TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan Kanun Teklifi hakkında konuşan Sındır, “birden çok düzenleme aynı kanun içerisinde. Kanun teklifleri bir çuvalın içine dolduruluyor, tasarılar oldubittiye getiriliyor, yasama yürütmenin vesayeti altına girmiş gözüküyor. Bütçeyi ilgilendiren konularla ilgili bütçe analizi yapıldı mı? Güçlü meclis diye propaganda yapanlar, Meclis’i daha kötü hale getirdiler” dedi.
“MECLİS OLARAK EN İYİSİNİ YAPMALIYIZ”
Konuşmasına bir önermeyle başlayan Sındır; artık mecliste her şeyin yamalı bir bohça gibi gittiğini söyleyerek “Kanun teklifleri bir çuvalın içine doldurularak getiriliyor. Meclisin onurunun zedelenmesini istemiyorum ama, git gide yasamadan uzak sanki bir tiyatro sahnesine benzeyen bir durum söz konusu. Kanun teklifleri birileri tarafından talimatla teslim ediliyor. Bu görüştüğümüz kanun tasarısında bile aynı teklifi üç arkadaşımız iki ayrı tasarı şeklinde getirmişler. Birinin diğerinden tek farkı “Kanal İstanbul” maddesi, diğer maddeler virgülüne, noktasına kadar aynı. Yürütme artık mecliste yok. Soru soracaksın muhatabı yok! Demem o ki; ben bu yüce meclisin bir üyesi olarak en iyisini yapmalıyız diyorum” dedi.
“TEKLİFİ GETİREN VEKİL BURADA YOK”
Sındır; “Görüştüğümüz bu tasarının Tali Komisyonu olan Milli Savunma Komisyonunda da görüşülmesi gerekirken, doğrudan Plan Bütçe Komisyonunda görüşülüp oldubittiye getiriliyor. Dahası ise, teklifi getiren Sayın Vekil şu an burada değil! Yasama yürütmenin vesayeti altına girmiş gözüküyor. Biz komisyonda henüz birinci maddeyi görüşüyoruz, Ak Parti sözcüsü çıkmış kanun hakkında açıklamalar yapıyor, şöyle olacak, böyle olacak gibi. Bu meclis, bu komisyonlar neden var o zaman? Bu doğru değil!” diyerek yeni sistemde Meclisin nasıl etkisizleştirildiğine dikkat çekti.
“BÜTÇE ETKİ ANALİZİ YAPILMIŞ MIDIR?”
Konuşmasına “Bütçeyi ilgilendiren bir sürü konu var. Askerlik, sağlık çalışanları, eczacılar, veteriner hekimler, teknikerler, teknisyen ve çevre sağlığı dahil birçok alanla ilgili. Biz diyoruz ki; Bütçe etki analizi yapılmış mıdır? Hayır. Bakın, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun sağlık hizmetleri sınıfına giren personelin içerisinde "Sağlık hizmetlerinde (Hayvan sağlığı dahil) mesleki eğitim görerek yetişmiş olan tabip, diş tabibi, eczacı, veteriner hekim gibi memurlar ile birçok çalışan var. Yani sağlık sistemi bir bütünse, bu bütünsellik içerisinde, sistemi ele almak gerekiyorsa sadece sektörün, sadece bu hizmet alanının bir unsurunu iyileştirmekle hizmeti iyileştiremezsiniz. Hizmet bir bütündür, kendi içinde bir bütündür. Siz buna çomak sokup bir ayrıştırma yaparsanız bundan zarar gören sistem olur. Esas olan bundan zarar gören, bu sistemin öznesi olan insan olur, hayvan sağlığıyla ilgiliyse de hayvan olur. Meslek kuruluşlarına, demokratik kitle örgütlerine, emek örgütlerine sorulmadan, getirilen tasarılar Ak Parti hükümetleri döneminde adeta alışkanlık oldu. Güçlü meclis diye propaganda yapanlar, Meclis’i daha kötü hale getirdiler” sözleriyle devam Sındır, bu kanun ile sorunlara geçici çözümler getirildiğini belirtti.
