Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep Düzbağ İçme Suyu İsale Hattı ve Doğanpınar Barajı Açılış Töreni'ne Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.

Açılışı yapılan isale hattı ve barajın bölgeye ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, corona virüs salgınının dünyayla birlikte Türkiye'yi de etkilediği bir dönemde ne sağlık ne de yatırımlardan taviz verdiklerini söyledi.

Erdoğan, hayata geçirilen tedbirlerle salgının artış hızının kesildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"İnşallah vaka ve ağır hasta sayılarının hedeflediğimiz seviyelerin altına düşmesiyle sınırlamaları peyderpey kaldırmaya başlayacağız. Bunun için 83 milyon hep birlikte TMM diye kısalttığımız temizlik, maske ve mesafe kurallarına sıkı bir şekilde uyulması gerekiyor. Milletimizin hiçbir ferdini salgın döneminde sahipsiz bırakmadık. Üretimi ve istihdamı sürdürmek için gereken her türlü tedbiri aldık, her desteği sağladık. Sosyal koruma kalkanı kapsamında kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği, işsizlik ödeneği, normalleşme desteği ve hane bazlı sosyal destek programı başlığı altında 45 milyar liralık bir kaynağı karşılıksız olarak milletimizin emrine sunduk. Böylece hiçbir vatandaşımızın işsiz ve aşsız kalmamasını temin etmeye çalıştık."

Kiralarda düzenleme müjdesi

Çiftçiye ve esnafı asla unutmadıklarını belirten Erdoğan, "Kiralarda vesaire düzenlemelere gidiyoruz. Onları da kısa zamanda büyük ihtimalle kabine toplantımızın ardından açıklayacağız." dedi.

Sanayicinin küçük ve orta ölçekli işletmelerin, esnafın finansman ihtiyacını karşılamaya yönelik pek çok destek programını hayata geçirdiklerini anlatan Erdoğan, şunları ifade etti:

"Gelişmiş ülkelerin dahi başa çıkmakta zorlandığı böylesine kapsamlı bir sağlık ve ekonomi krizini hamdolsun herhangi bir yıkıma veya kitlesel sefalete meydan vermeden bugüne kadar getirdik. Aşı çalışmalarında gelinen seviye itibarıyla inşallah önümüzdeki döneme çok daha umutla bakıyoruz. Yerli aşımızın devreye gireceği tarihe kadar ihtiyacımız olan aşıların bağlantılarını büyük ölçüde tamamladık. Önümüzdeki bahar aylarından itibaren her şeyi salgın gerçeği çerçevesinde olabilecek en iyi seviyeye getirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz."

Erdoğan, çıkış yolunun yatırım, üretim ve istihdam olduğu inancıyla ülkeyi yeniden cazibe merkezi yapacak reformların hazırlıkları içinde olduklarını dile getirerek, "Hukuki ve idari reformlarla ülkemizi yeniden yapılanan küresel, siyasi ve ekonomik düzende ilk 10'a sokmayı hedefliyoruz. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkarak ülkemize yönelik tüm iç ve dış tehditleri boşa çıkartarak, demokrasimizi ve ekonomimizi güçlendirerek inşallah hep birlikte hedeflerimize ulaşacağız" dedi.

"Su tasarrufuna önem vermemiz gerekiyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, suyun hayat olduğunu belirterek, ülkenin zengin su kaynaklarına sahip olmadığı için mevcut imkanların en verimli şekilde kullanılmasının şart olduğunu vurguladı.

Oldukça kurak bir yıl geçirildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yağış oranlarının neredeyse yarı yarıya azaldığı şu dönemde hep birlikte su tasarrufuna önem vermemiz gerekiyor. Salgın tehdidi sebebiyle temizlik amaçlı su kullanımında ciddi artış yaşandı. Kurumlar ve vatandaşlar olarak el ele vererek hem etkili hem tasarruflu bir su yönetimine ihtiyacımız bulunuyor. Tıpkı sağlıkta olduğu gibi su kaynaklarının değerlendirilmesi hususunda da böyle sıkıntılı dönemleri düşünerek çok ciddi yatırımlar yaptık. Son 18 yılda inşa ettiğimiz 585 baraj, 584 hidroelektrik santrali, 385 gölet, 1382 sulama tesisi, 247 içme suyu tesisi, 5 bine yakın taşkın koruma tesisiyle bu alanda adeta destan yazdık. Elimizdeki imkanları küçük tedbirlerle destekleyerek barajlarımız yeniden suyla dolana kadar dikkatli hareket etmeliyiz."

Erdoğan, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün tüm mensuplarına, ülkeye bu değerlerin kazandırılmasındaki emekleri ve gayretleri için teşekkür etti.

CHP Yönetimine eleştiri

Cumhurbaşkanı Erdoğan ardından Manisa-Akhisar Çevre Yolu Açılış Töreni'ne canlı bağlantıyla katıldı. Erdoğan buradaki konuşmasında CHP yönetimini eleştirdi. 

"Bizi bugün en çok uğraştıran hususlardan biri Türkiye'ye yatırım gelmesini engellemek için ülkesini yurt dışında kötüleyen anlayışla mücadele etmektir" diyen Erdoğan, "Aynı anlayış Türkiye'ye gelen yatırımcıyı kaçırmak için her türlü yalanı, iftirayı ardı ardına sıralamaktan çekinmiyor" ifadelerini kullandı.

Yatırımcıları kökenlerine, inançlarına göre ayıran bu kirli zihniyetin tek derdi Türkiye'nin ekonomik çöküntüye uğramasıdır. Bunun adı da sadece malum ana muhalefet CHP'dir, yeter ki yatırımcı Türkiye'ye gelmesin. Ya yatırımın rengi olur mu, yatırımın ırkı, dili, dini olur mu? Yatırım Avrupa'dan geldiği zaman güzel ama yatırım Katar'dan geldiği zaman kötü ve ona bir de tabii kılıf giydirmek. Bunun markası kim? CHP. CHP'nin geçmişinden bugüne kadar bütün işi hep engellemek olmuştur. Hiçbir zaman teşvik olmamıştır. Milletin gönlünü kazanarak alamadıkları desteği ülkenin çöküşünü sağlayarak elde etme hesabı içerisindeki bu anlayış giderek pervasızlaşıyor.

Uluslararası yatırımcılara adeta savaş açanlar bunu 'ülkenin ve milletin çıkarlarını korumak' kılıfıyla gizlemeye çalışıyorlar. Halbuki uluslararası yatırımların bir ülkenin gelişmesindeki, kalkınmasındaki önemi tartışılmazdır. Bugün dünyanın 'gelişmiş' diye tarif edilen ülkelerinin hemen hepsi aynı zamanda en çok uluslararası yatırımı çekmeyi başarmış ülkelerdir. Çünkü hiçbir ülke sadece kendi geliri ve kaynaklarıyla büyük bir kalkınma hamlesini hayata geçiremez. Türkiye'de de durum farklı değildir."

"Ülkemizi hedeflerinden koparmayı başaramadılar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de son 18 yılda cari fiyatlarla yaklaşık 508 milyar dolar kamu yatırımı gerçekleştirildiğini, buna karşılık aynı dönemde Türkiye'ye gelen uluslararası yatırım miktarının 220 milyar olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin yaptığı yatırımın neredeyse yarısı kadar uluslararası yatırım çektiğini belirten Erdoğan, "Tabii bu yeterli bir rakam değildir. Keşke bu rakam 2 kat, 3 kat, 10 kat fazla olsaydı. Çünkü uluslararası yatırımcının getirdiği her kuruş sizin kalkınma hedeflerine yapılmış ilave bir katkıdır. Diyelim ki bu yatırımlarla yeni fabrikalar kuruldu veya mevcut tesisler satın alındı, üretim ve ihracat yapıldı. Hiç kimse bu yatırımları sırtına yükleyip başka bir yere götürecek değildir. Yatırımcı sadece karına bakar. İşi bittiğinde de o yatırımı bir başka yatırımcıya devredip gider. Türkiye'yi işte bu imkandan mahrum bırakmak istiyorlar." diye konuştu.

"Hedeflerimizden koparamadılar"

"Ülkemizin son 7 yılda uğradığı her saldırıya, ekonomimize yönelik tuzaklar da eşlik etmiştir" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Buna rağmen ülkemizi hedeflerinden koparmayı başaramadılar. Elbette sıkıntı çektik, çekiyoruz. Elbette kayıplarımız oldu, oluyor ama hamdolsun hala istiklalimizi ve istikbalimizi koruyacak güce, dirayete, kararlılığa sahibiz. Biz sağlam durdukça birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktıkça Allah'ın izniyle bu ülkeye kimse diz çöktüremez. Ülkemize dışardan düşmanlık edenler de içerden onların kılıcını çalanlar da hüsrana uğramaya mahkumdur. Bu mücadelede en büyük güç ve destek kaynağımız, bizatihi milletimdir. Çünkü bu millet, hayatları boyunca bu ülkenin ve milletin hayrına yaptıkları tek bir somut hizmetleri bulunmayanlara itibar etmez. Bu millet, bugüne kadar tuğla üstüne tuğla koydukları vaki olmayanları dikkate almaz. Bu millet, siyaset yaptıkları süre boyunca tek bir insanın dahi hayatına dokunmayanları hak ettiği sona maruz bırakır. İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak dışarıda ve içeride Türkiye'nin pes etmesini bekleyenleri hep beraber bir kez daha hüsrana uğratacağız. Ülkemizi daha büyük projelerle daha büyük eserlerle daha büyük yatırımlarla buluşturmak için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Yurt dışından ve içinden önümüze çıkan hiçbir engel bizi yolumuzdan döndüremeyecektir."

"Avrupa Birliği içine çekildiği cendereden kurtulmalıdır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir hususun altını çizmek istediğini ifade ederek, "Avrupa Birliği'yle olan ilişkimizde her zaman iyi niyetli ve diyalogla çözüm bulma yönünde yoğun çabalar sarf etmemize rağmen gösterdikleri tutumu doğru bulmuyoruz. Köklü Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin bir iki devletin ayak oyunlarına esir edilmesi son derece yanlıştır. Avrupa Birliği, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rumları tarafından kasıtlı olarak içine çekildiği cendereden bir an önce kurtulmalıdır. Türkiye'yi dışlayarak, Türkiye'yi ötekileştirerek, haklı davasından dolayı Türkiye'yi cezalandırmaya çalışarak hiçbir yere varılamaz. Her ne karar alınırsa alınsın Türkiye, küresel ölçekte dünya barış ve huzuruna katkı sağlamaya devam edecektir." dedi.

Son 18 yıldır olduğu gibi Türkiye'nin demokratik standartlarını, çok daha ileri götürmeyi sürdüreceklerini belirten Erdoğan, "Hukuk ve ekonomi alanındaki reform hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. Yatırım ortamının daha da iyileştirileceği, öngörülebilirliğin artırılacağı, yatırımcıların tereddütlerinin giderileceği bir iklim oluşturacağız. Biz, kendimize inanıyoruz, milletimize inanıyoruz. Potansiyelimize güvenerek alınan yanlı, kararlı ve taraflı kararlara takılıp kalmadan hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Açılışı yapılan yolun şehre ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, yolun yapımında emeği geçen bakanlığı, genel müdürlüğü, yüklenici firmayı, mühendisinden mimarına ve işçisine kadar herkesi tebrik etti.

Erdoğan, tören alanında açılış kurdelesini kesen yetkililerden, günün anısında kurdele ve makasların kendilerinde kalmasını istedi.