Haber / Didar DEMİRCİ

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) İzmir’in olağan 1. İl Kongresi, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın da katılımıyla, Kültürpark Celal Atik Spor Salonu’nda gerçekleşti. Kongre için hazırlanan salonda, “Biz gençlerin önünde değil arkasından yürüyoruz. Durum ciddi DEVA’sı belli. Mazot deposu boş, gübre ilaç alamadık, elektrik kesik, tarlayı ekemedik… üretici sizi bekliyor, yetiş Babacan” yazılı pankartlar asıldı. Kongreye, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, Demokrat Parti İzmir İl Başkanı Serdar Faralyalı, Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Bornova Belediyesi eski Başkanı Olgun Atila, CHP Gaziemir İlçe Başkanı Kasım Özkan, İYİ Parti Konak İlçe Başkanı Coşkun Tatar, İzmir Ticaret Odası (İZTO) eski Başkanı Ekrem Demirtaş da katıldı. Kongrenin divan başkanlığını, DEVA Partisi Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin üstlendi.

Mevcut İl Başkanı Seda Kaya Ösen’in tek aday olduğu kongrede, yeni dönemde görev alacak olan DEVA İzmir yeni İl Yönetim Kurulu belirlenecek.

OTORİTER İTTİFAKIN SONUNA YAKLAŞIYORUZ

Demokrasiye ve özgürlüğe aşık bu kentte olmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir İl Kongresi’nde önemli mesajlar verdi. Türkiye’nin önemli bir yol ayrımında olduğuna dikkat çeken Babacan, “Ya 84 milyon el ele verip özgürleşeceğiz, ya da bu otokrat rejim memleketimize iyice perçinlenecek. Ama emin olun; Yarının Türkiye’sini özgür, demokratik ve zengin bir ülke yapmak bizim elimizde” dedi. Sorumluluklarının farkında olduklarının altını çizen Babacan, “Bugünkü otoriter ittifakın da sonuna yaklaşıyoruz. İktidardaki otoriter ittifak toplumun tüm kesimlerine çok ağır bedeller ödetti, ödetiyor” diye konuştu. Kadınların, gençlerin ağır bedeller ödediğinin altını çizen Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye seslendi. Babacan, “Sabah akşam hayali düşmanlar üretip gölge boksu yapacağınıza, gençlerin gözünün içine bakarak cevap verin. Biz, gençlere, gasp edilen hayatlarını iade etmeyi taahhüt ediyoruz. Bunun yolunun da özgürlükçü bir sistemi inşa etmekten geçtiğini çok çok iyi biliyoruz. Ancak bu sayede, gençlerin kaçmak istediği değil, yaşamak istediği bir ülkeye kavuşabiliriz. Çünkü bu baskı ortamı gençleri boğuyor. Kendi ülkesinde boğulan gençler yurt dışına çıkmanın yollarını arıyor. İşte, iktidarın otoriter ittifakın, ülkemizi sürüklediği noktanın özeti budur” dedi. Babacan, iktidardaki otoriter zihniyetin her gün yeni bir hukuksuzluğa imza attığını belirterek, “İktidar, ülkemizi Avrupa Birliği değerlerinden de demokrasiden de uzaklaştırıyor” dedi.

BOŞA KÜREK ÇEKİYORLAR

İktidar ortaklarının DEVA Partisi’ni engellemeye çabaladığını ve bu çabalara geçenlerde bir yenisinin daha eklendiğini söyleyen Babacan, “Belli ki Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli önlerine haritayı koymuşlar; masa başı formüllerle jübile seçimlerine nasıl gireceklerini konuşmuşlar. Nafile! Beyhude! Boşa kürek çekiyorlar! Ben buradan otoriter ittifakın büyük ve küçük ortağı Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum: Sizin entrikalarınız bize vız gelir, vız. Elinizden geleni ardınıza koymayın. İstediğiniz dalavereleri çevirin. Masa başında üretilen matematik formülleriyle, entrikalarla, dalaverelerle seçim kazanılmaz! Seçim meydanda kazanılır, meydanda! Onun için size “Hodri meydan!” diyorum. Sizin gücünüz; Türkiye’nin köklü demokrasisini yok etmeye yetmeyecek. Türkiye’yi daha fazla aşağı çekmenize izin vermeyeceğiz. İlk seçimden hemen sonra Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i inşa edeceğiz. Ülkemizi özgürlükle, adaletle ve zenginlikle buluşturacağız. Bunu engelleyemeye gücünüz yetmeyecek” mesajını verdi.

ANKARA İZMİR’E “ÜVEY EVLAT” YAPAMAYACAK

DEVA Partisi olarak tarımdan sosyal politikalara, ekonomi ve finans politikalarından dijital dönüşüm ve teknoloji alanına kadar pek çok alanda eylem planlarını hazırladıklarının altını çizen Babacan, bu kapsamda hazırladıkları Afet Eylem Planı’na değinerek 30 Ekim 2020 İzmir depremini anımsattı. Babacan, depremin ardından 1,5 yıl geçtiğini ancak deprem sonrası gelişen sürecin sağlıklı yönetilemediğini ifade etti. Babacan, afetzede vatandaşların mülkiyet hakkına önemle vurgu yaparak, “Yıkılan veya ağır hasar gören binalarla ilgili mülkiyet ilişkilerinde de düzenlemeler yapılması kaçınılmazdır. Yeniden yapılacak binalardan veya verilecek kredilerden yararlanmayı tanımlayan “hak sahipliği” kavramı, mağduriyetleri giderecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Mülkiyet hakkının bulunmadığı veya tüzel kişiliğe sahip olduğu için hak sahibi kabul edilmeyen afetzedelerin konut veya işyeri edinebilmeleri kolaylaştırılmalıdır. Afet bölgelerinde oluşacak zararların önlenmesi için gereken kaynak mutlaka erkenden temin edilmelidir. Bu kapsamda, ulusal kaynak ve imkanların yanında, uluslararası kalkınma ve yatırım ajanslarının, finans kuruluşlarının uygun koşullu kredi programlarından istifade edilmelidir” diye konuştu. Afetlerle mücadelede yerel yönetimlerin sorumluluklarının artırılması gerektiğinin de altını çizen Babacan, “Merkezi yönetim ile yerel yönetim meselesi sadece afet durumlarında da gündeme gelmiyor. Özellikle İzmir, merkezi ve yerel yönetim arasındaki siyasi ve ekonomik çekişmeleri derinden hisseden bir şehrimiz. Bu durum, İzmir’in hak ettiği yatırımları almamasına neden oluyor. Biz bu haksız ve adaletsiz durumu kesin olarak reddediyoruz. Mesele vatandaşa hizmet ve kentlerimize yatırımsa, partiler arası çekişmeye asla izin vermeyeceğiz. İktidarın, yerel seçimlerde kaybettiği şehirlerimizi cezalandırmasına, Ankara’nın İzmir’e “üvey evlat” muamelesi yapmasına son vereceğiz” sözlerini kaydetti.

İZMİR’İN SOKAKLARINDA EMİN ADIMLARLA YÜRÜYORUZ

Kongrede konuşan DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen de, “DEVA Partisi’ne İzmir’den güç katıyor, omuz veriyoruz. DEVA Partisi olarak muhtaç olan her İzmirlinin yanında, yakınında olduk. Sizlerle, atılmak istenen tüm art niyetli adımlara, tüm engellemelere rağmen, yılmadan, güzel günlerde buluşacağımızı hayal ederek, umutsuzluklara yer vermeden, geleceği ve yeni siyaseti kuracağız. İzmir’in sokaklarında, alnımız açık, geri adım atmadan, emin bir şekilde, dik durarak yürüyeceğiz” diye konuştu.