CHP İzmir İl Kongresi, Celal Atik Kapalı Spor Salonu’nda yapıldı. İki adayın yarıştığı kongrede 654 delegeden 355'inin oyunu alan Deniz Yücel yeni CHP İzmir İl Başkanı oldu.

CHP İzmir İl Kongre'sinde, Çiğli İlçe Başkanı Utku Gümrükçü ile İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Sözcüsü Deniz Yücel, delegelerden il başkanı olmak için oy istedi. Kongrede Utku Gümrükçü 239 oy alırken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun desteğiyle yola çıkan Deniz Yücel ise 355 oy alarak CHP İzmir İl Örgütü'nün yeni başkanı oldu.

İki adaylı CHP İzmir İl Kongresi’ne açılan pankart damgasını vurdu. Utku Gümrükçü’nün konuşması esnasında açılan pankart, partililerin yumruklu kavgasına dönüştü.İzmir’in günlerdir beklediği CHP İzmir İl Kongresi, gergin bir atmosferde tamamlandı. 7 adayla başlayan daha sonra Kemal Karataş ve Hüseyin Saygılı’nın geri çekilmesi ile 5’e düşen adaylardan, İl Başkan Yardımcısı Aytül Tokgözlü, partililer Hasan Nebi ve Canan Tapkan imza toplayamayınca, seçimde yalnızca Selim Utku Gümrükçü ile Deniz Yücel yarıştı. Sakin başlayan kongre, Utku Gümrükçü’nün konuşması sırasında yerini tekmeli, yumruklu anlara bıraktı. Kültürpark Celal Atik Spor Salonu’nda gerçekleştirilen 36’ıncı kongrenin Divan Başkanlığını Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl üstlendi. Kongrenin açılış konuşmasını İl Başkanı Asuman Ali Güven gerçekleştirdi. Seçimde yarışmayacağını günler öncesinden açıklayan Başkan Güven, “36’ncı olağan kongremizin yeterli çoğunlu vardır. Herkese hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. Genel Başkan Yardımcısı ve kongrenin Divan Başkanı Tekin Bingöl, “Partimizin en mütevazi ilçe kongresinden kurultaya varıncaya kadar divan başkanlığı 94 yıllık tarihimizde siyasal hayatımızın en önemli, en anlamlı görevidir. İzmir’imizin değerli il delegelerinin bana bu görevi bahşetmeleri benim için bir onur meselesidir” dedi. Açıklamasının devamında ekonomiye değinen Bingöl, “Türkiye’de sorunların ardı arkası kesilmiyor. Türkiye dünyada saygınlığı olan, itibarı çok yüksek bir ülkeyken bugün maalesef günü birlik dış politikalarla itibarsızlaşan yok sayılan bir ülke konumuna getirilmiştir bu iktidar tarafından. Her ülkenin çok önemli politikaları vardır. Dış politika,eğitim bunlardan biridir. Ama gelin görün ki bu siyaset anlayışı hepsini yok etmiştir. Türkiye’de işlerin tıkırında gittiğini söyleyenler sokağa çıkacaklar sokağa… Bir takım manipülatif sonuçlarla ekonominin iyi gittiğini söyleyenler sokağa kulak tıkayanlardır” dedi.


SİYASETTE TORPİL OLMAZ


İzmir Milletvekili Atilla Sertel de kongrede konuşma yaptı. Vekil Sertel ilçe kongrelerinde olduğu gibi yine ön seçim vurgusu yaptı. Sertel, “Siyasette torpil olmaz. Gelin bütün belediye başkanlarımızı başta büyükşehir olmak üzere örgütün üyeleri, ilçe başkanları, milletvekilleriyle birlikte seçelim. İzmir’de yüzde 80 alan bir CHP’yi yaratalım” diye konuştu. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Belediye başkanlarımız görevden alındı. AKP’li bazı belediye başkanlarını istifa ettirdiler. Eğer biz bundan sonra belediye başkanlarımızı, il başkanlarımızı, genel başkanımızı korumak istiyorsak ayağa kalkmalıyız. Türkiye gerçekten bir felaketin eşiğinde. Biz kimin için ayağa kalkmalıyız? Kurtuluş Savaşı, Çanakkale Savaşı şehitlerinin kemiklerini sızlatmamak için ayağa kalkmalıyız. Ankara’da kaybettiğimiz arkadaşlarımız için ayağa kalkmalıyız. Biz bu topraklarda Deniz Gezmiş, Mahir Çayan için ayağa kalkmalıyız. 2019 yılında yapılması muhtemel seçimler için siyasal iktidara karşı toplumsal muhalefetin içinde yan yana olmaktan başka çaremiz yok. Eğer bu topraklarda eşitlik, özgürlük, adalet istiyorsak omuz omuza birlikte olmalıyız” açıklamasında bulundu.

ÖRGÜTÜ DİZAYN EDEMEZLER


Buca İlçe Delegesi Oktay Gökdemir ise, sert bir konuşma yaptı. Açıklamasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu hedef alan Gökdemir, “Bugün partinin en güçlü olduğu ilde, İzmir’de kongre yapıyoruz. Kongremiz heyecansız. Çünkü belediye başkanları bu örgütü kilitledi. İlçelerdeki kongrelerde ilçe belediye başkanları yaptı, büyükşehir belediye başkanı da il örgütünü kilitliyor. Bu kabul edilemez. Ben fazla konuşmayacağım. Size bir belge sunacağım. 8 Ağustos 2017 tarihli. Sayın genel başkanımız basına bir demeç veriyor. İl kongresi delegeleri bakın. Diyor ki ‘ilçe ve il kongrelerine belediye başkanlarının müdahil olmamasını diliyorum. Delegelere karışmayın’. Genel başkanımız diyor. Devam ediyor. ‘Delegelere karışmayın, işinize bakın, örgüt kendi içinde demokratik bir biçimde en doğru kararı verecektir’ diyor. Bizim derdimiz budur. Dün akşam 21:30’da Sayın Deniz Yücel’in yönetim kurulu ve delege listesi İzmir büyükşehir Belediyesi’nde yapıldı. Benim şahitlerim var. Bizim ilçe başkanımız şahittir. Serkan Kalmaz şahittir. Büyükşehir belediye başkanı ‘ben şunların şunların delege olmasını istemiyorum, şunların olmasını istiyorum’ dedi. Lütfen buna müdahale edin. Yazıktır. Bu parti 1919 Kuva-i Milliye ruhundan geliyor. Tribünlere bakın bomboş. Bu tribünleri boş bırakanlar buraya gelip örgütü dizayn edemezler” dedi.


TEK ADAM OLMAYACAK


Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir eski Milletvekili Erdal Akgünger, “Türkiye’de tek adama karşı her şeyi yapacağız. CHP’de de tek adam olmayacak. İzmir’de de tek adam olmayacak. Yeni dönemde yeni üyelik sistemi ve pek çok konuda çalışmalarımız olacak. Belediye başkanlarımızla ilgili yerel yönetimler performans değerleme sistemine geçeceğiz. Birbirimizle uğraşmayacağız. Bu işin içine tahakküm koymayacağız” açıklamasını yaptı Aksünger’in ardından kürsüye Milletvekili Tacettin Bayır çıktı. Bayır, şunları söyledi: “Büyümek, iktidar olmak ve çoğalmak için kol kola girmeye ihtiyacımız var. Bugüne kadar yapılan il kongrelerinde zaman zaman tansiyon yükselse de bu kongrede kavga etmeyeceğiz. Kol kola girip birlikte büyüyeceğiz. Bu salona girene kadar alışkın olmadığımız yöntemler uygulandı. Son iki kongrede yaşadığımız şeyi bu kongrede de yaşıyoruz. Bunu paylaşmazsam beni ön seçimle seçip TBMM’ye gönderen partililerimize hesap veremem. İki tane pırıl pırıl aday arkadaşımız var. İkisinin de babasıyla siyaset yaptım. Ama bizim 34 yıldır yaptığımız siyasette görev ayrışması var. Milletvekili milletvekilliği, belediye başkanlığı yapacak örgüt de başkanını seçecek. Bizim geleneklerimizde örgütün il delegesinin iradesine ipotek koymak diye bir şey yoktur, olmayacak. Bu iki tane pırıl pırıl öz evladımızdan niye milletvekili taraf olmak zorunda kaldım. Çünkü bu konuda taraf olmaması gerekenler yani milletvekilleri yani belediye başkanları örgütün işine karıştığı için. Bizler sokakta, halkın arasında CHP’yi iktidar yapmak için uğraşırken ak saçlılar bizim yolumuzu kesip şunu soruyorlar; ‘dişimden tırnağımdan arttırdım, oğlum üniversitede, allah aşkına oğluma iş…’ Bu partililer bizden umut beklediler. Ne yazık ki merhem olamadım, bütün örgütten özür diliyorum. Bir milletvekili olarak aş iş Eğer bu partiyi bir yere taşıyacaksak kol kola girmek zorundayız. Örgüt üzerinde ayak oyunu oynamaya kimsenin hakkı yok. İki gün önce burada bir genel merkez yöneticisi değil, genel başkan danışmanı sıfatıyla buralarda il delegelerini tek tek sorguya çekmeye kalktı. Şu 'adaya oy vereceksiniz' dedi. CHP tarihinde böyle bir şey yok. Ankara’ya döndüğümüzde İzmir milletvekili olarak ona hesap sormamız gerekiyor. Hiç kimse bu kongrede Kemal Kılıçdaroğlu’nu yarıştıramaz. Yarıştırmamalıdır. Kimse Kemal Kılıçdaroğlu kaybetti dedirtemez. Bu bir ayrıştırma değil bütünleşme kongresidir. Yüksek sesle söylediğimiz şey şudur; 3 tane büyük seçime gireceğiz. Kişisel kanaatim il başkanı olacak kişi 7/24 itfaiye eri gibi çalışacak. Benim kişisel oyum bu dediğimi yapabileceğine inandığım arkadaşımadır. Keşke o iki öz evladım arasında seçim yapmak zorunda bırakılmasaydım. Bence zaman geçmiş değil. 2019 siyasetini dizayn etmek isteyenler İzmir Örgütü’nün üzerinden elini çeksinler. Benim bir daha milletvekili olup olmamamın bir anlamı yok. 2019’da AKP’yi alaşağı edemezseniz ne Tacettin Bayır’ın en Aziz Kocaoğlu’nun esamesi kalır.”

İKTİDARA ELEŞTİRİ


Milletvekillerinin konuşmasının ardından adaylar kürsüye çıktı. İlk konuşmacı Deniz Yücel’di. Yücel, “Emperyalizme karşı ilk kurşunun atıldığı Cumhuriyete her zaman sahip çıkmış faşizme karşı her zaman dimdik durmuş barışın ve hoşgörünün kenti güzel İzmir’imizde il kongremizi gerçekleştiriyoruz. İzmir hem kuruluşun hem kurtuluşun kentidir. Geçmişimizle övünmek gurur duymak elbette hakkımız ama bu bize daha çok sorumluluklar yüklüyor. O yiğit ve namuslu insanlara daha çok sahip çıkmak durumundayız. Mustafa Kemal Atatürk ve onun kurduğu Cumhuriyete karşı devrim yapılıyor. Biz 15 Temmuz’da ihaneti gördük. Demokrasiye darbe vurmak istediler. Bu ortamdan nemalanan AKP iktidarı da Türkiye’yi KHK’lar ile yönetmek istiyor. 15 yıllık AKP iktidarında ülkemizde hak, hukuk, adalet kavramları anlamını yitirdi” dedi. Açıklamasında evladının geleceği için kaygı duyduğunu söyleyen Deniz Yücel; “68 kuşağından bir babanın evladıyım. Babamın İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden arkadaşı Deniz Gezmiş 6 Mayıs 1972’de darağacında sonsuzluğa uğurlandı. Deniz’in onurlu mücadelesinin tanığı olan babam adımı Deniz koymuş. Adımla onur duyuyorum. Böyle büyük bir devrimcinin adını yaşattığım için onur duyuyorum. Ve onun aziz hatırasına layık olmak için var gücümle çalışıyorum. Ülkemde bir daha darağaçları kurulmasın istiyorum. Bunun için direnmek istiyorum” diye konuştu.


GÖREVİMİN BAŞINDA OLACAĞIM


Parti büyüklerinin adaylık sürecinde bir profil çizdiğini söyleyen Yücel, şunları dile getirdi: “ Genç, dinamik yıpranmamış kadrolara ihtiyacımız var. Foça’da 25 yaşında bir ilçe başkanımız var. Urla’da 36 yaşında bir ilçe başkanımız var. Selçuk’ta 27 yaşında kadın bir ilçe başkanımız var. Gurur duyuyorum. Bu tablo bana cesaret verdi. Atatürk cumhuriyeti kurduğunda 41 yaşındaydı. Ben de 40 yaşındayım. Aday olmam yönünde gelen talepler doğrultusunda aday oldum. Adaylık açıklamamı yapmadan önce meclis üyeliği görevlerimden istifa ettim. Bütün ilçeleri gezdim. Çiğli ve Bayraklı ilçelerini iki kez aradım sanırım zamanları müsait değildi. Örgütümüz bana bu görevi verdiği takdirde görev sürem dolana kadar görevimin başında olacağım. Herhangi bir yere aday olmayacağım. Kongreyle gelip kongreyle gitmek istiyorum. Gençlerin ve kadınların yer aldığı herkesi kucaklayan bir yönetim anlayışı sergileyeceğim. Kimseye değil partime bağlı olacağım. Ekipçi, grupçu, adamcı siyaset yapmayacağım. Herkesin il başkanı olacağım. Parti içi demokrasiyi işleteceğim. Bana oy versin ya da vermesin bu salonda olan herkes benim ailemdir. İl başkanı olduğumda bir tek partili arkadaşım dışlanmayacak. Hep birlikte aydınlık bir Türkiye için mücadele edeceğiz. 2019’da bizleri çok kritik 3 seçim bekliyor. En büyük hedefimiz tek adam iktidarına son vererek yerelde de CHP’yi daha güçlendirmektir. Bu kongrenin kaybedeni olmayacak. Bu kongrenin tek bir kazananı olacak o da CHP olacak.”


KERBELA ŞEHİTLERİNDEN ÖZÜR DİLE


Deniz Yücel’in ardından kürsüye çıkan Utku Gümrükçü, beklemediği bir tepki ile karşılaştı. Sahnenin önüne çıkan Ozan Çelik isimli partili, ‘Kerbela şehitlerinden özür dile’ yazılı pankart açtı. Milletvekili Tacettin Bayır ve Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, partiliye müdahale etti. Bu sırada salon karıştı. Vekiller ve Başkan Kocaoğlu, öfkeli kalabalığın arasında kaldı. Kocaoğlu, oturduğu yerden kalkmadı. Korumalar, Kocaoğlu’nun çevresinde etten duvar ördü. Pankartı açan partilinin ise 2015 genel seçimlerinde Atilla Sertel’i Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Kuruluna katıldığı gerekçesiyle şikayet eden ve adaylığının düşmesine yol açan CHP Çiğli İlçe Örgütü üyesi Ozan Çelik olduğu öğrenildi.

Sahne önünde yaşanan izdiham ve gerginliğe müdahale eden Divan Başkanı Bingöl kongreye 15 dakika ara verdi. Yücel’in ardından kürsüye çıkan Utku Gümrükçü ise konuşmasında, “Güzel günler görmek için CHP’nin geleceğini belirlemek için önümüzdeki süreçte örgüte kim önderlik edecek bunun kararını vermek için 2019’da İzmir’in 30 ilçesini kazanmayı hedef koymuş ama tek adam diktasını yıkmak için hareket eden partililere selam olsun. Biz CHP’yiz. Bizim kanımızda, canımızda geleneğimizde isyan var. Biz Mustafa Kemal’ler gibi Kurtuluş Savaşı’nı örgütleyenleriz. Biz vatan toprağını düşman işgalinden kurtarmak için silaha sarılan Kuva-i Milliyecileriz” dedi.


ÇOK ÜZÜLDÜM


Partililerin sakinleşmesi üzerine kongreye devam edildi. Gümrükçü tekrar kürsüye çıktı. Gümrükçü, “Az önce yapılan olay bana karşı değil CHP’ye yapılmış bir ihanettir. Bu şahıs Atilla Sertel’in milletvekilliğinin düşürülmesi için şikayet eden kişidir. Bu arkadaş bu işleri adet edindi. Geçen kongremizde milletvekilliğimize saldıran arkadaştır. Bizim birliğimizi kimsenin bozmasına izin vermeyeceğiz. Biz büyük bir aileyiz. Birbirimize saygı göstereceğiz. El ele tutuşup AKP faşizmine karşı mücadele edeceğiz” diye konuştu. Gümrükçü, “Tırnaklarımızla aldığımız her oyu bu şekilde heba ediyorlar. Çok üzüldüm. Burası İzmir. Demokrasinin beşiği. Burası 72 milletten insanın buluştuğu bir yer. Biz İzmir’i doğru anlatacağız. Önümüzde bir büyük mücadele var. 2019’da Türkiye’de hürriyet mi dikta mı? Bunun oylaması var. Birleşe birleşe kazanacağız. 2019’da üç büyük seçim… Bizim kaygımız yerel seçim. Bizim kaygımız cumhurbaşkanlığı, demokrasi ve parlamenter sistemin devam etmesi. Biz İzmir’de hep beraber ayağa kalkarak tek adam diktasına boyun eğmeyeceğiz. CHP boyun eğmeyenlerin partisidir” açıklamasında bulundu.

KİMSENİN ÖNÜNDE EĞİLMEDİM


Gümrükçü, “Düşmanlık beslediğim makamını elinden almak istediğim kimse yok. Biz parti neferiyiz. Siyasetten nemalananların hep karşısında oldum. 18 yaşında üye olduğum partimde hiçbir makama aday olmadım. Ben hep örgütte yer aldım. Örgüt zamanı gelince emeğe değer verir seni bir yere getirir dedim. Sizlerden yetki istiyorum, görev istiyorum. Ben kimsenin adamı olmadım, olmam. Kimsenin önünde eğilmedim, eğilmem. Arkamda sadece ve sadece bu kıymetli örgüt var. 20 yılda beni aldınız yetiştirdiniz. Sizlerle birlikte olmaktan büyük onur duyuyorum. Hep örgütte yer aldım. Bunun doğru olduğunu düşündüm. Örgütüm beni aldı şekillendirdi. 2019’daki büyük kavgada sizlerin en önünde savaşmaya adayım. Biz bu kongrede bir belediye başkanlığı oylaması yapmıyoruz. Biz bu kongrede 2019’a örgütü hazırlayacak eksiklerini bilen 2019 Kasım’ında karanlığı yıkacak birini arıyoruz” dedi. Gümrükçü, “Örgütün sesini duyan ve sözcüsü olmaya aday biriyim. Sizin içinizden biriyim. Beni eylemlerde, çalışmalarda görmüşsünüzdür. 2007-2009-2011-2014-2015 yıllarında ya ilçe başkanıydım ya yöneticiydim. Bu kavgayı partiyi büyütmek için verdim vermeye de devam edeceğim. CHP il kongreleri fikirlerin yarıştığı yerlerdir. Adaylar gelir iddialarını ortaya koyar ve hedef koyar. Benimle birlikte yüzde 69 olan oyumuzu Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığında İzmir’de yüzde 75 yapmaya, sarayın saltanatına son vermeye var mısınız?” diye konuştu.


KAYBEDEN OLMAYACAK


Gümrükçü, “Önümüzdeki yerel seçimi değil cumhurbaşkanlığını seçimini düşünerek bir arada yürüsek fena mı olur? Doğrusu budur. Bunun dışında mevki makam şan şöhret düşünen bizden değildir. CHP örgütü direnmenin örgütüdür. CHP Türkiye’yi değiştirmek isteyenlerin örgütüdür. CHP önce kendini değiştirmeden Türkiye’yi değiştirmeyeceğini farkındadır. Biz değişime bu salonda karar vereceğiz. Ya eskisi gibi yapacağız ya yeni bir yol açacağız. Bu kongrede ‘Deniz’in arkasında kim var? Utku’nun arkasında kim var?’ demeyeceksiniz. ‘Bu işi kim yapar?’ diye karar vereceksiniz. Deniz benim kardeşim. Deniz benim yoldaşım. Deniz benim yıllardır ortak mücadele arkadaşım. Biz onunla bu süreçte hiç kavga etmedik. Gençlerin yarışması CHP’nin geleceği dair umududur. Bu kongrede Deniz Yücel kaybetmeyecek. İzmir İl Örgütü Deniz Yücel’i kazanacak. Utku Gümrükçü ile Deniz Yücel el ele verecek partiyi iktidar yapmak için çalışacak. Bu kongrenin kaybedeni olmayacak. Bu dava aşkıyla önümüzdeki hedefi aşmaya var mısınız?” ifadelerini kullandı.