Pişmiş aşa su katmak

Abone Ol

Karşıyaka Stadı için Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında arazi tahsis anlaşması sağlanmışken, proje güncellenmeye başlanmış, 2026 bütçesinde stat için 212 milyon ödenek ayrılmışken, stadın ismi bile “Zübeyde Hanım Stadı” olarak belirlenmişken, yine itiraz geldi.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bir üye, daha önce iki kez ihalesi iptal edilen, Karşıyaka’nın göbeğinde bir çukura dönüşen Yalı Stadı arazisi için, “Proje yanlış. Orada stat olmaz” dedi.

Şaşırdık mı?

Elbette hayır. Şahsen ben, ne zaman biri bu işe karşı çıkacak diye bekliyordum.

Kimse kusura bakmasın bir “İzmir klasiği” bu.

Neymiş; Karşıyaka Stadı’nın yapılacağı yer konuk dokusunun hakim olduğu yermiş. Gürsel Aksel ve Alsancak’ta statları yüzünden o bölgede oturanlar, maç günleri insanlar evlerine girip çıkamıyormuş. Aynı şey Karşıyaka’da da yaşanacakmış.

Neymiş; doğru olan Aziz Kocaoğlu’nun başkanlığı döneminde gündeme getirilen Örnekköy Stadı projesiymiş.

Neymiş; trafik sorunu olurmuş. Neymiş; 2026 bütçesinden stat için ayrılan parayla ancak iki dev ekran ile plastik sandalye alınabilirmiş.

Bu söylemlerden şu sonuç çıkıyor; “Tekrar başa dönelim.”

Bakın sayın meclis üyesi, statlar yaşayan yapılardır. Bu nedenle şehir dışına itilmesi yanlıştır. Şehrin ücra köşesine yapılacak bir stat, sadece iki haftada bir 2 saatliğine kullanılabilir. Yaz aylarında sürekli boş kalır. Bakım maliyeti büyüktür, herkesin sırtına yüktür… Bunun en güzel örneği Tire’deki stattır. Hiç orada maç izlediniz mi bilmiyorum ama; açılışından sonra sadece bir yıl kullanılabilen, iki yıla yakın süre hiç maç oynanmayan Tire Stadı’nda, geçen sezon Kuşadası Gençlik-Karşıyaka maçını izlemeye gittiğimde, bir stadın nasıl kullanılmadan eskidiğine tanık oldum, üzüldüm. Oysa şehrin merkezindeki bir stat, ticari alanları ve sosyal bölümleriyle 365 gün 24 saat yaşar… Kendine bakar.

Trafikle ilgili endişelere gelince. Trafik yoğunluğundan söz ederken, her hafta 1 kilometre ileride kurulan Bostanlı Pazar Yeri’ni düşünün. Her hafta 900 esnafın tezgah kurduğu, her birinin birer araçla gelmesi halinde 900 kamyonetlik park yeri gerektiren Bostanlı Pazarı Yeri. Her esnafın sadece 20 kişiye satış yaptığını düşündüğümüzde bile 18 bin kişinin girip çıktığı Bostanlı Pazar Yeri. Eğer her hafta kurulan o pazar, trafikte sorun yaratmıyorsa, iki haftada bir iki saat kapılarını futbolseverlere açacak olan stat, hiç sorun değildir.

Peki Örnekköy Stadı Projesi. İşte asıl o projenin yanlış olduğunu, ben bizzat Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’tan duydum. Antalya’daki bir çalıştayda kendisine Örnekköy Stadı ile ilgili sorduğum bir soruyu; “Örnekköy Stadı için belirlenen arazi, dere yatağına komşu. İslah ve harfiyatı 200 milyon liraya yakın harcama gerektiriyor. Yani stadın maliyeti kadar bir rakam bu. O nedenle oraya stat yapamayız” diye yanıtlamıştı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2026 bütçesinde Karşıyaka Zübeyde Hanım Stadı için ayrılan 212 milyon liralık bütçe, ancak iki dev ekran ile plastik sandalyeye yeter deniliyor ya. Eğer o stadın yapımı daha önce açılan davalarla engellenmese, 2014’te yapımına başlanacak ve bugünün “iki dev ekran ve plastik sandalye” parasına tamamlanmış olacaktı.

Şimdi lütfen Karşıyakalıların heyecanla beklediği, ekonomik sorunlarla boğuşan 113 yıllık çınar KSK’ye cansuyu olabilecek Zübeyde Hanım Stadı projesine kimse karşı çıkmasın.

Kimse Karşıyaka’nın, Karşıyakalıların stadına kavuşmasına engel olmasın.

Bu aşamadan sonra ortaya konulacak her olumsuz görüş, projenin önüne geçecek her engel, pişmiş aşa su katmak anlamına gelir. Lütfen bunu yapmayın.