İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal, partisinden istifa etti.

İstifasını sosyal medya hesabından duyuran Çokal, bir siyasi parti için millete güven vermenin ve iktidar hedefine doğru ilerlemenin öncelikli yolunun, dile getirdiği genel ilkelerin uygulamadaki uygunluğunun görünürlüğü olduğunu belirtti.

İYİ Parti'de bu görünürlüğün sağlanacağına, Türkiye'de yitip giden değerlerin bu parti ile aşılacağına ve Türkiye için daha iyi bir gelecek olacağına inanarak yola çıktığını belirten Çokal, "Ancak bu süreçte gördüm ki kişisel hesaplar ve egolar bu ilkelerin önünde bir engel olarak duruyor ve en yetkili makamlar dahi bu ilkelerin önündeki engelleri yönetemiyor." değerlendirmesinde bulundu.

İYİ Parti'nin bütün gönüllülerinin, emek verenlerinin değerli olduğuna inandığını kaydeden Çokal, "Eğer emekler kişisel hırs ve egolara ezdirilir, değersizleştirilmeye çalışılırsa ve bu durum siyasi bir partide alışkanlık haline geldiyse ne yazık ki ülkeye ümit olamaz." ifadelerini kullandı.

Yol arkadaşları ve kendisinin de uzun zamandır değersizleştirilmeye ve tacizlere maruz kaldığını vurgulayan Çokal, Antalya'daki kongre sürecinde adil ve eşit bir tutum ortaya konulmadığını belirtti.

Çokal, şöyle devam etti:

"Antalya'nın iki büyük ilçe başkanının görevden alınması bu durumun bir sonucu olduğu gibi, demokrasi vurgusu yapan bir partinin kendi kongre sürecinde adil ve eşit bir ortamı sağlayamadığının da bir göstergesidir. Hal böyle iken yol arkadaşlarımın, dava arkadaşlarımın birçoğu görevden alınırken, değersizleştirilirken benim bu görevi sürdürmem siyasi rüşvet görüntüsü vermektedir."

"Bu siyasal durumun adı, üzüm yemek değil bağcı dövmektir"

İYİ Parti Antalya İl Başkanlığının, en çalışkan ilçe yöneticilerine yönelik uzun süredir itibarsızlaştırma ve tezvirat kampanyası yürüttüğünü, bu kampanyanın daha sonra şahsını da hedef aldığını savunan Çokal, şunları kaydetti:

"Ekip arkadaşlarımız her türlü iftira karşısında sessizce ya istifa etmiş ya da hakaretleri görmezden gelmiştir. Ancak buna rağmen daimi surette hedef alınmışlardır. Türk milliyetçiliğini daha etkin kılmak ve Türklerin iktidar yürüyüşüne Meral Akşener'in önderliğinde ulaşmak adına çıktığımız bu yol beklentileri karşılayamamıştır. En önemlisi şahsımı Antalya seçmeni seçmiştir. Antalya dışından zorlama bir siyasetin Antalya'ya dayatıldığı bu siyasal durumun adı, üzüm yemek değil bağcı dövmektir. Bağban olarak çekiliyor, dağdan gelenlerin önünü açıyoruz."

Kaynak: aa