Torun, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, yerel seçimlerde CHP tarafından kazanılan 11 büyükşehirde, yüz yüze anket tekniği kullanılarak yaptırılan araştırmayı bitirdiklerini belirtti. Araştırma sonuçlarına ilişkin bilgi veren Torun, CHP'nin belediye başkanlığını aldığı tüm şehirlerdeki oylarını yükselttiğini dile getirdi.

Torun, bu şehirlerin Türkiye toplam seçmeninin yüzde 45'ini oluşturduğuna işaret ederek, "11 şehrin ortalamasında CHP'nin birinci parti haline geldiğini görüyoruz. Seçmenlerin yüzde 45'ini oluşturan 11 büyükşehirin birinci partisiyiz. Son genel seçimlerde birinci partinin yaklaşık 7 puan gerisindeydik. Şimdi ise yaklaşık 3 puan ile önündeyiz." diye konuştu.

CHP'nin yerel seçimlerde oy havuzunun çeşitliliğini artıran ve toplumun tüm kesimlerinden oy alan tek parti olduğunu ve bu yönelimin devam ettiğini vurgulayan Torun, araştırma tablolarında, AKP'nin 32,4, CHP'nin 35,1, MHP'nin 10,0, HDP'nin 9,9, İYİ Parti'nin 9,4 ve diğer partilerin 3,2 şeklinde yer aldığını söyledi.

Torun, buna yol açan en önemli faktörün CHP'nin aday tercihlerinin seçmende bulduğu karşılık olduğunun, adayların toplumun her kesimiyle bağ kurabilen, farklılıklara kapılarını açık tutan isimlerden oluştuğunun altını çizdi.

Belediye başkanlarının seçmene güven verdiğini ifade eden Torun, seçmenlerin de başkanların sorunlarını çözeceğine inandığını ve performanslarını etkili bulduğunu dile getirdi. Torun, CHP'nin makul, yol gösterici ve akılcı muhalefet anlayışının toplumda karşılık bulduğunu, CHP'yi destekleyenlerin de muhalif olanların da makul bir anlayış ile istişare kültürüne dayanan bir eleştirel tutum içinde olduğunu belirtti.

"CHP'nin birleştirici ve uzlaştırıcı yapısı kabul görüyor"

CHP'ye fanatik düzeyde karşı olanların oranının yüzde 15'e gerilediğini bildiren Torun, şöyle devam etti:

"Bu geri kalanların CHP'lileştiği anlamına gelmiyor. CHP'ye yönelik eleştiri yapan seçmenler, eleştirilerinde daha anlayışlı, daha hakkaniyetli ve yol gösterici bir tutumu benimsiyor. Bu tür bir muhalefet anlayışı uzun süredir AK Parti tarafından topluma ekilen kutuplaşma tohumlarının artık tutmadığını da gösteriyor. AKP toplumu artık kutuplaşma baskısıyla zehirleyemiyor." 

CHP'nin yükselişinin toplumsal kutuplaşmayı zayıflattığına dikkati çeken Torun, araştırmada "kutuplaşmış sadıkların yüzde 11,7, makul destekçilerin yüzde 22,2, korumacı eleştirellerin yüzde 27,1, makul muhaliflerin yüzde 24,3, kutuplaşmış muhaliflerin yüzde 14,7 olarak belirlendiğini" söyledi.  Torun, toplum arasında kutuplaşmanın eridiğine işaret ederek, "AKP'nin geçmişten bu yana izlediği ötekileştirme ve ayrıştırma politikası artık kabul görmüyor. CHP'nin birleştirici ve uzlaştırıcı yapısı daha çok kabul görüyor." diye konuştu.

"Seçmenlerin başkanlara inancı sürüyor"

Seyit Torun, seçmenlerin araştırmanın yapıldığı illerin belediye başkanlarına inancının, güveninin sürdüğünü, başkanların performanslarını etkili bulduğunu, seçmenlerin başkanların mazeretlere sığınmadan israfı engelleyerek işlerini yaptıklarını, başkanların önüne çıkarılan engellerin de farkında olduğunu dile getirdi.

"Başkanlarımızın işlerini yapmasının önüne engel çıkaranlar bizi değil, seçmeni cezalandırmaya çalışıyor." ifadesini kullanan Torun, şöyle devam etti:

"Seçmenlerimiz de bunun farkında. Başkanlarımız hakkında yürütülen itibarsızlaştırma kampanyalarında öne çıkan tartışmalara da baktık. Seçmen başkanlarımıza yönelik eleştirilerin, haksızlığın altını çiziyor. Ekrem İmamoğlu'na yöneltilen israf sergisi, İstanbul'un sorunlarına ilgi göstermemesi gibi konulardaki eleştirileri haklı bulanların oranı yüzde 20-30 arasında kalıyor. Yani başkanları itibarsızlaştırmak için yürütülen medya kampanyaları, sosyal medya trol kampanyaları seçmenleri etkilemiyor. Seçmenler hala İmamoğlu'nun ve eleştirilen diğer belediye başkanlarımızın yanında."

"Seçmenler başkanlara başarılı olmaları için 2 yıla yakın süre tanıyor"

Seçmenlerin başkanlara olan güvenini gösteren en önemli konulardan birinin başarı için onlara tanınan süre olduğunu dile getiren Torun, "Seçmenlere başkanlara ne kadar kredi açtıklarını sorduk. Seçmenler başkanlarımıza başarılı olmaları için ortalama 2 yıla yakın süre tanıyor." dedi. Torun, başkanlara karşı yapılan saldırıların tümünün bu destek artışı ile ilgili olduğunu savundu. 

Torun, illerde belediye başkanlarının 31 Mart itibarıyla seçildikleri oy oranlarıyla ve yapılan araştırmalarda ortaya çıkan oranlara değindi. Seçmene 31 Mart Yerel Seçimleri baz alınarak soruların yöneltildiğini anlatan Torun, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Tekirdağ, Muğla, Eskişehir olmak üzere 11 büyükşehirdeki belediye başkanlarının seçimde kazandıkları oy oranının arttığını, bu başarıların gelecek günlerde daha da artacağını söyledi.

Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulların, AK Parti ve MHP'den alınan belediyelerdeki olumsuzlukların giderileceğini kaydeden Torun, seçmenlerin beklentilerini karşılayan, onların taleplerini yerine getiren belediye başkanlarıyla yollarına devam edeceklerini ifade etti. Genel Başkan Yardımcısı Torun, CHP'nin sürekli ivmesini, vatandaşın karşısındaki güvenini ve oy oranını artırarak yoluna devam ettiğini belirtti.

"Çevresel olarak ciddi olumsuzlukları var"

Torun, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 

"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Kanal İstanbul projesine karşı çıkmak gayrı milliliktir.' ifadesini kullandı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Torun, "Sayın Bahçeli'nin daha önceki görüntüleri de var. Kanal İstanbul'un bir rant projesi olduğunu söylüyordu. Vatandaşın ekmek derdinde olduğunu, bizim nelerle uğraştığımızı ifade ediyordu. Demek düşüncesi değişmiş o günden bugüne." yanıtını verdi. Torun, "Hükümet, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni tartışmaya açmayız.' dedi. Bu konuda ne söylersiniz?" sorusu üzerine, "Açmasınlar o zaman. Şu anda Türkiye'nin böyle bir yatırıma, kanal projesine ihtiyacı yok. Bu İstanbul için felaket olur." diye konuştu. 

Bilim adamlarının görüşü alınmadan, "ben yaptım oldu, ben istedim yaparım" anlayışıyla karşı karşıya olunduğunu savunan Torun, kanal projesini eleştirmelerinin yatırıma karşı oldukları anlamına gelmediğini kaydetti.

Torun, "Kanal İstanbul Türkiye, özellikle İstanbul için felaket bir projedir. Birincisi Montrö Antlaşmasına karşı Amerika'nın tezgahladığı bir oyundur bize göre. Amerika askeri gemilerine, silahlı kuvvetlerine yol açmak için mi bu Kanal İstanbul açılıyor? Çevresel olarak da ciddi olumsuzlukları var." değerlendirmesini yaptı.

Kanal İstanbul ile ilgili ekonomik, çevresel, siyasi olarak olumsuz görüşlerin olduğunu ileri süren Torun, "10 günlük bir süre var. Burada her türlü olumsuzluk dile getirilecek ama yine biliyoruz ki geçmişte yaptıkları gibi kendileri çalıp kendileri oynayacaklar. Geçmişte nasıl altın madenlerine veyahut da bazı olumsuz yatırımlara ÇED verdilerse buraya da ÇED verecekler. Ama biz bunu asla kabul etmiyoruz." diye konuştu.

"Yavaş Ankara halkına şeffaflık sözü verdi"

Eski CHP milletvekili ve Togo Kuleleri inşaatının müteahhidi Sinan Aygün ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın kamuoyuna yansıyan iddiaları sorulan Torun, konunun hukuksal olarak değerlendirildiğini, yargının devreye girdiğini söyledi.

Torun, Yavaş'ın Ankara halkına her şeyi şeffaf yapacağına ve vatandaşın hakkını koruyacağına, vatandaş lehine her türlü hizmeti gerçekleştireceğine dair verdiği sözü yerine getirdiğini belirtti. Seyit Torun, Yavaş'ın her şeyi açık ve şeffaf yaptığını, yasalara saygılı olduğunu, geçmişte yapılan olumsuzlukların da üzerine gideceğini dile getirdi.

"Rant tartışması üzeriden FETÖ tartışması da başladı. Mansur Yavaş İncek, Çukurambar ve Togo binasında FETÖ rantından bahsetti. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna  Torun, "Böyle bir olaydan bahsettiyse elinde belgeleri vardır, gerekli girişimlerde de bulunmuştur. Artık yargı sonucunu bekleyeceğiz." cevabını verdi.

"MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, 'CHP kağıt üzerinde altı okun dördünü kırmış. Elinde sadece devrimcilik ve laiklik kalmıştır. Emanet edilen Cumhuriyeti böyle mi savunacaksınız?' dedi. Nasıl değerlendirirsiniz?" sorusunu Torun, şöyle yanıtladı:

"Kamil Aydın kendi milliyetçiliğini bir gözden geçirsin. Geçmişte söylediklerini, bu ülke ile ilgili yaptıkları yorumlarını, bugün söylediklerini bir tekrar gözden geçirsin. Kendilerini sorgulasınlar önce. Bizim sorgulanacak bir tarafımız yok. Biz altı okumuza sımsıkı sarıldık ve kararlılıkla da yürüyoruz." 

Torun, "AKP'nin Libya'ya asker göndermek için Libya tezkeresi hazırladığı söyleniyor. CHP olarak nasıl bakıyorsunuz?" sorusu üzerine, "Libya'nın iç işlerine müdahale etmeyi doğru bulmuyoruz. Libya'nın kararını orada yaşayan Libyalı vatandaşlar vermeli. Biz sadece barış adına bir şeyler söyleyebiliriz. Ama bunu da diplomatik olarak değerlendirmeliyiz. Libya ile bizim geçmişten bugüne kadar birçok dostluklarımız var. Bu dostluğu bozacak davranışlardan da çekinmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.