2 gün önce basın özgürlüğü günüydü. Uzun zamandır kutlamıyoruz. Unutmamak için gündeme taşıdım. Basının sorunları zaten büyüktü. Salgınla daha büyüdü şimdi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün raporuna göre, dünya çapında 130’u aşkın gazeteci salgınla ilgili yaptığı haberler nedeniyle keyfi bir şekilde tutuklandı. Raporda bu gazetecilerden en az 14’ünün cezaevinde bulunduğuna dikkat çekilerek, “Tüm dünyada hükümetler korona krizi ve sonuçlarıyla ilgili bağımsız haberciliği baskı altına almaya çalışıyor” ifadesine yer verildi. Rapora göre 180 ülkenin yer aldığı basın özgürlüğü listesinde 154’üncü sıradayız.

***

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin cezaevlerindeki gazeteci sorunun yeniden çözümsüz kaldığını belirtti: “Demokrasisine gölge düşürmeye devam edecek şekilde tutuklu yargılamalar sorununa 3’ncü yargı Paketi’yle de çözüm getirilmediği.son bir yıldır düşüş eğiliminde olan cezaevlerindeki gazeteci sayısında yeniden artış görüldüğü Maalesef korona virüsü salgınıyla sarsıldığımız bugünlerde hem sahadaki hem de cezaevlerindeki gazeteciler için endişe duyuyoruz. İşini kaybetme riski de meslektaşlarımızı tehdit etmeye devam ediyor.Türkiye’de gazetecilerin çok zor bir süreçten geçiyor.”

***

Ülkemizdeki basın özgürlüğü önündeki sorunlar çok büyük.Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın raporu şöyle: “Sektördeki sendikalaşma oranının görece düşük seyri, işsizlik sorunun çalışan gazeteciler üzerindeki baskısı, mevzuatta çalışanlar aleyhine yapılan değişiklikler ve gazetecilerin maruz kaldığı hukuki yaptırımlar göz önüne alındığında Türkiye basını, her açıdan baskı altındadır. Gazeteciler geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi son bir sene içinde de tutuklandı. Hatta hukuksuzluk o derece aleni hale gelmiştir ki gazeteciler tahliye edilip, serbest bırakılıp bir itiraz üzerine aynı mahkemece tekrar tutuklanmıştır. Gazetecilik faaliyetleri terörist damgası yemiştir. Paylaşımları ve haberleri örgüt propagandası olarak iddianamelerde delil olarak sunulmuştur. Yaptıkları haberler idari cezalara ve erişim engellerine maruz kalmıştır. Basın kuruluşları ise para ve ilan kesme cezaları ile ekonomik olarak çökertilerek kapanmanın eşiğine gelmiştir. Gazeteciler sokak ortasında silahlı saldırıya uğramış, evleri taşlanmıştır. Bunlara rağmen soruşturmalar kadük, failleri ise cezasız kalmıştır. TGS olarak tüm bu olumsuzlukların panzehirinin, dayanışma ve örgütlenme olduğunu biliyor ve tüm meslektaşlarımızı, daha özgür ve bağımsız bir basın mücadelesinde yan yana olmaya davet ediyoruz.”

Onurla ve coşkuyla kutlayacağımız 3 Mayıs’lar dileği ile.

Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.