Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2022 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kani Beko, şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Başkan, değerli milletvekilleri. basınımızın ve Bakanlıkların saygın temsilcileri; hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Yılın son günlerindeyiz ve her zaman olduğu gibi hepimizin gözü kulağı Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yürüttüğü görüşmelerde olacak. Türkiye bugün artık bir asgari ücretliler toplumuna dönüşmüş durumdadır. Ülkemizde asgari ücretin altında çalışan milyonlarca işçi varken asgari ücret civarında çalışan 10 milyon işçi vardır. Üstelik, Covid-19 salgınıyla birlikte ücretlerde önemli kayıplar yaşanırken asgari ücretin altında gelir elde edenlerin sayısı da artmıştır. Türkiye'de 15 milyona yakın işçinin 7 milyonu açlık sınırı altında, asgari ücretle çalışmaktadır. Kayıt dışı verileri de eklersek 10 milyona yakın asgari ücretli işçi, ailesiyle birlikte açlık sınırı altında yaşamakta ve günlük yapması gereken toplam harcamaların tutarı en az 350 TL iken günlük 119 lira brüt ücretle geçirmeye çalışmaktadırlar.

Yılbaşından bu yana dolar karşısında yaklaşık 825 lira eriyen asgari ücret, yıllık yüzde 20'ye ulaşan enflasyona da yenik düşmüştür. AKP iktidarının ve sarayın politikaları nedeniyle ülkemizde ağır bir ekonomik kriz yaşanmaktadır. "İtibardan tasarruf olmaz." diyen saray, kendi itibarı için halkı açlıkla, yoksullukla baş başa bırakmıştır. Bu nedenle de Türkiye bugün artık Avrupa Birliği ülkeleri arasında en düşük asgari ücret veren Bulgaristan'ı da geride bırakmıştır, Avrupa'daki en düşük asgari ücret veren ülke olmuştur. Ne yazık ki OECD ülkelerine göre asgari ücretin satın alma gücü açısından Türkiye, OECD ülkelerinde maalesef 18'inci sıraya gerilemiştir. 2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarıyla 25 altın alınabilirken 2020'de yıllık net asgari ücretle sadece 10 cumhuriyet altını alınabilmekteydi, bu yıl itibarıyla artık o da mümkün değildir.

Doğalgaza, elektriğe ve benzine yapılan zam sonrasında asgari ücretle çalışanlar temel ihtiyaçlarını artık karşılayamaz hâle gelmiş, kışı birinci derecede yakınlarıyla geçirme durumunda kalmışlardır. Komisyon tarafından her yıl yapılan asgari ücret görüşmelerinde asgari ücretle çalışan 10 milyona yakın işçinin hepsi sanki bekârmış gibi, 1 işçi için hesap yapılmaktadır oysa asgari ücret belirlenirken işçinin ailesi de dikkate alınmalı, en azından 4 kişi için hesap yapılmalıdır. Asgari ücretle çalışan işçiden milyarlarca lira vergi almaktasınız oysa sıra, başta 5'li çeteye ya da fason işverenlere gelince onların vergileri silinmektedir. Ticaret Bakanının verdiği bir yanıttan da görüyoruz ki bu 5'li çeteye yani Cengiz, Limak, Kalyon, Kolin ve Makyol firmalarına 128 kez vergi ve harç indirimi yapılmıştır. Asgari ücretli işçi için hâlâ anlamlı bir adım atılmamaktadır.

Adalet bu mudur? Unutulmasın ki adalet, halkın ekmeğidir, işçilerin de geleceğidir. Asgari ücret kararını verenlerin adil ve vicdanlı olmasını bekliyoruz çünkü asgari ücret sadece çalışan işçilerin meselesi değil, asgari ücret bir memleket meselesidir. Bu nedenle diyorum ki: Asgari geçim indirimi asgari ücretin dışında kalmalıdır. Asgari ücretten kesinlikle vergi alınmamalıdır. İşçi ve memur ayrımı yapılmamalıdır. Tek asgari ücret olmalı, işçi-memur ayrımı ortadan kaldırılmalıdır. Asgari ücret vergiden muaf ve insan olmaktan kaynaklanan temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir maaş olmalıdır. Asgari ücretle çalışan işçilere de Şeker ve Kurban Bayramlarında en az 1 maaşlarında 2 ikramiye verilmesi için Meclis gerekli adımları atmalı, vermiş olduğumuz kanun tekliflerini gündeme derhâl getirmelidir.

Son olarak, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmesi için aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 4 bin lirayı geçmiştir. Buna ek olarak giyim, konut, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve zorunlu ihtiyaçlarla birlikte yani yoksulluk sınırı ise cumhuriyet tarihinde ilk kez 10 bin lirayı geçmiştir. Yoksul aile sayısı 6,5 milyon oldu. Yardıma muhtaç aile sayısı 2 katına çıktı.

Ülkemizi Mustafa Kemal Atatürk'ün yüz sene evvel hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesi yerine, açlıkla, sefaletle, yoksullukla boğuşan ülkelerin seviyesine düşürdünüz.

Asgari ücretli arkadaşlarımızın sizden son olarak talepleri: İnsan olmaktan kaynaklanan temel ihtiyaçlarını giderecek bir maaşı alabilmek için müjdeli bir haber bizden beklemektedirler."