Haber/ Hakan DİRİK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Kürt sorununda HDP'yi meşru organ olarak görebiliriz” açıklamasının ardından HDP'li Sezai Temelli'nin “Muhatap İmralı” sözleri, siyaseti hareketlendirdi. İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, HDP'nin devletin her türlü olanağından yararlandığını anımsatarak, “Eğer bu yapı gayrimeşru ise ona bütçeden yardım yapan hükumet, devlet, yardım ve yataklık yapmış olur” dedi.

MEŞRUİYET TARTIŞMASI

Hakan Dirik'e konuşan Dervişoğlu, 9 Eylül'ün sorularını yanıtladı. HDP'nin meşruiyeti üzerinden bir siyasi tartışma yürütülemeyeceğini vurgulayarak, “TBMM'de HDP'li başkanvekili oturumu yönetiyor. Bunu da AKP dahil herkes kabul ediyor. Devlet bu partiye bütçe veriyor, kullanıyorlar. Bu partinin mensupları araştırma teklifleri veriyor, bakanlıklar yanıt veriyor. Eğer bu yapı gayrimeşru ise devlet bütçe ayırırken onlara yardım ve yataklık yapmış olur. Bakanlıklar, yanıt verirken illegal yapıya yanıt vermiş olur” diye konuştu.

HUKUK İŞLEMELİ

Temelli'nin sözlerinin “meşruiyet sorununu” yeniden gündeme getirdiğini, ancak asıl olanın hukukun işletilmesi olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, konuyu “Millet İttifakı” açısından değerlendirirken “Ben olaya hukuk penceresinden bakıyorum; ittifak yönünden HDP bizim muhatabımız değildir” açıklaması yaptı.

AKP, İMRALI, KANDİL...

AKP hükumetinin geçmişte hem İmralı’yı hem de Kandil'i muhatap aldığını anımsatan Dervişoğlu, konuyu ittifak açısından şöyle yorumladı:

“Ben 'HDP meşrudur' demiyorum. Ama TBMM Başkanvekili HDP'liyse bu meşruiyet tartışmasında bir noktayı işaret eder. Kılıçdaroğlu, 'Meşru bir muhatap bulunması lazım' diyor. AKP hükumeti, eski dönemde bu partinin mensuplarını Kandil'e de İmralı'ya da gönderdi. HDP'ye oy vermiş, PKK'ya da gönül vermiş hiç kimsenin oyuna talip değiliz. Ayrıca HDP'yi siyasette konumlandırdığımız yer belli. Bu parti sürekli suçlanıyor ama sürekli devletten ödenek alıyor. O zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti, illegal bir yapıya yardım ve yataklık mı yapıyor? Bu nokta son derece tehlikelidir. Hükumet, kendini, hatta devleti zora düşürüyor.”