Faik Öztrak, "Erdoğan bu projeye sükse projesi demişti, bugün baktığımızda görüyoruz ki bu proje aslında saray sosyetesinin ve ona yakın olanların zenginliklerine zenginlik katma projesidir. Olağanüstü satın alma nasıl oluyor? Tarla olarak alınan bu yerler konut alanına dönüştürülmüş. Değeri kaçtan kaça çıkmış? Açıkçası Kanal İstanbul projesinin ne olduğunu her geçen gün biraz daha iyi anlıyoruz. Bu proje falan değil, ne idüğü belirsiz bir ucube yatırım. Bu proje milletin yararına olan bir proje değil." diye konuştu.

Öztrak'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;

Yakın coğrafyamızda emperyal devletler at koşturuyor. Tansiyon düşmüyor. İdlib'de sağlanan ateşkes bir kere daha kesintiye uğradı. Biz, Suriye'de yaşanan sıkıntıların Suriye'nin meşru yönetimi ile konuşularak halledilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bize demediğini bırakmıyorlar. Ama Putin söyleyince masaya oturuyorlar. Biz söylediğimizde yapsalardı, milyonlarca lira harcamadan, şehit vermeden bu durumu kontrol altına alabilecektik.

"Erdoğan, Putin'in bir dediğini ikiletmiyor"

Erdoğan Putin'in bir dediğini, her ne hikmetse ikiletmiyor. Son 3 yılda Erdoğan'ın Putin'le 70 defadan fazla görüştüğü söyleniyor. Eminim kendisinin partisinin milletvekilleriyle yaptığı görüşmelerden daha fazladır. Erdoğan'ın bir sözünü ikiletmediği bir diğer adres de Beyaz Saray.

Dışişleri Bakanlığı'nın dış politika ile ilgili tamamen devre dışı bırakılması çok büyük zarar vermiştir. Türkiye değerli bir yalnızlığa sığınamaz. Doğu Akdeniz'in zenginlik ve refahından etrafındaki ülkelerin adil bir şekilde yararlanılmasına Türkiye öncelik etmelidir. 

" Sadece Moskova ve Beyaz Saray ile çalışarak bu iş yürümez"

Berlin Zirvesi'ni olumlu karşıladığımızı buradan ifade etmek istiyoruz. Türkiye bölgesel meselelerde beraber çalışabileceği başkentlerin sayısını artırmalıdır. Sadece Moskova ve Beyaz Saray ile çalışarak bu iş yürümez. Öztrak şöyle devam etti; Erdoğan Putin'e bu kadar bağlı hale gelmeseydi doğalgaz için pazarlık imkanı daha mı az olur du daha mı çok? Erdoğan'ın Suriye'deki hatalarının bedelini Türkiye'deki vergi mükellefleri pahalı enerji faturalarıyla uzun yıllar ödeyecek gibi görünüyor.

Saray sosyetesi dışında milletin her kesimi dertli. İktidar çiftçimize sırtını dönmüş durumda. Erdoğan, geçtiğimiz günlerde ucube tek adam rejimini değerlendirdi. 2020'nin yeni bir şahlanış döneminin başlangıcı olduğunu ifade etti. Ne diyelim, Erdoğan ne yiyip ne içiyorsa vatandaşlarımız da keşke ondan yiyip içebilse. Rakamlar ortada, bu rakamlar bizim de değil sarayın kendi rakamları. 

"İş arayan yurttaşlarımızın sayısı 1 milyonu geçti"

Son 1 yıl veya daha uzun sürede iş arayan yurttaşlarımızın sayısı 1 milyonu geçti. Türkiye yapışkan yüksek işsizliği ilk defa yaşıyor, daha önce hiçbir krizde böylesini görmemiştik.İşçinin talebi resmi enflasyona göre değil, yaşadığı enflasyona göre zam almak. İşçi farkın telafi edilmesini istiyor. Biz CHP olarak her türlü hak arama mücadelesinin yanında olacağımızı ifade ediyoruz. 

Devlet mekanizması adeta felç olmuş. Türkiye, OECD ile ciddi sıkıntıları olduğu ortaya çıktı. Türkiye bazı toplantılara katılmıyormuş, e-maillere cevap verilmiyormuş. Bu devletin işlemediğinin en önemli göstergelerinden biri.

"FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalıdır"

FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalıdır. Bu TBMM'nin gözetimi altında yapılmalıdır. Bizim TBMM'ye verdiğimiz araştırma önergesi oyunu bozmuştur. Senaryosu olgunlaştırılmaya çalışılan operasyonu deşifre etmiştir. Siyasi cadı avı başlatılacaktı. 

Libya'da ortaya çıkan anlaşma önemlidir. BM'ye önemli bir görev verilmektedi. Ama mühim olan konu ülkelerin sözlerinin arkasında durmasıdır. Gerçekten de bu meseleler bölgenin meseleleri, bölgenin halkları tarafından çözümlenmelidir.

Seçime karar verecek olan Erdoğan'ın kendisidir. Şu an tek adam parti devleti rejimi vardır. Ne zaman seçime gideleceğine Erdoğan karar verecek. Ama biz ne zaman olursa hazırız.

Berat Albayrak'ın Kanal İstanbul güzergahında arazi alması

Erdoğan bu projeye sükse projesi demişti, bugün baktığımızda görüyoruz ki bu proje aslında saray sosyetesinin ve ona yakın olanların zenginliklerine zenginlik katma projesidir. Olağanüstü satın alma nasıl oluyor? Tarla olarak alınan bu yerler konut alanına dönüştürülmüş. Değeri kaçtan kaça çıkmış? Açıkçası Kanal İstanbul projesinin ne olduğunu her geçen gün biraz daha iyi anlıyoruz. Bu proje falan değil, ne idüğü belirsiz bir ucube yatırım. Bu proje milletin yararına olan bir proje değil.

Türkiye'nin doğalgazı pahalıya aldığına dair çok ciddi iddialar var. Geçtiğimiz yıl, kriz döneminde doğalgaza çok ciddi zamlar yapıldı. O dönem yazın bu zamlar yapıldığı için pek hissedilmedi ama artık vatandaşlarımız bu zamları hissetmeye başladılar. Bir an önce milletin sırtında taşınması yük olan bu faturaların hafifletilmesi için devletin gerekli önlemleri alması gerekiyor. Otursunlar Putin'le 71. görüşmeyi yapıp doğalgaz fiyatlarında indirim istesinler.