MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP, Türkiye Cumhuriyeti'nin ABD'de sorgulanmasına, gıyaben ve kasten mahkemeye çıkarılmasına şiddetle karşıdır.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Devlet Bahçeli, "Rıza Zarrap'ın yargılanması ancak ve ancak tarafsız ve objektif Türk mahkemelerinde sağlanmalıdır. Bu kaçakçının, bu sicili kabarık şahsın işlediği hangi suç varsa hukuki çevre ve sınırlar bellidir, bu da Türkiye Cumhuriyeti'dir. ABD, Türkiye'nin itibarıyla, iradesiyle, saygınlığıyla, siyasi ve ekonomik haklarıyla oynamayı, bunları zedelemeyi nasıl ve hangi hakla planlamaktadır? Zarrap kimdir ki, Türkiye'ye aba altından sopa gösterilmektedir? Bizim ABD'nin yargı sisteminden alacağımız, duyacağımız, öğreneceğimiz hiçbir şey yoktur. Yabancı bir ülkenin ağzına bakarak, bize ne düşer diyerek siyaset yapmak da bizim şerefli mazimizde olmayan, görülmeyen, duyulmayan, bundan sonra da duyulmayacak bir ilkesizlik ve ahlaki düşkünlüktür. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin ABD'de sorgulanmasına, gıyaben ve kasten mahkemeye çıkarılmasına şiddetle karşıdır, karşı çıkacaktır." dedi. 

Komşu coğrafyalarda tedirginlik had safhada ve  dağınıklığın dorukta olduğu ifade eden Bahçeli, "Koskoca İslam ülkelerinin istikrarsızlık ve iradesizlik selinin önünde kuru kütük gibi sürüklenmesi hayra alamet görülemeyecektir. Her insaf ve ihlas sahibi insan, kendi kendine ne günlere kaldık diyerek, ahlaki itirazını yüksek sesle dillendirmektedir. IŞİD'li teröristler, ABD'nin himaye ve gözetimi altında Rakka'dan kamyon kasalarında güvenle çıkabiliyor. Suriye Demokratik Güçleri isimli paravan terör karteli ise buna mihmandarlık yapıp çevre güvenliğini sağlıyor. Tam bir kepazelik karşımızdadır. Tahliyesi an be an kameralara yansıyan teröristlerin bir bölümünün Suriye'nin farklı noktalarına dağıldığı, bir bölümünün de Türkiye'ye geldiği iddia edilmektedir. Bu teröristlerin Türkiye'de ne yapacakları, hangi hain ve kanlı saldırıların hazırlığı içinde oldukları şu aşamada belirsizliğini korumaktadır. Küresel güçler, bir yandan PKK-PYD-YPG'yi silahlandırırken, diğer yandan IŞİD ve tek yumurta ikizi FETÖ'yü üzerimize kışkırtmaktadır.  Nasıl bir oyun sahnededir? Nasıl bir karanlık senaryo devrededir? Ve bu oyun, bu senaryo İslam ülkeleri tarafından hangi bahaneyle, hangi gerekçeyle sineye çekilmekte, görmezden gelinmektedir? Varsayalım çekmediler, diyelim görmezden gelmediler, o zaman sonuç nedir, sorunların çözülmesi için alınmış mesafeler nerededir? IŞİD, FETÖ, PKK-PYD ile aynı karede, aynı kümede, aynı şer planın gündüz şapkalı, gece külahlı parçalarıdır. Hakikaten de, aşağı koysak pas, yukarı koysak is olacaktır. Karşımızda ölümü gösterip Türkiye'yi ve bölge ülkelerini sıtmaya razı etmeye çalışan iğrenç bir tertip vardır. ABD Başkanı, IŞİD'i Obama kurdu demişti. Hatta IŞİD'in Obama'yı onurlandırdığını söylemişti. Şu gerçeği bilmek lazımdır ki, hiçbir terör örgütü, dış desteksiz yaşayamayacak, takviye ve tahkimat görmeden var olamayacaktır. ABD'nin terör örgütlerinden elini derhal çekmesi tarihi ve insani kapsamda bir mecburiyettir. İhanet folluğunun kurutulması, batılı ülkelerin katil dublörlerini kullanmaktan vazgeçmeleri kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Tarih bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkar etmemiş, etmeyecektir. Türk milleti varlığının bedelini ödemiş, sırasını savmıştır. Helal ve tertemiz kanlarını döke döke bu toprakları yurt yapmıştır. Ve konu kapanmıştır. Hangi terör örgütü olursa olsun, bunlar kimlere sırtlarını dayarsa dayasın, haçlı hayalleri kimlerin aklını başından alıp gözünü karartırsa karartsın, vatan Türk'tür, millet Türk'tür, Türkiye Cumhuriyeti bir karış toprağından, tek bir insanından vazgeçmeyecek, ihaneti zilletiyle birlikte boğacaktır. Türk milleti yek vücuttur, milli ve manevi yadigarlarına son neferine kadar sahip çıkacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak hasım ve hıyanet odaklarını uyarıyor ve hepsine açıkça sesleniyoruz ki: 'Türk'üz ve düşmanız size, kalsak da bir kişi."  diye konuştu. 

"AMERİKA'DAKİ DAVA, YARGI YETKİSİ BAKIMINDAN HUKUKİ OLMAKTAN ÇIKMIŞ, SİYASALLAŞMIŞTIR" 

Devlet Bahçeli, "Şu sıralarda ABD'de süren bir yargı süreci vardır. Aynı zamanda Türk vatandaşı olan İran kökenli karanlık bir şahıs üzerinden adeta Türkiye yargılanmak, sanık sandalyesine oturtulmak, sorguya çekilmek istenmektedir. Bilinmesini isterim ki, buna hiçbir ülkenin, hiçbir gücün hakkı yoktur. Amerika'daki dava, yargı yetkisi bakımından hukuki olmaktan çıkmış, siyasallaşmıştır. Sanığı, tanığı, itirafçısı, jürisi, bilirkişisi, savcısı ve yargıcıyla Türkiye'yi hedef alan bir komplo senaryosu sahneye konulmuştur. FETÖ'cü hainler, Türkiye'ye husumet duyan lobiler ve bütün melanet odaklar bu senaryoya dahil olmuşlardır. Şu hususları bütün açıklığıyla baştan ortaya koymak isterim ki; Zarrab denilen şarlatan, ABD'nin kendi kanunlarına göre bir suç işlediyse, yargılansın ve hakettiği cezaya çarptırılsın. Buna kim itiraz edebilir, bundan kim rahatsız olabilir? Türkiye'de, Türk topraklarında işlenen bir suç varsa, bunun hesabının sorulacağı yer de Amerika mahkemeleri değil, Türk yargısıdır. Bu kirli şahıs, bu suçlar için Türkiye'ye iade edilmeli, ABD bu konuda elindeki bilgi ve belgeleri Türkiye'ye vermelidir.  Ve de Türkiye'de yargılanmalı, en ağır şekilde cezalandırılmalı, cezasını çektikten sonra da Türk vatandaşlığından çıkarılmalıdır. Evrensel kabul gören hukukun temel normları ve gerekleri bunlardır." dedi.  

"BİZ; TÜRKİYE'NİN ONURU VE HAYSİYETİNİN, MİLLİ ÇIKARLARININ VE MİLLİ BEKASININ PEŞİNDEYİZ"

Devlet Bahçeli, "ABD'deki yargılama sürecinde bunlar görmezden gelinmekte ve sözde hukuk kılıfı içinde; Türkiye'ye tezgâh kurulmakta, Türk ekonomisinin çökertilmesi hedef alınmakta, Dava Türkiye'de siyasi sonuçlar doğurmak amacıyla saptırılmakta ve yönlendirilmektedir. Türkiye'deki bazı çevrelerin; bu senaryoyu alkışlamaları, buna ümit bağlamaları, kendileri açısından bir züldür, bir zillettir. Sadece iktidara muhalif odakların değil, yandaş görünen bazı çevrelerin,  her vesileyle gazete sütunlarında ve televizyon ekranlarında FETÖ konusunda günah çıkarmaya çalışanların da ellerini ovuşturduklarını ibretle görüyoruz. Zarrab davasından siyasi ikmal malzemesi çıkarmaya çalışmak, sinsi hesaplarla bu davaya bel bağlamak, vatanseverlikle de, dürüst ve namuslu siyaset anlayışıyla da bağdaşmayacaktır. Bizim şahıslarla ilgili bir meselemiz ve telaşımız yoktur. Hiç kimsenin de avukatı değiliz. Biz; Türkiye'nin onuru ve haysiyetinin, milli çıkarlarının ve milli bekasının peşindeyiz. Türkiye ahlaksızca yargılanırsa, milli onurumuz yara alırsa, Türk bankacılık sistemi ve ekonomi ağır bir hasara uğrarsa, siyaset kurumumuz Amerikalı bir yargıcın elinde oyuncak olursa, bundan kim yarar görecek, kim kazançlı çıkacaktır? Topyekûn bir millet olarak altında kalacağımız böyle bir depremden, kim siyasi rant devşirecek, kim siyasi zafer kazanacaktır? Siyaset mertçe yapılır, Türk ahlak ve töresine göre yapılır, adam gibi yapılır. Türkiye'nin haysiyeti üzerinden siyaset olmaz. Türk töresinde, Türklüğün geleneğinde pusu kültürüne yer yoktur. FETÖ hıyaneti yeni melanetler peşinde koşarken, Türkiye'yi nasıl vururum hesapları yaparken, bu alçakların değirmenine su taşımak neyle izah edilecektir? Siyasi hesaplar uğruna Türkiye'yi sırtından hançerlemek ihanetin daniskasıdır. Bizim bu konudaki hassasiyetimiz, tepkimiz ve öfkemiz bunadır."  diye konuştu.

http://ajans.dha.com.tr/images/videos/2017_11/2017_11_28/1770395/mhp_genel_baskani_bahceli_partisinin_grup_toplantisinda_konustu-5.mp4 

"ZARRAP KİMDİR Kİ, TÜRKİYE'YE ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERİLMEKTEDİR?"

Devlet Bahçeli, "Rıza Zarrap'ın yargılanması ancak ve ancak tarafsız ve objektif Türk mahkemelerinde sağlanmalıdır. Bu kaçakçının, bu sicili kabarık şahsın işlediği hangi suç varsa hukuki çevre ve sınırlar bellidir, bu da Türkiye Cumhuriyeti'dir. ABD, Türkiye'nin itibarıyla, iradesiyle, saygınlığıyla, siyasi ve ekonomik haklarıyla oynamayı, bunları zedelemeyi nasıl ve hangi hakla planlamaktadır? Zarrap kimdir ki, Türkiye'ye aba altından sopa gösterilmektedir? Bizim ABD'nin yargı sisteminden alacağımız, duyacağımız, öğreneceğimiz hiçbir şey yoktur. Yabancı bir ülkenin ağzına bakarak, bize ne düşer diyerek siyaset yapmak da bizim şerefli mazimizde olmayan, görülmeyen, duyulmayan, bundan sonra da duyulmayacak bir ilkesizlik ve ahlaki düşkünlüktür. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin ABD'de sorgulanmasına, gıyaben ve kasten mahkemeye çıkarılmasına şiddetle karşıdır, karşı çıkacaktır. Şunu herkes çok iyi bilsin ki; Eğer onurumuza ve haysiyetimize sahip çıkmazsak, Bağımsızlığımızı ve egemenliğimizi korumazsak, Siyaset kurumumuzu başkalarının tanzim etmesine ses çıkarmazsak, Türkiye'yi bekleyen mukadder akıbet, dış güçlerin fiilen mandası altına girmek olacaktır. Böyle bir zilleti, Türk milleti ve Türk milliyetçileri asla kabul etmez, buna heveslenenlerden de bunun hesabını mutlaka sorar. Bu bakımdan, Türkiye'yi hedef alan komplo, kumpas ve suikastlar karşısında milli bir duruş sergilemek, herkes için ahlaki ve vicdani bir zorunluluktur, vatanseverliğin asgari bir icabıdır. Hangi bağımsızlık vardır ki, yabancıların öğütleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir, kaydetmeyecektir." dedi. 

"CHP BAŞKALARININ DÜMENİNDEN TUTUNUP AKIL TUTULMASI YAŞAYABİLİR"

Devlet Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsızdır, böyle de kalacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk demişti ki; 'Türkiye hiçbir milleti taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne de Batılılaşacaktır. O sadece özleşecektir.' Biz de diyoruz ki, özümüz neyse, kökümüz neyi gerektiriyorsa, milli vicdanımız neyi emrediyorsa onu yapacağız, onunla bir ve bütün olacağız. CHP başkalarının dümeninden tutunup akıl tutulması yaşayabilir.  İftira siyasetinden medet umabilir.  Türkiye'yi yabancı ülkelere sürekli şikayet edebilir, etmiştir de. Bize düşen, bunların foyasını meydana çıkarmaktır. Bu müflis CHP kafasına soruyorum; Oğlan babadan görür at oynatmasını, kız anadan görür sofra donatmasını, peki siz kimden gördünüz böylesi çürük ve çorak siyaseti. Türkiye muhaliflerinin ekmeğine yağ sürüyor, emellerine hizmet ediyorsunuz. Hadi bizden utanmıyorsunuz; bari Atatürk'ten utanın, milletten utanın, ceddimizden utanın, bu da olmadı, hiç olmazsa Allah'tan utanın, Allah'tan korkun. Türk milleti, bir yese de bin şükreder. Sussa da unutmaz, sessiz kalsa da ehl-i salibin elinden tutanları, sözcülüğüne heves edenleri asla ama asla aklından çıkarmaz ve affetmez. Türk milleti yenilmez, teslim olmaz, tehditlere boyun bükmez. Diyordu ki Aziz Atatürk: “Türk yenildi derlerse inanmayınız, yenilen kumandandırö, ben de ekliyorum, bunu da asla unutmayın." diye konuştu.