CHP Grup başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç, Kamu İhale Kanunu ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de değişiklik öngören kanun teklifini TBMM'ye sundu. Teklifte, kamuda sayısı yaklaşık 350 bini bulan taşeron işçilere kadro verilmesi gerektiği vurgulandı. Teklifin gerekçesinde, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de (KHK) sayılan koşullar nedeniyle çok sayıda taşeron işçinin kadro alamadığı belirtildi. Gerekçede şunlar kaydedildi:

"KAPSAM DIŞI BIRAKILDILAR"

“‘Yaklaşık maliyetinin en az yüzde 70'lik kısmının asgari işçilik maliyeti ile varsa ayni yemek ve yol giderleri dahil işçilik giderinden oluşması’ koşulu nedeniyle kamu kurumlarında çalışan bazı taşeron işçiler kapsam dışı kalmıştır. Ayrıca, hastane bilgi yönetim sistemi hizmetleri ve çağrı merkezi hizmetlerinde çalışan işçiler ile 233 sayılı KHK kapsamındaki kurumlarda hizmet alım yöntemiyle çalıştırılan işçiler de kapsam dışı bırakılmışlardır. Aynı şekilde üniversitelerin kendi bünyesinde kurduğu, giderlerini kendi gelirleriyle karşılayan iktisadi işletmeler kapsamında merkezi yemekhane müdürlüğü ile diğer işletme müdürlüklerinde 4857 sayılı İş Kanunu’na göre istihdam edilen işçiler de kapsam dışı bırakılmışlardır.

"HUKUKA AYKIRI KOŞUL BİRÇOK İŞÇİYİ KADRO DIŞARISINA İTMİŞTİR"

Diğer yandan kamudaki kadrolara geçiş için ‘4 Aralık 2017 tarihinde çalışıyor olmak’ şartının konmuş olması nedeniyle yıllarca taşeronda çalışmış, ancak bu tarihten önceki dönemde işten çıkarılmış ya da ihalesi sona ermiş taşeron işçiler kadroya geçiş hakkından yararlanamamışlardır. Ayrıca KHK ile taşeron işçilerin devam eden davalarından veya icradaki alacaklarından vazgeçmesi ve geçmişe yönelik haklarından da feragat etmesi istenmesi yüzünden önemli miktarlarda alacakları olan bazı taşeron işçiler, dava ve alacaklarından vazgeçmemek için başvuru bile yapmamıştır. Hukuka aykırı koşul, birçok işçiyi kendiliğinden kadro dışarısına itmiştir.

"İKTİDAR PARTİSİ TAŞERON İŞÇİLERİ MAĞDUR DİYOR"

Yaklaşık 350 bin taşeron işçi, bu düzenlemeden yararlanamamıştır. İktidar partisi, çözüm doğrultusunda adımlar atmak yerine sorunu görmezden gelmekte, aileleriyle taşeron işçileri 4 yılı aşkın bir süredir mağdur etmektedir. Taşeron işçilerin sürekli işçi kadrolarına geçirilerek yıllar süren haksızlık ve eşitsizliklerin, çalışma hayatının kanayan yarası haline gelen taşeron işçiliğin son bulması gerekmektedir. İktidar partisinin kötü ekonomi yönetimi nedeniyle Türk lirasının aşırı değer kaybettiği, enflasyonun yükseldiği, genç işsizliğin arttığı bir dönemde taşeron işçiler ekonomik krizden daha fazla etkilenmekte; yürütme organı, atabileceği adımları atmayarak bu olumsuzluğu körüklemektedir. Adalet ve Kalkınma Partisi sözcülerince dünyanın en büyük ekonomileri arasında gösterilen, pandemiden dahi etkilenmemesiyle övünülen Türkiye ekonomisinin taşeron işçi kangrenini çözememiş olması ayıplı bir durumdur. Kanun teklifi ile 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrolarına alınmayan ve kapsam dışı bırakılan işçiler ve eski mahkumlar ile KİT’ler, özel bütçeli kamu kuruluşları ve kanunla kurulmuş birlik ve kooperatiflerde çalıştırılan taşeron işçilerden davalarından ve alacaklarından feragat etmedikleri için kadroya başvuruda dahi bulunamayan taşeron işçilerin sürekli işçi kadrolarında istihdamı öngörülmektedir.”