Akşener, konuşmasına "Buradan Türk ordusunu selamlıyorum. Aklımız, yüreğimiz bu harekatın pınarı olan askerimizle" diyerek asker selamıyla başladı.

Akşener'in konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Sayın erdoğan’ı uyarmak istiyorum"

-Makamınız gereği, özellikle böyle dönemlerde, konuşmalarınızda çok dikkatli olmak zorundasınız. Bütün paydaşlarıyla, devletinin ve ordusunun yanında olan Millet İttifakı’na karşı ettiğiniz sözler, akla ziyandır. Bari böyle bir dönemde, siyasi hesaplardan uzak kalın da; milletimiz, uzun bir aradan sonra kavuştuğu beraberlik ruhunun, farkına varabilsin.Mehmetçik harekattayken size düşen, farklılıkları körüklemek değil, ortaklıklara işaret etmektir. Dünya harekâtı konuşurken, sizin “Millet İttifakı mutlaka dağılmalı” başlıklı sohbetler yapmanız, ne makamınıza, ne de devlet geleneğimize uymaz. Milli güvenliğimiz için, bu kadar önemli adımlar attığımız şu günlerde, milletimizin sizden beklentisi, ayrıştırmanız değil, birleştirmenizdir.

"Cumhurbaşkanı’nın “Dostum” dediği ne kadar lider varsa, harekatın karşısında yer aldı"

-Türkiye ilk kez sınır ötesi operasyon yapmıyor. Daha önce de haklı gerekçelerle, çok sayıda operasyon yapıldı. Ancak, hiçbir operasyonda, uluslararası alanda bu kadar yalnız kalmadık. Cumhurbaşkanı’nın “Dostum” dediği ne kadar lider, dost bildiği ne kadar ülke varsa, harekatın karşısında yer aldı.“Dostum” Trump, “Arkadaşım” Putin, “Kankam” Hamaney karekata karşı… Kralları öldüğünde bayrağımızı yarıya indirip, yas ilan ettiğimiz Suudi Arabistan, Türkiye’ye “İşgalci” diyor… Avrupa’yı zaten geçtim, oturduğu makamı 1974’teki barış harekatına borçlu olan,Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bile yanımızda değil. Bunu görmemek, kafayı kuma gömmek olur. Sebebini sorgulamalı, bir an önce gereken düzeltmeleri yapmalısınız. Devletler, bu tür harekatlar öncesinde, işe psikolojik harekat, iletişim ve diplomasi boyutuyla başlar. “Dostunuz” Trump bile “Kürtlerle Türkler yüzyıllardır savaşıyor” diyorsa durup düşünmelisiniz. “Biz habire anlatıyoruz, ama anlamıyorlar” demek, bize bir şey kazandırmaz. İki yıldır “Fırat’ın doğusuna harekat yapacağız.” diyorsunuz. Anlamıyorlarsa, “Anlatamamışsınız” demektir. Daha çok, daha akılcı çaba harcamak zorundasınız demektir.

“TBMM'yi yeniden işlevsel hale getirin”

10 yıldır bu mücadele sürüyor ama, dünya kamuoyuna YPG’nin PKK’yla denk olduğunu bile anlatamamışsınız. IŞİD’in en çok canını yaktığı ülkelerden biriyiz ama, dünyada arkamızdan, “IŞİD’le iş birliği yaptığımız” dedikodusu yayılıyor. Bir tarafta, İktidarın yıllarca beraber iş tuttuğu İhvancılar, FETÖ’cüler, bugün Türkiye karşıtı lobilerle birlikte.Diğer tarafta, Sayın Erdoğan’ın ortaklarıyla birlikte, yıllardır düşman saydığı, Cumhuriyet sevdalıları, Milliyetçiler, Mustafa Kemal Atatürk diyenler, devletinin yanında. Buradan bir sonuç, bir ders çıkarın, Allah aşkına…Cumhuriyet ve değerleriyle bir an önce barışın. Yönettiğiniz devletin deneyim ve birikimlerinden yararlanın. Dışarıdaki güvenliğin, içeride başladığı bilinciyle, demokratik mekanizmaları yeniden çalıştırın. Devleti kuran Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, yeniden işlevsel hale getirin.

Ekonomik yaptırımlara karşı öneriler

-Milletimizi ekonomik yaptırımlara karşı nasıl koruyacaksınız. Biz yapılması gerekeni söyleyelim; zarar görecek ihracatçılarımızı, sanayicilerimizi tespit edip sektörel sıkıntılara çözüm getirin. İhracatçımız için alternatif pazar bulun. ABD'den ithal mal eden sanayicilerimize yol gösterici olun. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı kalkınma ajanslarını ekonomik olumsuzlukları en aza indirecek bölgesel politikalara başlayın. Yine tehdit etmemesi için adımlar atın. İthalat pazarı seçeneklerini zenginleştirin. Varlık Fonu'nda sanayimizi dönüştürmede ve ithalat pazarını kurun. Bir an önce sermaye piyasalarını derinleştirin.