AKP Sözcüsü Ömer Çelik, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un açıklamaları hakkında "Darbenin aması olmaz. Darbenin birine kötü, öbürüne daha az kötü, bu kırmızı, bu yeşil gibi etiketleme yapıyorsanız burada demokratlık çıkmaz" dedi. Çelik, Boğaziçi Üniversitesi'ne yapılan rektör atamasıyla ilgili de "Bir insanın siyasi kimliği olması suç değildir" şeklinde konuştu.

AKP Sözcüsü Çelik, şunları söyledi:

* İlker Başbuğ’un yaptığı açıklamalar… Diyor ki, ‘Erken seçim olsaydı diyor 27 Mayıs darbesi olmazdı’ diyor. Sonra darbenin iyi bir şey olmadığını söylüyor. Fakat garip olan şu, CIA başkanına atıf yaparak erken seçim olsaydı darbe olmazdı, arkasından da CIA Başkanının da dediği gibi CHP iktidara gelecekti diye bir mantık çıkıyor. Zoraki demokratlık bir yere kadar. Kokteyl demokratlık olmuyor.

* Daha vahimi de şudur. Darbe girişimleri konusunda mukayese yapıyor. Darbenin aması olmaz. Darbenin birine kötü, öbürüne daha az kötü, bu kırmızı, bu yeşil gibi etiketleme yapıyorsanız burada demokratlık çıkmaz.

* Darbe milletine silah çekmektir, darbe emri alçaklıktır bitti. Bunun iyisi kötüsü yok. En son Fetullahçı terör örgütüne verilen cevap her darbeye yapılması gereken muameleyi göstermiştir.

“Bir insanın siyasi kimliği olması suç değildir”

Çelik, Boğaziçi Üniversitesi'ne yapılan rektör atamasına ilişkin “Rektör olarak atanan hocamızın siyasi kimliği üzerinden bir tartışma yürütülüyor. Şimdi isim vermek istemiyorum, geçmişte bir Boğaziçi rektörünün ANAP’a danışmanlık yaptığı biliniyor, SHP’ye yakınlığı biliniyor. Bir insanın siyasi kimliği olması suç değildir” dedi.

SMA’lı çocuklar

AKP Sözcüsü Çelik, SMA’lı çocuklara ilişkin ise şunlar söyledi:

* SMA’lı çocuklar hepimizin göz bebeği, hepimizin evladı. MYK’da gündeme geldi. Keşke o bölümü izleseydiniz, Cumhurbaşkanımızın ve MYK’daki arkadaşlarımızın bu çocuklara nasıl kendi evlatları gibi sahiplendiğini herkes görseydi.

* Türkiye’de bin 500 kadar evladımızın her biri devletin tedavi masraflarını üstlendiği, bilimsel olarak onaylandığı tedaviden yararlanan çocuklardır. Türkiye kadar bu konuda istikrarlı kaynak aktaran bir başka ülke yoktur.

* Rakamdan bahsetmek ayıp, o Milli Piyango’ya devredilsin denilen paranın yüzlerce, binlerce katı için bu çocuklara ayrılmıştır, feda olsun. Daha da fazla harcanacaktır. Herkes bu rakamları bilmeyebilir, vicdani olarak sahip çıkıyorsa başımızın üstünde yeri var.

* Ama tutup da birtakım siyasi parti liderlerin, imla yanlışları bile birbirine benzer şekilde sorumsuz bir yaklaşım içerisine girmeleri doğru değil. Uygulanan tedavilerin hepsi bilimsel olarak onaylanmış tedaviler.

* Sağlık Bakanımız açıklama yaptığında, biz çocuklarımızı ilaç şirketlerinin faaliyetleri çerçevesinde kobay olarak kullandırmayız dedi. Tedavi tam olarak bu çocukların iyileşmesini sağlamıyor.

* Bir siyasi parti lideri diyor ki, orada bir tedavi varmış, bundan mahrum mu kalsınlar? Bu tedavinin çocukları tedavi edeceğine dair bilimsel bir şey yok. Bir devlet çocuklarını göz göre göre kobay olarak kullandırır mı? Hepimizin kuzusu ve gözbebeği.

* Biz bu bahsedilen rakamların emin olun binlerce katını çocuklar için harcıyoruz, bunu söylerken bile utanıyorum, feda olsun. Bu devlet bu çocuklara sahip çıkacak.

* Bahsedilen tedaviyi bilimsel kurullar onaylarsa, bu veya başka tedaviyi, Türkiye Cumhuriyeti o tadevinin de bu çocuklara ulaşmasını sağlayacaktır.

* Bizi eleştiren vatandaşlarımıza, konuyu bilmeden insani olarak bu işe sahip çıkan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum.

* Nihayetinde çocuklara sahip çıkıyorlar, aldık başımızın üzerinde yerleri var. Ama siyasi liderler bunu yaparsa, bu konuyu takip eden danışmanlarına sorduklarında göreceklerdir. Çocukların anne ve babalarının duygularıyla oynamak yakışmaz. Sahip çıkılmayan tek bir çocuğumuz yoktur.

* Bir eksiğimiz varsa gidermeye hazırız, çarpıtmalara karşı cevabımızı veriyoruz.