Sındır, “Bu yerel seçimler demokrasi adına, özgürlükler adına, barış ve kardeşlik adına, insanca bir yaşam adına, hakça bölüşme adına, ezilenlerden yana siyasal iktidara karşı tavır koymak adına bir milat olacak” dedi.

“İYİLİKLER, GÜZELLİKLER GETİRMESİNİ DİLİYORUM”

Yaklaşan yerel seçimlere ilişkin değerlendirmede bulunularak sözlerine başlayan Sındır, “Bugün burada soframızı, ekmeğimizi, tuzumuzu paylaşıyoruz. Daha huzurlu ve refah dolu bir yaşam talebimizi hep birlikte yineliyoruz. Yerel seçimlerin hem Bornova’mız hem İzmir’imiz hem de ülkemiz için iyilikler, güzellikler getirmesini diliyorum. Önümüzdeki yerel seçim süreci sadece belediye yönetimine sahip olmak; kenti imarıyla, yoluyla, temizliğiyle, rutin belediye hizmetleriyle değerlendirme sürecine yönelik bir seçim değil. Bu yerel seçimler demokrasi adına, özgürlükler adına, barış ve kardeşlik adına, insanca bir yaşam adına, hakça bölüşme adına, ezilenlerden yana siyasal iktidara karşı tavır koymak adına bir milat olacak” dedi.

“BİN YILLIK KARDEŞLİK”

Yerel seçim sürecinde kutuplaştırıcı dilden siyasilerin uzak durması gerektiğini ifade eden Kamil Okyay Sındır, “Irk, din, dil, mezhep farkı gözetmeden tüm yurttaşlarımızın özgürce yaşadığı bir ülke olmak en büyük arzumuz. Seçimler süresince birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde olmamız ülkemize ve gelecek nesillere karşı en büyük sorumluluğumuz. Tarihten gelen değerlerimizi günümüzün demokratik değerleri ile harmanlayarak örgütlü toplumun temellerini geliştirmek en büyük görevimiz. Anadolu’nun bizlere öğrettiği bin yıllık kardeşlik ve Cumhuriyetimizin kazandırdığı yüz yıllık pratik ile arzularımıza ulaşacak; sorumluluklarımızı da görevlerimizi de hep birlikte yerine getireceğiz” dedi.

“ÖNEMLİ BİR ADIM!”

Sındır sözlerini şöyle sonlandırdı: “Zafer insanlığın olsun istiyorsak, barış kazansın istiyorsak başta siyasiler olmak üzere hepimiz elimizi taşın altına koyacağız. Zulmün karşısında dimdik duran, sevgiye gönül kapılarını sonuna kadar açan, barış ve kardeşlik türkülerini dilinden düşürmeyen kuşaklar ancak böyle yetişir. Bu yüzden 31 Mart seçimleri sadece yerel yönetim anlayışı içine sıkıştırmadan ülkenin aydınlık geleceği için atılan önemli bir adım olarak görmek gerekir.”