AKP’nin bilinçli olarak Yerli Malı Haftasını unutturmaya çalıştığını belirten Bayır, ‘’Bize, Yerli Malı ve Tutum haftalarında üretimin önemi ve yerli malı kullanımının önemi anlatılırdı. AKP iktidarının gelmesi ile birlikte ithal ürün tüketimi, hayatımızın her alanına girmiş oldu. Üzülerek söylüyorum ki; Bugün, geldiğimiz noktaya baktığımız zaman her şeyimiz ithal edilir noktaya geldi. AKP, üretmeyen sadece tüketen bir toplum dizayn ediyor’’ diye konuştu.

Tüketilen Her Yerli Malı Bir İşsize İş Demektir

Mecliste gerçekleştirilen basın toplantısına, milletvekilleri Sibel Özdemir, Ali Keven ve Mehmet Ali Çelebi ile birlikte katılan Bayır, işsizliğin çözümü ve hasta olan ekonomimizin düzelebilme ihtimalinin yerli malı kullanımından geçtiğini ifade ederek, ‘’Artık küreselleşmenin gözleri, bilinçleri, vicdanları kör eden büyüsünden kurtulmalıyız. Bugün itibarıyla milyonlarca işsizimiz var. Ana caddeleri, sanayi siteleri gezdiğimizde kapanan çok sayıda iş yerleri görüyoruz, çarşıda alışveriş yok ve ekonomimiz tam anlamıyla dibe vurmuş bir hâlde. Üreteni cezalandıran, üretimi planlamayan, üretime yatırım yapmayan, sadece ithalat yapan bir ekonomi modelinde refahı yakalamak mümkün değildir. Yerli üretim ve tüketim dengelerini bir devlet politikası hâline getiremez isek bizi bekleyen tehlikeleri de bertaraf edemeyiz. Yerli malı 869 barkotlu ürünleri tercih etmeliyiz. İşsizliğin çözülmesi buna bağlıdır. Unutulmamalıdır ki, tüketilen her yerli malı, bir işsize iş demektir. Eğer her Türk vatandaşı yurtseverim diyorsa, mutlaka yerli mallarını tercih etmelidir. Durma noktasına gelen üretimi canlandırmanın en iyi yolu yerli malına yönelmektir’’ dedi.

Yerli Malı ve Tutum Haftası Müfredata Tekrar Konulmalı

Yerli Malı ve Tutum Haftalarının Millî Eğitim müfredatına tekrar konulmasını, tasarrufun ve yerli malının öneminin eğitimde okullarda tekrar verilmesi gerektiğini ifade eden Bayır, ‘’Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul Milli Sanayi Birliği’nin yerli mallar sergisindeki ‘Türk yurdu, Türk iktisadı, Türk eliyle, Türk tarihiyle yükselir. Türkler, Türk Malı alınız, Türk Malı kullanınız; Türk parası Türk toprağında kalsın’ sözleriyle Türk Malının önemini en güzel şekilde vurgulamıştır. Ancak; bugün, yanlış ekonomi politikaları yüzünden bugün maalesef yeterince üretim yapmıyoruz, her şeyi dışarıdan alır hale geldik. Ortaya çıkan dış ticaret açığı cari açığı da büyüttü. Daha önce olduğu gibi tekrar belirtelim ‘Yerli Malı ve Tutum Haftası’ yaşadığımız sorunların çözümü için bir zorunluluktur’’ dedi.

Tasarrufun Önemini Kavramak ve Kavratmak Ulusal Bir Zorunluluktur

1940’lı yıllarda; İspanya ve Hollanda’ya uçak gövdesi ve uçak imal eden bir ülke konumunda iken bugün dışarıdan muz getiren, elma getiren bir ülke konumuna gelindiğinin altını çizen Bayır, ‘’Limanlarımız, şeker fabrikalarımız ve daha niceleri satıldı. Kaldı ki, nüfusunun yarısına yakını tarımla geçinen bir ülkede artık üretim yapılamıyor. Böyle olunca da tarımda ürettiğinden geçinemeyen insanımız büyük kentlere göç ediyor, işsizliğin bu denli artmasının bir faktörü de bu. Biz istersek her şeyi yaratırız ve üretiriz. ‘Yerli Malı Yurdun Malı, Herkes onu kullanmalı’ sloganı gerçek anlamda hayat bulmalı ve bu bilinç tüm ülkeye yayılmalıdır. Bunun içinde, Sanayi ve tarım üretimimizi planlamalıyız. Bu plana uygun eğitim sistemini geliştirmeli ve uygun ulaşım ağlarını yaratmalıyız. Bu yatırımlar için bütçeden pay ayırmalı, Türk kamu ve özel sektörünü teşvik etmeliyiz. Biz üretelim ki bizim sanayicimiz, üreticimiz kazansın, bizim işçimiz kazansın’’ değerlendirmesinde bulundu.

Saray Savurganlığınızı İtibar Olarak Kabul Ettiremezsiniz

Bayır, son olarak ‘’Savurganlığı bize itibar diye söyleyenlere bir çift sözüm var; üretimin bittiği yerde, çocukların yatağa aç girdiği ülkede, emeklilerin emeklilik hakkının gasp edildiği bir ülkede saraylarla itibar olmaz. Savurganlığınızı bize itibar olarak kabul ettiremezsiniz’’ diyerek sözlerini bitirdi.