Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesi 135. Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda konuştu.

Doktoradan doğrudan doçentliğe geçiş konusuna değinen Erdoğan, " YÖK Başkanımıza bu talimatı verdik. Doçentliğin şartları da buna göre yeniden düzenlenerek inşallah büyük ihtimal önümüzdeki hafta parlamentoya gönderilecek ve böylece bu sorunu da çözeceğiz" dedi.FETÖ konusunda da açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilim demek özgür bir zihin demektir. Siz zihninizi belirli kalıpların, belirli ideolojilerin, belirli tezlerin emrine vermişseniz, bilim adamı sıfatınızı artık kaybetmişsiniz demektir. İşte Pensilvanya'nın emrine, her yanıyla cehalet kokan bir adamın emrine her şeyinizi teslim etmişseniz, ipotek altına vermişseniz, profesör de olsan hiçsin, çok farklı reklamın da olsa bir hiçsin. Kapınızdaki tabelada öyle yazıyor olmasının bir anlamı yoktur" diye konuştu.

YÖK Başkanımıza bu talimatı verdik


Yardımcı doçentlik unvanı ile ilgili çeşitli şikayetler vardı. Yakın çevremde ahbaplarım akrabalarım var. Dinlediğimde ben de tatmin olmazdım. Yardımcı doçentliğin sadece siyasi bir karar olduğunu bilirdim. Yani bununla bir gönül almak. Bunun için yapıldığı belliydi. Dedik ki biz bu ara unvanı ortadan kaldırıp doktoradan doğrudan doçentliğe geçilebilmesini temin edecek bir çalışma yapalım. YÖK Başkanımıza bu talimatı verdik. Doçentliğin şartları da buna göre yeniden düzenlenerek inşallah büyük ihtimalle önümüzdeki hafta parlamentoya gönderilecek ve böylece bu sorunu da çözeceğiz. Artık doktoradan sonra bir de yardımcı doçentlik olmayacak.


Doktoradan sonra doçentlige geçilecek


 

Doktoradan kazanan doğru doçentliğe gidecek.Bilim demek özgür bir zihin demektir. Siz zihninizi belirli kalıpların, belirli ideolojilerin, belirli tezlerin emrine vermişseniz, bilim adamı sıfatınızı artık kaybetmişsiniz demektir. İşte Pensilvanya'nın emrine, her yanıyla cehalet kokan bir adamın emrine her şeyinizi teslim etmişseniz, ipotek altına vermişseniz, profesör de olsan hiçsin, çok farklı reklamın da olsa bir hiçsin. Kapınızdaki tabelada öyle yazıyor olmasının bir anlamı yoktur.Türkiye olarak bölgemizde ve dünyada çok büyük mücadeleler veriyoruz. Ülkesini geriden takip eden akademi bize lokomotiflik yapamaz. Bilimsel verilerle hareket etmek demek nokta atışı iş yapmak demektir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine giden süreçte ve yeni dönemde akademiden çok daha güçlü, destek bekliyorum. Ülkemizin, milletimizin ve insanlığın hizmetine sunulacak özellikle de bu hedefi yakalayamamış doğru mecralara aktarılmamış bilgi, odaların dört duvarı veya kitapların iki kapağı arasında kalmaya mahkumdur. Ülkemizin verdiği çok yönlü mücadelede akademinin desteği olmazsa olmaz mesabesindedir. Sosyal bilimlerde, temel bilimlerde, mühendislik bilimlerinde, sağlık bilimlerinde güçlü bir altyapıya, güçlü bir desteğe sahip olmadan bir devletin sadece kamu kuruluşlarının gücüyle hedeflerine ulaşması mümkün değildir.

Yanlış anlaşılmasın. Ben demiyorum ki, 'Tüm bilim insanları bizim istediğimiz gibi düşünecek veya hepsi böyle, haşa. Ben aklını ilmini bu tür adamların emrine kiraya verenler için bunu söylüyorum. Bundan çok çektik. Bizim isteğimiz, bilimin özünü oluşturan objektiflikten hakkaniyetten farklılıklara saygıdan uzaklaşılmasından hareket edilmesidir. Meczuplukla münbitlik arasındaki o ince çizgiye dikkat etmek lazımdır." ifadelerini kullandı.