İzmir'in Dikili İlçesi'nde, Dikili Belediyesi tarafından düzenlenen Dikili Kültür-Sanat, Bilim-Düşünce ve Emek Festivali kapsamındaki 'Türkiye'de Hukukun Üstünlüğü ve Ekonomik Kalkınma Yeniden Nasıl Tahsis Edilir?' konulu panele katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, AKP iktidarını sert sözlerle eleştirerek, Türkiye'nin karanlıktan çıkışışının reçetesi CHP olduğunu dile getirdi.


Dikili Kültür-Sanat, Bilim-Düşünce ve Emek Festivali kapsamında düzenlenen 'Türkiye'de Hukukun Üstünlüğü ve Ekonomik Kalkınma Yeniden Nasıl Tahsis Edilir?' konulu panel Dikili Belediyesi'nin ev sahipliğinde Dikili Atatürk Meydanı'nda yapıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek ile Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler'in  konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü duayen Gazeteci ve Ekonomist Meliha Okur yaptı.



“Adalet Yoksa Hukuk Yoksa Büyümeden Söz Edilemez”


Panele 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlayıp, ulu önderimiz Mustafa Atatürk’ü anarak başlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek konuşmasının devamında AKP iktidarında yüklendi.  Erkek, AKP iktidarının yanlış politikaları yüzünden bugün geldiğimiz noktada maalesef iktisadi bağımsızlığımızla birlikte birçok önemli değerimizi de kaybetmek durumuyla karşı karşıyayız. Onun için hepimize büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Hukuk ve ekonomi birbiriyle o kadar iç içe ki bugün günümüz dünyasında hukuk yoksa adalet yoksa eğitim ve özgürlük yoksa iktisadi kalkınmadan,  ekonomik büyümeden söz edilmez ve mutlu olmanın refahın da olması da maalesef mümkün değildir” dedi.



“Ortada Bir Hükümet Yok”


 Türkiye'de hukuk, adalet, ekonomik ve eğitim sistemini düzeltmeden ülkenin feraha kavuşamayacağına vurgu yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, OHAL düzeninde, demokratik olmayan koşullarda gerçekleştirilen bir anayasa değişikliği ile her türlü eksikliklerine rağmen, her türlü kesintilere, darbelere rağmen parlamenter sistemin 140 yıllık değerli birikimi çöpe atıldı. Erkek, “Bugün cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı altında bu sistemin adı özellikle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi konmuştur. Ortada bir hükümet yok. Bizde cumhurbaşkanlığı tarihimizde de, devlet geleneğimizde de çok yüce bir makamdır. Onun için ismine cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denmiştir. Ama maalesef cumhurbaşkanlığı örtüsü altında otoriter, keyfi, tek adam rejimi tesis edilmiştir. Bu bir gerçektir ve bunu herkes biliyor. Bu kesinlikle ve kesinlikle demokratik bir başkanlık sistemi değildir. Kuvvetler ayrılığı yoksa, hukuk devleti yoksa, demokrasi yoksa, özgürlükler yoksa zaten ekonomik büyümenin de, gelişmenin de olması mümkün değildir” dedi. Erkek, “Dünyadaki demokratik başkanlık sistemlerine baktığınızda bir iki örnek vardır. Bir tanesi Amerika’dır. Amerika’da çok sert kuvvetler ayrılığı olduğunu görürsünüz. Başkanlık sistemlerinde parlamenter sisteme göre daha sert kuvvetler ayrılığı vardır. Amerika’da, Trump Anayasa Mahkemesi’ne Yüksek Yargıç atayacağı zaman senatonun nitelikli çoğunluk onayı gerekir. Önemli atama yapacağı zaman yine senatonun nitelikli onayı gerekmektedir. Bizde referandumla tam aksine kuvvetler ayrılığı yıkıldı ve kuvvetler tek elde birleşti, egemenlik şahsileşti. Bunun adına hukukçular monokrasi diyor. Türkiye maalesef artık demokrasi ile yönetilmiyor. Bugün çok ağır ekonomik sorunlarla da karşı karşıyayız. Bu durumun daha ağırlaşma ihtimali var” dedi.



“Kuvvetler Ayrılığı Ortadan Kaldırıldı”


Türkiye’nin bu sistemle, kuvvetler ayrılığını, demokratik hukuk devletini ortadan kaldıran sistemle ileriye gitmesinin,  büyümesinin mümkün olmadığını belirten CHP’li Erkek konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Biz; Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu andan itibaren yüzünü batıya dönmüş bir ülkeyiz. Avrupa kıtasında başkanlık sistemi ile yönetilen tek bir ülke dahi yok. Türkiye’yi gerçekten zayıflatmak isteyen, bölmek isteyen dış güçler Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir şahıs devleti olmasını isterler. Çünkü bir kişi ile çok daha rahat ilgilenebilirsiniz. Bir kişiyi çok rahat ikna edebilirsiniz. Ama güçlü bir yargınız varsa, güçlü bir meclisiniz varsa, güçlü bir demokratik ordunuz varsa o zaman o işleri yapamazsınız. Türkiye bence asıl bu sistemle ciddi bir beka, birlik sorunu yaşayacak. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir şahıs devleti olsun diye egemenlik şahsileşsin diye kurulmadı. Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruluş felsefesi amacı ruhu bambaşkaydı. Özellikle mücadele aslında cumhuriyetin kuruluş felsefesiydi. Bugün bizim mücadelemiz demokrasi mücadelesidir. Bizim mücadelemiz adalet mücadelesidir. Bu karanlık gidişin çözümü Atatürkçülüktür. Çünkü Atatürkçülük demek ekonomik bağımsızlık demektir, Atatürkçülük demek hukuksal özgürlük demektir”



Başkanlık Sistemi Sıcak Parayı Ürküttü


Panelde konuşan Gazeteci Meliha Okur da, Türkiye ekonomisinin gelinen noktada dışa bağımlı bir ekonomi haline geldiğini belirterek, “Türkiye ekonomisi serbest piyasa ekonomik modeli ile varlıklarını çok uluslu şirketlere, küresel aktörlere bırakmış bir ülkedir. Türkiye bugün üretimi unutmuştur. Gelen sıcak paranın etkisiyle ekonominin ölçeğini büyütmüştür. Ama jeopolitik dengelerdeki gelişmeler sıcak parayı ürkütmüştür. Bu ürkütmenin altında başkanlık modelinin büyük etkisi vardır” dedi.



Ey Dedikçe Rezervasyonlar Bloke Oldu


Dikili Atatürk Meydanı’nı tamamen dolduran Dikilililerin ilgiyle izlediği panelde, ETİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İşler ise turizm ve iş dünyasında son günlerde yaşanan sıcak gelişmelere ilişkin görüşlerini açıkladı. İşler, “Birisi çıkıyordu ey Avrupa diyordu; bizim turistler rezervasyonlarını iptal ediyordu. Ey Almanya diyordu bizim turistler gelmiyordu. Ey dedikçe bizim rezervasyonlar bloke oluyor. Hiç konuşmasa daha iyiydi ama konuştukça biz geriye gittik  Bugün 2015 verilerini turist sayısı olarak yakalıyoruz ancak ciroda yakalayamıyoruz. Bu da bizler için büyük sıkıntı” ifadelerini kullandı.


CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, panel sonrasında Mustafa Tosun ve vatandaşlarla birlikte Bülent Ecevit Kavşağı'na yürüyerek oradan Atatürk Meydanına gerçekleştirilen 30 Ağustos Zafer Bayramı Meşaleli Yürüyüşüne ve ardından Atatürk Meydanı'nda gerçekleştirilen Leman Sam Konserine katıldı.