Ali Babacan, partisinin Çankaya İlçe Kongresi'nde konuştu.

Çankaya'nın kendisi için özel bir ilçe olduğunu, öğrenim hayatını burada tamamlandığını belirten Babacan, aynı zamanda Gazi Meclise ev sahipliği yapması dolayısıyla da Türkiye'nin kalbi niteliği taşıdığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle güçler ayrılığı ilkesinin ortadan kaldırıldığını, bütün yetkilerin tek kişide toplandığını belirten Babacan, yeni yönetim sistemiyle vadedilen istikrar ortamının sağlanamadığını savundu.

Partili cumhurbaşkanlığı sistemi ile koalisyon döneminin biteceğinin söylenmesine rağmen Türkiye'nin koalisyonla yönetildiğini kaydeden Babacan, "Partili cumhurbaşkanlığı sistemi geldi, kendilerini de ülkeyi de krizlerin ortağı Sayın Bahçeli'ye bağımlı hale getirdiler. 'Ekonomi için güven ve istikrar' diyorlardı. Bu sistemden sonra güven de gelmedi istikrar da gelmedi ve mevcut olan ne varsa gitti" değerlendirmesinde bulundu.

Kendisinin ekonomi yönetiminde bulunduğu dönemde elde edilen başarıların sürekli hatırlatıldığını söyleyen Babacan, "Bizler sistemden ayrıldıktan sonra iş üretecek doğru, düzgün kadro kalmadı yanlarında. Laf üretmekle götürmeye çalışıyorlar ama lafla peynir gemisi yürümüyor. Dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurutulmaz. Geçmiş başarıları tekrar tekrar konuşarak şu anki sorunların üzerini örtemezsiniz" diye konuştu.

Kanal İstanbul projesinin hayata geçirilmesi halinde ekonomide yaşanan sorunların daha da derinleşeceğini savunan Babacan, bu proje ile büyük yatırımların önünün kesileceğini ileri sürdü.

Büyümenin sanayi ve tarıma yatırımla mümkün olacağını vurgulayan Babacan, "Çiftçimiz, ürettiği her üründe zarar eder hale geldi. Hayat pahalılığı altında ezilen vatandaşımızın derdine Kanal İstanbul ile değil, toprağı su ile buluşturarak derman olabilirsiniz. Kanal İstanbul için harcanacak kaynak Türkiye'deki tarımsal sulama projesi için harcanacak miktardan katbekat fazla" diye konuştu.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi tartışmalarına da değinen Babacan, bu sözleşme sayesinde Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan etkilenmediğini kaydetti.

Babacan, Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimden Türkiye'nin etkilenmemesi için Montrö Sözleşmesi'nin hükümlerinin yerine getirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.