Emekçiyi, esnafı, çiftçiyi, bilimi, insanı, gerçek sanatı, sanatçıyı sevmeyen ve kalplerinde bir sevgi yeşertmemiş politikacıların halka verebileceği hiçbir şeyin olmadığını vurgulayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kani Beko, saray yönetiminin başta gıda olmak üzere her gün doğalgaza, elektriğe, benzine, mazota arka arkaya yapılan zamlarla işçiyi, yoksulu, işsizi, emekliyi, çiftçiyi, öğrenciyi, dar gelirli yurttaşları kar altında bıraktığını söyledi.

Emekçi yarını nasıl geçireceği kaygısında!

TÜİK'in istatistik cambazlıklarına rağmen 10 milyonun üzerinde işsiz sayısının rakam oyunlarıyla gizlenemediğini belirten CHP'li Beko, işsizliğin arttığını, hemen her evde iş bulamayan genç ve kadın işsizlerden görüldüğünü belirterek, "Ülkenin üretimine katkı sağlayan emekçiler, her gece "yarın hangi ürüne zam gelecek" diye tedirginlik yaşıyor. Açlık sınırının altında olan bu ücretlerle nasıl geçineceğiz, kapıya dayanan kara kışı nasıl atlatacağız endişesiyle uykuları kaçıyor. Enflasyon altında ezilen dar gelirli halkımız, her sabah paramızın döviz ve zamlar karşısında adeta pula döndüğü, yoksulluğun ve işsizliğin arttığı bir güne uyanıyor. Ülkenin dört bir yanında her gün ‘İş bulamıyoruz’, ‘Barınamıyoruz’, ‘Geçinemiyoruz’ feryatları yükseliyor. Ülkeyi yönetenler bol bol laf üretiyor ama ‘Geçinemiyoruz’ diyen milyonların sorunlarına çare üretmiyorlar" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

"Nas" diyen sarayda israftan geçilmiyor

Sanayicinin de zor durumda olduğunu hatırlatan CHP’li Beko, öngörüsüzlüğü yüzünden sanayi sektörünün şartellerini kesen saray yönetiminin 24 saat yanan elektrik harcamasının yüzbinlerce yoksul yurttaşın, işsizin, öğrencinin 3 aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde olduğunu kaydetti. Beko, "Bir taraftan işine gelecek şekilde, "Nas" diye islami inancı olan masum insanları kullanacaksın, diğer taraftan İslam'da israfın haram olduğunu bile bile gıda, elektrik, su, doğalgaz gibi israfa devam edeceksin. "Nas" diyen sarayda lüks araçtan, elektriğe varıncaya kadar, israftan geçilmiyor. Yazık ve günah. Bu nasıl bir anlayıştır?" diye sordu.

Beslemeler üçer beşer maaş alıyor!

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, yoksul kesimin zam yağmuru altında karakış yaşadığını, ülkeyi yönetenlerin gerçeklerden uzak ve sosyo-ekonomik sorunları yok saydığını vurguladı. Beko, "Gerçek sorunları gizlemek için gazeteciyi hapse atarak, sanatçıya, "dilini keserim" diyerek gündem değiştirmeye çalışan tek adam yönetimi artık kaybettiğini gördü. Sarayın tavrından dolayı atadığı Bakan ve Bürokratlar bile yanlış yaptırımlar yüzünden görevine devam etmek istemiyor. Derdim var diyeni baskıyla susturmaya çalışıyor. Bu yol yol değil. Saray yönetimi kışımızı kara kışa çeviriyor. İşçiler patronlarından daha yüksek oranda vergi öderken, şirketlerin vergileri bir gecede bir kararname ile sıfırlanıyor. İŞKUR, İşsizlik fonu birikimleri ve SGK kaynaklarından patronlara bol keseden kaynak aktarılırken, halkın geçimi için ciddi bir sosyal politika önlemi gündeme gelmiyor. İşsizlik rekor kırarken, işçilere ait olan İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının büyük bölümü patronlara aktarılıyor. İşsizliğe çare bulunmazken, saray beslemeleri 3’er 4’er maaş alıyor. Eş, dost, tarikat üyeleri ve AKP'nin siyasi kadroları işe gitmeden maaş alıyor" diyerek tepki gösterdi.

Ülke mafya  anlayışı ile yönetiliyor

Bir yerde aşırı işsizlik ve yoksulluğun olduğu, toplumun kendini ifade edemediği, dayanışması, örgütlenmesi baskı ve şiddet yoluyla engellendiği yerde mafya düzeninin oluştuğunu vurgulayan CHP'li Beko, "AKP iktidarında kara para ekonomisi alıp başını gitti. Ülke bir mafya anlayışı ile yönetiliyor. Hukuk, insan hakları, demokrasi adına hiçbir şey yok. Bugün bir mafya düzeninden bahsediliyorsa, bunun nedeni devleti yöneten saplantılı zihniyettir. Emekçinin ezilip, sermayenin dediğinin yapıldığı bir yerde üretim, barış, huzur olmaz. Türkiye’de dört kişilik bir ailenin zorunlu harcamaları için her ay 10 bin liraya ihtiyacı var. Oysa asgari ücret 4 bin 253 lira. Kiradan elektriğe, giyimden ulaşıma, gıdadan sağlığa, eğitimden iletişime tüm zorunlu ihtiyaçlar için bu paranın yetmesi mümkün değil. 10 milyonu aşan asgari ücretli işçi-emekçi her ay bunun çilesini çekiyor. Sayıları 10 milyonu aşan işsizin ise böyle bir geliri dahi yok" eleştirisinde bulundu.

Tek adam zulmüne son vereceğiz

Tek adam düzeninin sona ermesi için devletin değil toplumun güçlenmesi gerektiğini söyleyen CHP'li Beko sözlerini şöyle tamamladı: "Kara para ekonomisine son verecek olan kahraman savcılar ve ya polisler değil örgütlü toplumdur. Emekçilerin denetimi, kontrolü, yönetime katılımı olmadan olmaz. Bu yüzden ilk adım ekonomiye, siyasete, hayata çökülmesine yol açan, toplumsal dayanışma ve örgütlülüğü parçalayan, ülkeyi sefalete sürükleyen tek adam düzenine son vermektir. Önümüzdeki erken seçimde bu zulme halkımız sandıkta son verecektir. CHP iktidarında kula kulluğa son vereceğiz. Emekçinin hakkını, sanatçıya, basına özgür bir  ortam sağlayacağız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın; o günler çok yakın."