Okumuşsunuzdur; Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, birkaç hafta önce pandeminin sonucuna yönelik '2022'de Covid-19 Küresel Acil Durumunu Bitirmek için Stratejik Hazırlık ve Mücadele Planı' kapsamında üç senaryo ileri sürmüştü: Ya az varyantlı hissedilmeyecek bir süreç ya virüsün evrim geçirmeye devam edeceği ama aşılamalarla ağır hastalık oranının azalması ya da en kötü senaryo olarak, virüsün daha şiddetli ve bulaşıcı varyantlarının çıkarak yeni pandemilere yol açması.

Geçtiğimiz aylarda ülkemizdeki ve dünyadaki PCR pozitif vaka sayılarının giderek düşmesi ve ölüm vakalarının da ciddi şekilde azalması, pandeminin bittiğine yönelik düşünceleri arttırmıştı. Gerek pandemi etkisi ile dünya ekonomisinin daralması gerekse insanların izolasyonla giderek bozulan sosyopsikolojik dinamikleri, artık pandeminin bitmesi gerektiği konusunda genel bir konsessus oluışturmuştu. Yani herkesin ortak dileği bu idi. Ancak gelinen noktada ‘secret omicron’ kod ismi ile anılan BA.2 ve diğer varyantlar endişeleri arttırdı. Halihazırda koronavirus vaka sayısı küresel ölçekte 563.115.258 ve iyileşenler de 535.610.055 kişiyi baz alırsak 1.098.815 insan yani dünya nüfusunun yüzde 13’ü bu virüsle tanıştı. Ölenlerin toplamı da 6.377.055’i buldu.

***

Oranlara bakıldığında sürü bağışıklığı için henüz yolun başında olduğumuz görülüyor. Bilindiği gibi sürü bağışıklığı, toplumun yüksek oranlarda bu virüse karşı bağışıklık geliştirmesi durumunda diğer bireylerin bu hastalıktan dolaylı olarak korunması durumunu açıklar ve hedef toplumda (ki bu SARS-CoV-2 pandemisinde tüm dünya oluyor) belli bir eşiğe ulaşan bağışıklık oranı hastalığın yok olması anlamında önem arzediyor. Bu durumda tam bir fikir birliği söz konusu değilse bile, sürü bağışıklığı için telaffuz edilen oran yüzde 70’ler civarında. Ancak Emory Üniversitesi'nden Doktor Walter Orenstein’in de belirttiği gibi, sürü bağışıklığı için, “Yüzde 64.9 çok kötü, ama yüzde 70.1 oranına ulaşmak mükemmel diye bir tanımlama yok. Virüsün yayılma hızına etki eden birçok faktör var. Sürü bağışıklığı eşiği için virüsün yayılma hızı ya da virüsü taşıyan bir kişinin ortalama kaç kişiye bulaştırdığı gibi bir çok konu başlığı var.”

Yine de dünya nüfusunun önümüzdeki kasım ayında 8 milyarı geçeceği düşünüldüğünde 5.6 milyar insanın ya hastalığı geçirmesi ya da aşılanmış olması gerekiyor ki, yukarıda da yazdığım gibi dünya nüfusunun şimdilik yüzde 13’ü hastalık ile tanıştı ve aşılama oranı da değişik kaynaklara göre 4.828.809.895 kişi ve dünya nüfusunun yüzde 62.1’i. Bu ortalama değer. Çünkü Afrika kıtasının belli ülkelerinde yüzde 20’nin altında seyreden oranlar Avrupa’nın bazı ülkelerinde yüzde 80’leri aşıyor. Dolayısı ile yüzde 70'lik bir tam bağışıklık sağlandığında, yeni varyantların ortaya çıkma ihtimalinin azalacağı öngörülebilse de bu hedefe şimdilik sadece dünyanın 50 civarında ülkesinin ulaşabildiği görülüyor ki; bu da küresel pandemi sorununu çözemiyor. Çünkü bağışıklık oranının yüzde 10’larda seyrettiği Hindistan ya da Afrika gibi ülkelerde yeni varyantların gelişmesi engellenemiyor.

***

Türkiye’de toplamda 148.020.063 doz aşı yapılmış durumda ve bu haliyle yüzde 85.54’lük bir aşı oranı söz konusu. Temmuz ayının ikinci haftası da 50 yaş ilerisi ile sağlık çalışanları dahil bazı risk grupları için hatırlatıcı doz olarak, son aşıdan itibaren altı ayı geçmiş vatandaşlarımız için aşı programı tanımlandı. Sağlık Bakanlığı'nca açıklanan haftalık korona tablolarında son haftalarda ciddi bir ivmelenme izleniyor: 27 Haziran-3 Temmuz arasında vaka sayısı 57 bin 113 idi ama önceki hafta bu rakamlar yarısı bile değildi: 26 bin 635. Kurban Bayramı sonrası vaka sayılarında daha fazla artışlar bekleniyor. Bayram nedeniyle insanların bir araya gelmesi, önümüzdeki haftalarda Türkiye'de altıncı dalganın tepe noktasını göreceğimiz endişelerini arttırıyor. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada buna benzer veriler söz konusu. İngiltere’de geçen hafta 2.7 milyon kişinin test sonucu pozitif çıkmıştı. SARS-CoV-2 pandemisinin 2.5 yılı geride kalırken, vaka sayılarında dünyanın farklı noktalarında artışa yönelik verilerin geldiği bir zamanı yaşıyoruz. Bu yükseliş, Omicron varyantının BA.4 ve BA.5 adlı alt varyantlarının yayılması şeklinde tespit edilmiş durumda.

Sonuç olarak pandemide altıncı dalga kapıda ve Kovid-19 ile mücadele henüz sona ermedi. Yılın son çeyreği maske, mesafe, hijyen gibi bireysel önlemler ile HES kodu dahil toplu taşım ve kapalı alan önlemleri yeniden hayatımıza girebilir. Yine de vaka sayısında bir artış olsa da, hastalarda ölüme kadar gidecek yoğun bir klinik progresyonun eski ile kıyaslanmayacak kadar düşük olması, pandeminin sona ermesine dönük umutlarımızı arttırıyor. Şimdilik görülen; Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus’un ikinci senaryosunun, yani “virüsün evrim geçirmeye devam edeceği ama aşılamalarla ağır hastalık oranının azalması” senaryosunun gerçekleşeceği.