CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun terörle mücadelede kullanılan Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA)  ilgili yaptığı açıklamalarına cevap veren Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş , “Terörle mücadelede kullanılan etkin bir mücadele aracını, sanki böyle vatandaşa karşı kullanılan bir araçmış gibi tarif etmek en hafif tabiriyle teröre karşı verilen ortak mücadelenin safında yer almamak demektir” dedi.

Bakan Kurtulmuş beraberindeki heyetle birlikte Çin’de düzenlenecek Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (BMDTÖ) 22’inci Genel Kurul Toplantısı’na katılmak üzere bu ülkeye gitti. Kurtulmuş, Çin yolcuğu öncesi Atatürk Havalimanı’nda hem toplantıyla ilgili hem de gündeme ilişkin  açıklamalarda bulundu.

ORTAK SAFTA YER ALMALIYIZ

Bir basın mensubunun CHP Milletvikili Sezgin Tanrıkulu’nun Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile ilgili yaptığı açıklamalarıyla ilgili sorusu  Bakan Kurtulmuş şunları söyledi:

“Farklı partiler farklı konularda apayrı noktalarda durabiliriz. Bu siyasetin doğası gereğidir ama bir de ülkelerin içeride ve dışarıda siyasetin ortak noktaları vardır. Türkiye için terörle mücadele siyaset üstü bir konudur. Bütün siyasi partilerin ortak bir şekilde davranması gereken bir hususiyettir. Çok ağır beldeler ödedik. Türkiye yaklaşık 40 yıldır terörle mücadele ediyor. PKK’sından Asalası'na, DEAŞ’ından DHKPC’sine kadar bin bir çeşit örgütü Türkiye’nin başına bela ediyorlar. Bu SİHA’ların ne kadar önemli olduğunu, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da çukur eylemleri sırasında gördük. Çok sayıda güvenlik görevlimiz şehit oldu. SİHA’ların özelliği tespit ettiği teröristleri bulunduğu noktada imha etmesidir. Bu terörle mücadelenin olmazsa olmaz parçalarından birisidir. Yani bunu başka şekilde yorumlamak, terörle mücadelede kullanılan etkin bir mücadele aracını, sanki böyle vatandaşa karşı kullanılan bir araçmış gibi tarif etmek en hafif tabiriyle teröre karşı verilen ortak mücadelenin safında yer almamak demektir. Dolayısıyla CHP’li arkadaşlara samimiyetle ve dostane olarak önerimiz terörle mücadelede herkesin ortak safta olması lazım.”

HERAKLES LAHİTİ'NİIN TÜRKİYE'YE HAYIRLI OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM

Türkiye’den yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan ve 50 yıl sonra yeniden Türkiye’ye getirilecek Herakles Lahiti ile ilgili de açıklamalarda bulunan Bakan Kurtulmuş, “ Herakles lahitinin bundan 50 yıl önce çalınarak İsviçre’ye götürülen Lahit’in Türkiye’ye iadesiyle ilgili süreç tamamlanmış ve 13 Eylül’de Türkiye’ye gelecek. Normalde 6 Eylül’de Türkiye’de olması gerekiyordu ancak gümrüklemede yaşanan süreçten dolayı 13’nde gelecek. Şu anda İsviçre’de gümrükleme çalışmaları devam ediyor. 13’ünde Antalya müzesinde sergilenecek. Böylece Türkiye maalesef hala çok. Önemli bir kısmı yurt dışında bulunan çalınmış kültürel varlıkların iadesi konusunda sevindirici bir adım atmış olacaktır. Biz de geldikten sonra Lahiti yerinde ziyaret etme imkanı bulacağız. Türkiye’ye hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum” dedi.

AVRUPA’DA ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI VAR

 Dışişleri Bakanlığı’nın Almanya’ya seyahat eden yolculara yönelik uyarılarına yönelik de   açıklamalarda bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “ Türkiye ve Almanya arasında gergin süreç devam ediyor. Bunun da sebebi Türkiye değildir önce bunun altını çizmek lazım. Sadece Almanya değil bazı Avrupa ülkelerinde özellikle oradaki iç politikadan kaynaklanan bir gerginliğin olduğu, yabancı düşmanlığının, göçmen düşmanlığının, İslam karşıtlığının somut hale indirilmiş şeklinin de Türkiye ve Erdoğan düşmanlığının olduğunu herkes biliyor. Bu Avrupa’nın siyasetinde maalesef yükselen aşırı sağcı, yabancı düşmanı siyasetin etkilerinden biridir. Ne yazık ki Türkiye’ye karşı bir tutum haline dönüşmüştür. Bu uyarıların yapılması doğrudur. Bizim vatandaşlarımız orada güvenli bir şekilde seyahat edebilmeleri için tartışmaların içerisinde olmalarının doğru olmaması uyarı doğal olarak yerinde bir uyardır” diye konuştu.

AYLARDIR ÇALIŞIYORUZ

Çin ziyaretini de değerlendiren Kurtulmuş şunları söyledi:“Türkiye olarak bu genel kurulda yürütme kurulu üyesi adayıyız. Ümit ediyorum ki toplantıda Türkiye’nin yönetim kurulu üyesi seçilmesi mümkün olur. Bunun için aylardır süren bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Bu vesileyle Çin’e yapacağımız bu seyahatin faydalı olmasını temenni ediyorum. Aynı şekilde Çin Halk Cumhuriyeti’nde 2018 yılı Türkiye yılı. Türkiye yılı etkinlikleri çerçevesinde yapılacak faaliyetlerin gözden geçirilmesi için ilgili muhataplarımızla toplantılar yapacağız. Yine Çinli muhataplarımızla kültür ve turizm anlamında neler yapacağımızla ilgili ikili görüşmeler yapacağız. Yeni dönemde Pazar çeşitlendirmesi bakımından Çin’i önemli bir ülke olarak görüyoruz . Çin, Japonya, Güney Kore, Hindistan başta olmak üzere Asya ülkelerinin Türkiye turizminin canlandırılması bakımından önemli pazarlar olduğunu görüyoruz ve bu pazarları da hedef olarak önümüze koyduk.”