına sıkışacak kadar küçük değildir. Merkez Bankası'nın gecikmeli de olsa bugüne kadar almış olduğu doğru kararlar, maalesef Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar temsilcileri tarafından tartışılır hale getirilerek etkisizleştirilmiştir. Umarız bu sefer yine aynı hata yapılmaz ve Cumhurbaşkanı ve iktidar temsilcileri, Merkez Bankası'nın alacağı doğru kararların arkasında artık durur. 13 Eylül'de toplanacak olan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun, bağımsız bir karar vermesini ve enflasyonu dizginleyecek iradeyi göstermesini bekliyoruz" diye konuştu.